ويكيبيديا

    "sürpriz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مفاجأه
        
    • مفاجئ
        
    • المفاجئة
        
    • مفاجآت
        
    • المفاجآت
        
    • مفاجاة
        
    • مفاجأة سارة
        
    • مفاجئه
        
    • مفاجئاً
        
    • من مفاجأة
        
    • للمفاجأة
        
    • المفاجأه
        
    • المفاجأت
        
    • مُفاجئة
        
    • مفاجئات
        
    Ne sürpriz ama. Hepinizin dost olduğu aklıma gelmezdi hiç. Open Subtitles يا لها من مفاجأه . لم اكن اعرف انكما اصدقاء
    Ponpoko'nun 32. yılının yazında, Takaga Ormanı'ndan Gonta sorumluluğunda, on genç rakun dönüştü ve insanlara karşı sürpriz bir saldırı başlattı. Open Subtitles بصيف ذلك العام مع قيادة جونتا من غابة تكاجا عشرة من الراكون المتحولن قد عزموا ان يقوموا بهجوم مفاجئ على البشر
    Bütün sürpriz saldırılar gibi bunun da düzgün yapılması lazım. Open Subtitles مثل كلّ الهجمات المفاجئة يجب أن تقاد بشكل غير صحيح
    Saygıdeğer bir kız kazasız belasız, güvenli bir hayat ister sürpriz istemez ve tercihen zengin bir adam ister. Open Subtitles الفتاه المحترمة تريد أن تعيش حياه آمنه محمية و ليست مليئة بالأحداث دون مفاجآت و يفضل مع رجل غني
    Hayat sürprizlerle doludur ancak en büyük sürpriz bitmek zorunda olmamasıdır. Open Subtitles الحياة مليئة بالمفاجآت ولكن أعظم المفاجآت أن هذا لا ينتهي ابدا
    Ona da sürpriz olacağı için bir grubun geleceğini bilmiyor. Open Subtitles حسنا، هي لا تعلم بأمر الفرقة ستكون مفاجاة لها أيضاً.
    Linnet Doyle'la karşılaşıp evlendiğini görmek, çok hoş bir sürpriz olmuştur. Open Subtitles اظن انها كانت مفاجأة سارة لك ان تعرف ان بينيت تزوجت
    Oraya çıkmasını pek beklemiyorduk, dolayısıyla, böyle güzel bir sürpriz yaptığınız için sizi kutlarım. TED لم نكن نعلم انه سيظهر هنا , لذا فالشكر لكم على تدبير مفاجأه جيده مثل تلك المحادثه.
    Bu ne sürpriz ve rutin ziyaretçilerimle ne güzel bir tezat. Open Subtitles يالها من مفاجأه وتناقض جميل لزوارى المعتادين.
    Ne güzel sürpriz. Mujaba Kulübüne hoş geldin. Open Subtitles يالها من مفاجأه غير متوقعه مرحباً بكِ فى نادي موجابا
    Onun, sizin gibi kaçıklar tarafından yetiştirildiğini görmekte ayrı sürpriz. Open Subtitles وكان الأمر مفاجئ أن بنشأ ويكبر على يدي مجنون مثلك
    Bu saati dört yıl önceki sürpriz bir emeklilik partisinde verdiler. Open Subtitles حصلت على هذه الساعة في حفل تقاعد مفاجئ قبل 4 سنوات.
    Şimdi, oturup başparmağımı havada tuttuğum zamana sürpriz bişeyler çıkarmaya çalıştığım zamana dönelim. TED والآن بالعودة لي ولأصبعي المعلق في الهواء في محاولة إيجاد شيئ مفاجئ.
    Eğer sürpriz doğumgünü partime beni geç götürürsen, Julia seni öldürür. Open Subtitles جوليا ستقتلك إذا جعلتنى متأخراً. عن حفلة عيد ميلادِي المفاجئة الخاصة
    sürpriz avantajımız olduğunu sanıyorduk ama öyle değilmiş. Bu bizim günümüz değil. Open Subtitles و قد إعتقدنا ان عامل المفاجئة معنا و لكن هذا ليس صحيح
    Kahve molası bana bir kaç sürpriz hazırlama fırsatı verdi. Open Subtitles كسر فنجان القهوة أعطانى الفرصة التى احتاجها لأعد عدة مفاجآت
    Sanirsam bu bir sürpriz olacakti ama sürprizlerden hoslanmadiginizi biliyorum. Open Subtitles كان مقرراً أن تكون مفاجأة لكني أعرف كم تكرهان المفاجآت.
    Gerçeği öğrendiğinde, bu onun için çok nahoş bir sürpriz olmuştur. Open Subtitles لابد أنها كانت مفاجاة غير سارة عندما عرف الحقيقة
    Bu hiç beklenmedik bir sürpriz, bayan. Bana mı getirdiniz? Open Subtitles انها مفاجأة سارة غير متوقعة لى اذن, هذه لى ؟
    Şuna bak! Satranç tahtası kurulmuş bile. Ne sürpriz. Open Subtitles حسنا إنظر إلى هذا لوح الشطرنج جاهز با لها من مفاجئه
    ve bu benim için bir sürpriz oldu, Çünkü gerçekten işe alındım. kuantum bilgisayarı üzerinde çalışmak için TED وكان ذلك مفاجئاً لي لانه في الواقع تم توظيفي لأعمل في حسابات الكم
    Sizi burada "kendi" laboratuvarınızda görmek, ne büyük bir sürpriz. Open Subtitles يا لها من مفاجأة ان اراك هنا في مختبرك ?
    bu parti senin için, özel misafirlerde senin için burada sürpriz için hazır ol! Open Subtitles هذه الحفلة لك، وأيضاً هؤلاء هم ضيوفك واستعدّ للمفاجأة سيّداتي سادتي
    Dolayısıyla hemen hemen sürpriz bir saldırı yapmayı başarmıştık. Open Subtitles وبذلك نكون قد حققنا تقريباً المفاجأه كاملةً
    Belki de şunlardan birine ihtiyacın vardır; sürpriz kart, parti, pasta falan. Open Subtitles ربما ما تحتاجينه واحد من هؤلاء المفاجأت والرحلات سعيدة كعك وهذه الأشياء.
    Kız kardeşinin sürpriz ziyaret yapmak için izin aldığım haftayı seçmesine inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق ان شقيتك اختارت اسبوع اجازتى لتأتى فى زيارة مُفاجئة
    Hal, bugün yeterince sürpriz yaşadım, nereye gittiğimizi söyler misin, lütfen? Open Subtitles هالي لدي مفاجئات كافية ليوم واحد هل ستخبريني فقط أين ينذهب؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد