Daha iyi bir ilaç taşınım sistemine ihtiyacımız olduğunu, söylemeye çalışıyorum. | TED | لذلك ما أحاول قوله هو أننا بحاجة لنظامٍ أفضل لإيصال الدواء. |
Mücadele eden binlerce sanatçının yanında söylemeye değer bir şeylerim olabilir mi? | Open Subtitles | جميع الآلاف من الفنانين المناضلين إننى أنا من يمتلك شيئاً يستحق قوله |
Bakın, söylemeye çalıştığım ortada yalnızca bir suç mahalli yok. | Open Subtitles | ما أحاول أن أقوله هو لن يكون مسرح الجريمة فحسب |
Buraya kızınıza yönelik niyetlerimin tamamen onurlu olduğunu söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا لأخبرك أنّني لا أريد العبث مع ابنتك وحسب، أ |
Bana başka bir şey getirdiğini söylemeye bile çalışma, çünkü ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا تحاول أبدا إخباري إن هذه أنواع من أشياء أخرى, لأنها ليست كذلك |
Zaten bildiğin şeyi sana söylemeye çalıştım. O hayatta kalarak doğal dengeyi bozuyor. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أخبرك بما تعرفه الآن إنها تعرقل النظام الطبيعي ببقائها حية |
Çünkü Mysterion şehrin ihtiyacı olan kahraman olduğunu söylemeye çalışıyor. | Open Subtitles | لأن 'الميستريون' يحاول القول بأنه البطل التي تحتاجه هاته البلدة. |
Ona buradan sonrasının çok kolay olacağını söylemeye cesaretim yok. | Open Subtitles | لآ أملك القلب لأقول لها أنّ كلـه أتى من هنا |
Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor... | Open Subtitles | ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض |
söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. | Open Subtitles | ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها |
Sadece beni öldürmeye çalışan adamla görüşmeye can atmadığımı söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كل ما أريد قوله أني لا أريد مقابلة رجل يريدني ميتا |
Bakın, söylemeye çalıştığım şey 10 Tane Sarcastaball ligimiz olsun, böylece | Open Subtitles | اسمعوا، ما أحاول قوله يجب أن نحصل على العشرات من دوريات |
Kensi'yi uzun zamandır tanıyoruz... söylemeye çalıştığı şey, tanıştığımıza memnun olduk. | Open Subtitles | ما يحاول قوله أنّنا تشرفنا بلقائكِ، وسعداء لأنّكِ سليمة يا سيدتي. |
Benim tek söylemeye çalıştığım, en azından bir komite oluşturmalıyız! | Open Subtitles | جلّ ما أقوله أننا يجب أن نشكل لجنة على الأقل. |
Geçen sefer sana söylemeye fırsatım olmadı beni dedektif aradı. | Open Subtitles | لم أجد فرصة لأخبرك آخر مرة لكن المحقق إتصل بي |
Belki de kağıttan kentler derken bunca zaman... bana bunu söylemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما هذا ماكانت تحاول إخباري به طوال الوقت كحديثها عن المدن الورقية |
Sana en son bir şey söylemeye çalıştığımda, pek ilgilenmemiştin. | Open Subtitles | آخر مرة حاولت أن أخبرك بشيئ لم تهتم أو تشجعني |
Ona şu an 10,000 verebileceğimi, kalanını da 2 gün içinde vereceğimi söyledim ama çıldırdı ve yeterli olmadığını söylemeye başladı. | Open Subtitles | لقد اخبرتها انى استطيع اعطائها 10,000 الان و الباقى خلال يومان لكنها بدت هستيرية و واصلت القول ان هذا غير كافى |
Bugün buraya gelip sana, asla benim affımı alamayacağını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أتيت هنا اليوم لأقول أنك لن تجد المسامحه أبدا من طرفي |
İstediğimiz her şeyi yapmaya ve söylemeye asla yeterince vaktimiz yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك وقتٌ كافٍ لقول أو فعل كل الأشياء التي نتمنّاها |
Bana gerçekte kim olduğunu söylemeye karar verirsen. Çünkü dedektif olmadığın çok açık. | Open Subtitles | إذا قررت أن تخبرني بحقيقتك اللعينة لأنك لست محققا بأي حال من الأحوال |
Aman Tanrım. Sana da söylemeye çalışıyordum, ben biraz muhteşemim. | Open Subtitles | ـ ياللهول ـ لقد حاولت إخبارك أني رائع نوعاً ما |
Üç tane aptalca şey söylemeye hakkımız olduğuna göre hiç zorluk çekmem. | Open Subtitles | لا يجب أن أقلق، ما دام مسموحاً لنا بقول ثلاثة أشياء مملة. |
Balinalar şarkı söylemeye devam edebilirlerse ve dinlemeye devam edebilirsek, belki bir gün gerçekten ne dediklerini anlayacağız. | TED | إذا استمرت الحيتان بالغناء واستمرينا نحن بالإنصات، فربما يومًا ما سنفهم حقًا ما تقوله. |
Bu hükümetin Amerikan halkına doğruyu söylemeye başlaması gerekiyor artık. | Open Subtitles | على هذه الحكومة أن تبدأ في إخبار الحقيقة للشعب الأمريكي |
Ne demek istediğini söylemeye çalışıyorsun ama her nasılsa sözcükler değişiyor. | Open Subtitles | تجدين نفسك تحاولي أن تقولي ما تعنين، لكن بطريقة ما الكلمات تتغير. |
Eğer hapiste daha az vakit geçirmek istiyorsan doğruları söylemeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | لذا. إن كنت ترغب في تقليص مدة عقوبتك بالسجن إبدأ في إخبارنا بالحقيقة |