"إخبارك" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemek
        
    • söyleyemem
        
    • söylemem
        
    • anlatamam
        
    • söylemeye
        
    • söylemeliydim
        
    • anlatmaya
        
    • söyleyeyim
        
    • anlatmak
        
    • söyleyebilir
        
    • söylemeliyim
        
    • söylemeyi
        
    • söyleyeceğim
        
    • söyleyebileceğim
        
    • anlatabilirim
        
    Bunu söylemek zor ama, efendim, öfkeniz çok belli oluyor. Open Subtitles لا أجرؤ على إخبارك حتى لا تثور غاضباً يا سيدي
    Sana söylemek istemiştim. Hepsini elime yazdım. Gördün mü hepsi burada. Open Subtitles نويت إخبارك و كتبت كل شيئ علي يدي ، أتري ؟
    Çok isterdim ama sana o p.çin saklandığı yeri söyleyemem çavuş. Open Subtitles مثلما أحب أن أفعل, لا يمكنني إخبارك بمكان الوغد أيها العريف
    Ben, ben nasıl bildiğimi söyleyemem ama bu çok ciddi. Open Subtitles لا أستطيع لا أستطيع إخبارك كيف أعلم لكن الأمر جاد
    Şimdi herşey bittiğine göre sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles بما أن كل شيء إنتهى الآن، هناك شيء أريد إخبارك به.
    Kaç kez böyle bir şey yapmak istediğimi sana anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك كم مرة أردت أن أجري هذا الإتصال
    Aman Tanrım. Sana da söylemeye çalışıyordum, ben biraz muhteşemim. Open Subtitles ـ ياللهول ـ لقد حاولت إخبارك أني رائع نوعاً ما
    İnan bana, söylemek istedim. Ailem çok tehlikeli olduğunu söyledi. Open Subtitles صدقتي أردت إخبارك حسب رأي والداي أن هذا سيكون خطيراً
    Henüz yeni dönmüş olmana rağmen böyle şeyler söylemek sana kabaca gelebilir. Open Subtitles . إخبارك بمثل هذه الأشياء بمجرد رجوعك، لربما يبدو فظاً بعض الشيء
    Bunu sana söylemek istemezdim ama ajanlığa döndüm ve yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles لم أرد إخبارك بهذا لكنني أتجسس مجدداً وأنا بحاجة إلى مساعدتك حقاً
    Bir süre daha bu vakayla ilgilenmemin bir nedeni var ama sana söyleyemem. Open Subtitles ثمّة سببٌ لتمسّكي بهذه الحالة مزيداً من الوقت ولكنّني لا أستطيعُ إخبارك به
    Bunu sana söyleyemem, ama Danny Bolan'ın mahkumiyetini kaldırmak için yeterli. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك بهذا لكن هذا كافي لإلغاء إدانة داني بولان
    Sana o gece gördüğümün ne olduğunu söyleyemem ama daha önce hiç böyle kanımı donduran bir şey olmamıştı. Open Subtitles لم يكن بإمكاني إخبارك وقتها بما إنتابني عند رؤيتي لذلك الضوء ولكنه جمد الدم بعروقي لأول مرة في حياتي
    Aslında bu davayı almadan önce söylemem gereken bir şey. Open Subtitles أمر يتوجب علي إخبارك به قبل أن أدعك تستلمين القضية
    O geceyle ilgili sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles حسناً ، يوجد شيء أود إخبارك به عن تلك الليلة
    Amiral, sesinizi duyduğum için ne kadar memnun olduğumu anlatamam. Open Subtitles أدميرال لا يُمكننى إخبارك كم أنها سعادة حقيقية لسماع صوتك
    - Hayır, hayır, o değil. Burada yalnız olmadığını söylemeye çalışıyorum. Open Subtitles لا ، ليس كذلك ، أحاولُ إخبارك بأنّك هنا لست وحيداً.
    Sana kedin hakkında doğruyu söylemeliydim. Fakat bu güzel bir güveç. Open Subtitles و أنه توجب علي إخبارك بأمر قطك مباشرة لكنه طبق جيد
    Pep, sana anlatmaya çalışıyorum, Tarla Fareleri öyle kötü ki yerde bile yuvarlanamıyorlar. Open Subtitles نشاط ، أحاول إخبارك هذه كلاب الحقل سيئة جدا هم لايستطيعون الإنقلاب حتى
    "Şimşekler" miyiz? Öncelikle şunu söyleyeyim; aslında Parklar Birimi'nde çalışmıyorum. Open Subtitles الآن، حري بي إخبارك بأني لا أعمل في قسم الحدائق
    Anne, özür dilerim. Sana tüm bu olanları anlatmak istememiştim. Open Subtitles أمي ، آسفة، لم أرغب في إخبارك بكل هذه الأشياء
    Senin gibi adamların yanında durunca bana ne olduğunu söyleyebilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني إخبارك ماذا يحدث عندما أقف أمام شخص يكسب بجهده؟
    Sanırım kısmen istihza olsa da, kısmen hakikat olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles من ناحية، افكر بتهجم. من ناحية أخرى، عليّ إخبارك بالحق.
    Sana söylemeyi istemedim çünkü beni ben olduğum için sevmeni istedim. Open Subtitles لم أرغب في إخبارك بذلك لأنني أريد منك أن تحبيني لذاتي
    Bir şey söyleyeceğim. Sanırım bilmen gerekiyor. Open Subtitles علي إخبارك بشيء، أعتقد أنه يجب عليك أن تعرفه
    Hayır, pantolonlarını bit pazarından alıyor ve sana söyleyebileceğim kadarıyla çok az yıpratıyor. Open Subtitles كلا, هو يرتدي بنطال رخيص جداً ,على قدر ما أستطيع إخبارك لقد انتزعها
    Sana bir hikaye anlatabilirim ya da radyo dinleyebiliriz. Open Subtitles يمكنني إخبارك بقصة أو يمكننا الإستماع للراديو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more