"أي شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • her şeyi
        
    • her şey
        
    • hiçbir şeyi
        
    • herhangi bir şey
        
    • bir şeyler
        
    • Bir şeye
        
    • ne
        
    • birşey
        
    • her şeyden
        
    • herşeyi
        
    • bir şeyi
        
    • bir şey var mı
        
    • hiçbir şeye
        
    • - Bir şey
        
    • hiçbir şey
        
    Tehlikeye dönüşen her şeyi yok etmeye hazır bir hâlde öylece oturuyor. TED هو مجرد الجلوس هناك استعدادا لطمس أي شيء يمكن أن يصبح تهديدا.
    Bilirsiniz, benim alanımda mimarinin sosyal ilişkileri ilerletmek için her şeyi yapıp yapamayacağı hakkında bir tartışma söz konusu. TED كما تعلمون، في مجالي، هناك مناظرة حول إن كانت هندسة العمارة قادرة على فعل أي شيء لتحسين العلاقات الإجتماعيّة.
    Önceden olan "normal" düşüncesini kabul edebilirim -- normal güzeldir ve bu oldukça dar "normal" algısının dışında her şey kötüdür. TED إما أن أتقبل الفكرة القائمة على أن الطبيعي هو الجيّد، وأن أي شيء عدا ذلك النطاق الضيق لتعريف الجيد يعتبر سيئاً.
    Benim önerdiğim hiçbir şeyi beğenmez, ve bir de bu yemek olayı. Open Subtitles هو لا يحب أي شيء أوصي به، وبعد ذلك موضوع الغداء ذاك
    Şuraya kadar gelen herhangi bir şey karanlık ise zaten şimdiden hissedebiliyorum. TED ولكن أي شيء يتجاوز هذا الارتفاع، إذا كان موحلًا،فإنني أذكر الإحساس تمامًا،
    Gelecekle ilgili bir şeyler söylemek için eğitici konferanslara gelmek resmidir. TED الذهاب لمؤتمر تعليمي يتناول أي شيء عن المستقبل، هو أمر رصين.
    Herhangi Bir şeye, herhangi bir yerde ya da zamanda dönüşebilirler. TED يمكنهم أن يتحولوا إلى أي شيء في أي مكان وأي وقت.
    Teknolojinin kolaylaşması ve daha ulaşılabilir hâle gelmesi gerçeği iş gücünün keyfi ne isterse onu yapmasını serbest kılıyor. TED وحقيقة أن التكنولوجيا تصبح أسهل وفي متناول اليد فإن ذلك يحرر المزيد من القوى العاملة لدراسة أي شيء يرضيهم.
    İstediğin her şeyi yaparım, her şeyi Bart. Söylediğin her şeyi, her şeyi. Open Subtitles سأفعل أي شيء تريده، أي شيء يا بارت أي شيء تقوله، أي شيء
    Polisler "24 saat içinde şehri terk et" dediklerinde, tek istediğim gözüne yumruğu çakmak, şantaj yapıp, haraca bağlamak, seni incitecek her şeyi yapmaktı. Open Subtitles :وعندما قال الشرطة اخرجي من المدينة في 24 ساعة كل ما أردت القيام به هو ان ابصق في عينيك ابتزازك استغلالك، أي شيء يؤذيك
    Buna minnettarım, Charlie, ama senin için her şeyi yaparım. Open Subtitles أقدر ذلك ياتشارلي ولكن يجب أن أعمل أي شيء لك
    - Kazanmak için her şeyi yaparsın. - Sen de öyle. Open Subtitles ـ أنكَ تعمل أي شيء لتفوز بالقضية ـ وكذلك أنت أيضاً
    Televizyon yüzünden oluşan kazaları azaltmak için her şeyi yaparım. Open Subtitles أنا في خدمة أي شيء يحدّ من الإصابات المتعلقة بالترفيه
    Dünyadaki diğer her şey, beni rahatsız edebilecek veya dikkatimi dağıtacak her şey ortadan kayboluyor ve sadece ben kalıyorum. TED وكل شيء آخر في العالم، أي شيء آخر قد يضايقني أو قد يستحوذ على انتباهي، يبتعد بعيدًا، ومجرد أنني هناك.
    Bu kağıt üzerindeki kalemimin ucu dünyadaki her şey gibi bir raslantıdır. Open Subtitles نقطة من قلمي على هذه الورقة. تشبه أي شيء في العالم مُصادفة.
    ne yazdığını okuyana veya biri bana özetleyene kadar hiçbir şeyi imzalamıyorum. Open Subtitles مهلاً، لن أوقّع على أي شيء حتى أقرأه، أو يخبرني أحد بمضمونه.
    Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني
    Burası tozlu, saman nezlem depreşti ve hep bir şeyler kırıyorsunuz. Open Subtitles أنه مغبر، حمى القش تأثر بي وأنت تكسر أي شيء دائما
    Baro sınavım için çalışıyorum, yani Bir şeye ihtiyacınız olursa, seslenmeniz yeterli. Open Subtitles إنني أستذكر من أجل الامتحان النهائي لو إحتجتي أي شيء فقط ناديني
    Ama ikiniz de bir şey ne gördünüz, ne duydunuz. Open Subtitles وأغلق ثانية، ولا أحد منكم رأى أو سمع أي شيء
    Bu en kötü günümde bile birazcık iyi hissetmek için, biraz üretken hissedebilmek için yapabileceğim herhangi birşey olabilirdi. TED والتي كانت أي شيء يمكنه حتى في أسوأ أيامي أن يجعلني أشعر أفضل ولو قليلاً أكثر انتاجية بشكل بسيط
    Tam tersi bir yaklaşımla ele alalım, çevrenizdeki her şeyden daha hassas olmak. TED لذا فكروا في المقاربة العكسية، أن يصبحوا ألين من أي شيء آخر حولهم.
    Bir an için hücremde yatıyordum, vahşi biri olarak, herşeyi yapabilirdim. Open Subtitles ,دقيقة كنت مستلقية في زنزانتي متوحشة , قادرة على أي شيء
    Yani, doğada bu renkte gördüğüm bir şeyi düşünemiyorum, bu tona benzer. TED لا يمكنني التفكير في أي شيء تراه في الطبيعة يبدو بهذا اللون.
    Onun dışında müthişti. Burada işler nasıl? Heyecan verici bir şey var mı? Open Subtitles ما عدا ذلك، لقد كان رائع الذي حصلنا عليه، أي شيء يثير هنا؟
    Annene, evin dışındaki hiçbir şeye dokunmamasını söyle. hiçbir şeye. Open Subtitles أخبري أمِك بألا تلمس أي شيء خارج المنزل، لا شيء
    - Bir şey olursa, yerimi biliyorsunuz. Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء آخر؛ أنت تعرف أين تجدني
    Bu yüzden bir kara deliğin arkasına hiçbir şey saklayamazsınız. TED و بذالك لا يمكن إخفاء أي شيء وراء ثقب أسود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more