ويكيبيديا

    "söylemeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قوله
        
    • أقوله
        
    • لأخبرك
        
    • إخباري
        
    • أخبرك
        
    • القول
        
    • لأقول
        
    • لقول
        
    • تخبرني
        
    • إخبارك
        
    • بقول
        
    • تقوله
        
    • إخبار
        
    • تقولي
        
    • إخبارنا
        
    Daha iyi bir ilaç taşınım sistemine ihtiyacımız olduğunu, söylemeye çalışıyorum. TED لذلك ما أحاول قوله هو أننا بحاجة لنظامٍ أفضل لإيصال الدواء.
    Mücadele eden binlerce sanatçının yanında söylemeye değer bir şeylerim olabilir mi? Open Subtitles جميع الآلاف من الفنانين المناضلين إننى أنا من يمتلك شيئاً يستحق قوله
    Bakın, söylemeye çalıştığım ortada yalnızca bir suç mahalli yok. Open Subtitles ما أحاول أن أقوله هو لن يكون مسرح الجريمة فحسب
    Buraya kızınıza yönelik niyetlerimin tamamen onurlu olduğunu söylemeye geldim. Open Subtitles أنا لأخبرك أنّني لا أريد العبث مع ابنتك وحسب، أ
    Bana başka bir şey getirdiğini söylemeye bile çalışma, çünkü ne olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا تحاول أبدا إخباري إن هذه أنواع من أشياء أخرى, لأنها ليست كذلك
    Zaten bildiğin şeyi sana söylemeye çalıştım. O hayatta kalarak doğal dengeyi bozuyor. Open Subtitles لقد حاولت أن أخبرك بما تعرفه الآن إنها تعرقل النظام الطبيعي ببقائها حية
    Çünkü Mysterion şehrin ihtiyacı olan kahraman olduğunu söylemeye çalışıyor. Open Subtitles لأن 'الميستريون' يحاول القول بأنه البطل التي تحتاجه هاته البلدة.
    Ona buradan sonrasının çok kolay olacağını söylemeye cesaretim yok. Open Subtitles لآ أملك القلب لأقول لها أنّ كلـه أتى من هنا
    Dr. Lee'nin söylemeye çalıştığı şey şu; hastayı yatıştırmamız gerekiyor... Open Subtitles ما يحاول قوله الدكتور لي أنه علينا أن نسكن المريض
    söylemeye çalıştığım şey, Brenda Tanrı'nın lütfu, kendinin dışındakileri de kapsamaktır. Open Subtitles ما احاول قوله يا بريندا تلك نعمة من الله يهبنا اياها
    Sadece beni öldürmeye çalışan adamla görüşmeye can atmadığımı söylemeye çalışıyorum. Open Subtitles كل ما أريد قوله أني لا أريد مقابلة رجل يريدني ميتا
    Bakın, söylemeye çalıştığım şey 10 Tane Sarcastaball ligimiz olsun, böylece Open Subtitles اسمعوا، ما أحاول قوله يجب أن نحصل على العشرات من دوريات
    Kensi'yi uzun zamandır tanıyoruz... söylemeye çalıştığı şey, tanıştığımıza memnun olduk. Open Subtitles ما يحاول قوله أنّنا تشرفنا بلقائكِ، وسعداء لأنّكِ سليمة يا سيدتي.
    Benim tek söylemeye çalıştığım, en azından bir komite oluşturmalıyız! Open Subtitles جلّ ما أقوله أننا يجب أن نشكل لجنة على الأقل.
    Geçen sefer sana söylemeye fırsatım olmadı beni dedektif aradı. Open Subtitles لم أجد فرصة لأخبرك آخر مرة لكن المحقق إتصل بي
    Belki de kağıttan kentler derken bunca zaman... bana bunu söylemeye çalışıyordu. Open Subtitles ربما هذا ماكانت تحاول إخباري به طوال الوقت كحديثها عن المدن الورقية
    Sana en son bir şey söylemeye çalıştığımda, pek ilgilenmemiştin. Open Subtitles آخر مرة حاولت أن أخبرك بشيئ لم تهتم أو تشجعني
    Ona şu an 10,000 verebileceğimi, kalanını da 2 gün içinde vereceğimi söyledim ama çıldırdı ve yeterli olmadığını söylemeye başladı. Open Subtitles لقد اخبرتها انى استطيع اعطائها 10,000 الان و الباقى خلال يومان لكنها بدت هستيرية و واصلت القول ان هذا غير كافى
    Bugün buraya gelip sana, asla benim affımı alamayacağını söylemeye geldim. Open Subtitles أتيت هنا اليوم لأقول أنك لن تجد المسامحه أبدا من طرفي
    İstediğimiz her şeyi yapmaya ve söylemeye asla yeterince vaktimiz yoktur. Open Subtitles ليس هناك وقتٌ كافٍ لقول أو فعل كل الأشياء التي نتمنّاها
    Bana gerçekte kim olduğunu söylemeye karar verirsen. Çünkü dedektif olmadığın çok açık. Open Subtitles إذا قررت أن تخبرني بحقيقتك اللعينة لأنك لست محققا بأي حال من الأحوال
    Aman Tanrım. Sana da söylemeye çalışıyordum, ben biraz muhteşemim. Open Subtitles ـ ياللهول ـ لقد حاولت إخبارك أني رائع نوعاً ما
    Üç tane aptalca şey söylemeye hakkımız olduğuna göre hiç zorluk çekmem. Open Subtitles لا يجب أن أقلق، ما دام مسموحاً لنا بقول ثلاثة أشياء مملة.
    Balinalar şarkı söylemeye devam edebilirlerse ve dinlemeye devam edebilirsek, belki bir gün gerçekten ne dediklerini anlayacağız. TED إذا استمرت الحيتان بالغناء واستمرينا نحن بالإنصات، فربما يومًا ما سنفهم حقًا ما تقوله.
    Bu hükümetin Amerikan halkına doğruyu söylemeye başlaması gerekiyor artık. Open Subtitles على هذه الحكومة أن تبدأ في إخبار الحقيقة للشعب الأمريكي
    Ne demek istediğini söylemeye çalışıyorsun ama her nasılsa sözcükler değişiyor. Open Subtitles تجدين نفسك تحاولي أن تقولي ما تعنين، لكن بطريقة ما الكلمات تتغير.
    Eğer hapiste daha az vakit geçirmek istiyorsan doğruları söylemeye başlasan iyi olur. Open Subtitles لذا. إن كنت ترغب في تقليص مدة عقوبتك بالسجن إبدأ في إخبارنا بالحقيقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد