Sen kimseye Avcı olduğumu söyleme, ben de senin salak olduğunu söylemem. | Open Subtitles | أنت لن تخبر أحد أنني المبيدة وأنا لن أخبر أحد أنك حمقاء |
- Benim yüksek lisans yaptığımı kimseye söyleme. - Tamam. | Open Subtitles | . لا تخبر أى واحد أنى خريجة مدرسة . حسناً |
Sakın bana bu sabah seni Yaşlı Fırtına'ya bindirdiklerini söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني انهم حصلوا لك على الرعد القديم هذا الصباحِ |
Bir dilek tut bebeğim. Ama kimseye söyleme. Yoksa gerçekleşmez. | Open Subtitles | تمنّي أمنيةً يا عزيزتي لا تخبري أحداً وإلاّ لن تتحقّق |
Şimdi ne olursa olsun hiçbir şey söyleme ve yapma. | Open Subtitles | مهما يكن ما يحدث الآن لا تفعل أو تقول شىء |
Candace, eğer bir şey biliyorsan, şimdi söyleme daha iyi olur. | Open Subtitles | كانداس، إذا كنتِ تعلمين شيئاً من الأفضل أن تخبريني به الأن |
Eğer işler kötüleşirse, kimseye o adamın aletine dokunduğumu söyleme. Ne? | Open Subtitles | إن ساءتِ الأمور، فلا تخبر أحداً .أنّي لمستُ عضوَ ذاك الرجل |
Kimseye söyleme. Güvenliği hallet. Biz Rita'yı gece gündüz izliyoruz. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً، إنهي إجراءات الأمن راقبوا ريتا ليلاً نهاراً |
Annene seni uçurduğum konusunda hiçbir şey söyleme. - Tabi ki söylemem. | Open Subtitles | الأن، لا تخبر والدتك إنني حلقت بك اليوم هل تمزح معي ؟ |
- Yapma, sakın skoru söyleme. - Harika bir maçtı. - Sayın Başkan. | Open Subtitles | لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني لا تخبرني بالنتيجة مباراة عظيمة |
Sakın bana imparatorun Ormanın Ruhu'nun kellesinin insanı ölümsüzleştirdiğine inandığını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني أن الامبراطور يصدق ان روح الغابة تمنح الحياة الابديه |
"Bu numarayı tam 18:05'de ara. Kimseye bir şey söyleme. Boyd." | Open Subtitles | اتصلي بهذا الرقم بالضبط في السادسة وخمس دقائق ولا تخبري أحداَ |
Bu yüzden kimseye söyleme ama okula seninle gelmem mümkün olmayacak. | Open Subtitles | لذا لا تخبري أحد ، لأنني لن أذهب إلى المدرسة معكِ |
Bir daha Herbie Hancock hakkında hiçbir şey bilmediğimi söyleme. | Open Subtitles | لا تقول لي بأني لا أعرف شيئاً عن هيربي هانكوك |
Bana ne söylersen söyle hatta istersen babanın benim için söylediklerine de inan ama seni sevmediğimi sakın söyleme! | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث مثل ذلك؟ لا يهم ما أخبرك أبوك حتى لو تجبرني. لكنك لن تقول بأني لا أحبك. |
Bana en küçük öksürüğü bile çok ciddiye alan ebeveynlerden birisi olacağını söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريني أنك ستكونين تلك الأم التي تجعل من كل سعال أمراً جسيماً |
Öyle söyleme çünkü güven, kişiliğimin en önemli özelliği sayıImaz. | Open Subtitles | لا تقولي ذلك ، أثق بأن هذا ليس مجال تفوقي |
Derhâl arka kapıdan çık ve kimseye bir şeycik söyleme. | Open Subtitles | اخرجى من الباب الخلفى الآن ولا تقولى اى شئ لأحد |
Şu an ofisinizi bundan daha az şeyi söyleme niyetiyle terk edebilirim. | Open Subtitles | أغادر مكتبك الآن عازما على قول ما هو أقل من ذلك بكثير |
Benim için üzülmene ihtiyacım yok. Bir daha bunu söyleme gringo. | Open Subtitles | أنا لا أحب اي واحد يتأسف علي لاتقل ذلك ايها الامريكي |
- Zaten hizmetkâr. - Bunu sakın söyleme, o şoku atlatamaz. | Open Subtitles | لكنها خادمة، لا تخبره بذلك وإلا لن يتخطى هذه الصدمة أبداً |
Evet, ama bunu bu şekilde söyleme. | Open Subtitles | أجل، ولكن لا تقلها بتلك الطريقة |
Hemen söyleme. Daha önce yaptıkları için ona iyi bir ders vereceğim. | Open Subtitles | لا تخبريه ليس بعد سأمزح معه لقاء ما فعله بي من قبل |
Başkan Joong Won ona açıklamadan önce sakın bir şey söyleme. | Open Subtitles | بالنسبة لها لا تخبرها بشيء قبل ان يشرح لها الرئيس اولا |
Bir daha sakın öyle söyleme. Anladın mı? Duymak istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ جميلة، لذا لا تقوليها مجدداً، هل تفهمين؟ |
Bana sakin olmamı söyleme! Artık kimse bana sakin olmamı söyleyemez! | Open Subtitles | لا تقل لي إهدأ لا أحد يقول لي إهدأ بعد اليوم |