| Kendinize çeki düzen verseniz iyi olur. Her şeyi tek başıma yapamam. | Open Subtitles | انت ايها الابله ينبقي ان تحسن لياقتك لا استطيع فعل ذالك لوحدي |
| Tamam, Bily yakalandı. Artık bu konuda bir şey yapamam. | Open Subtitles | حسناً بيللي لا شئ استطيع فعله حيال هذا الامر الان |
| Eskisi kadar çok yürüyemiyordum, Ben de 5 puntoluk topuklulara ve | TED | لم اكن استطيع المشي كما اعتدت ذلك فتخليت عن الكعب العالي |
| Sence gecenin bir vakti öylece gidip de bir kızın numarası isteyebilir miyim? | Open Subtitles | لا استطيع ان اذهب الى منزله في منتصف الليل واسئله عن رقم فتاة |
| Onu tedavi edebilirim ama acilen bir doktora ihtiyacı var! | Open Subtitles | انا استطيع ان اعالجه ولكنه سيحتاج الى مساعده طبيه سريعا |
| Gücünün farkında değilsin. Sakin ol, yoksa Sana yardım edemem. | Open Subtitles | انت لا تعرف مدى قوتك اهدأ والا فلن استطيع مساعدتك |
| Seni buna alıştırabilseydim, Tom, işte bu tam bir mucize olurdu. | Open Subtitles | إذا أنا استطيع أن أحوّلك إلى هذا، توم، تلك ستكون معجزة. |
| 30 dakika sonra onunla golf kulübünde buluşmam gerekiyor ve Ben Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | من المفروض ان التقي بها بعد نصف ساعة ولاكن لا استطيع ان التقيها |
| Anlatmak istediğim bir sürü şey var, ama, -- yapamam, ve, -- | Open Subtitles | كلمات كثيرة اود ان اقولها.. ولكن , اوو لا استطيع , ولذلك |
| 2 hafta içinde birşey yapamam. Yapsam bile amacım ne? | Open Subtitles | لا استطيع فعل اي شييء في اسبوعين وحتي لو استطعت |
| yapamam. Bu elimdeki tek garanti. Dün gece benim yanımdaydın. | Open Subtitles | لا استطيع انها ضمانى الوحيد انت كنت معى اللية الماضية |
| - Onu Ben onarabilirim. - Bir klaksonu olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | استطيع اصلاح هذا انني حتى لم اكن اعرف ان بها بوق |
| Sandy, bunun büyük bir parti olacağını biliyorum, fakat Ben gelmeyebilirim. | Open Subtitles | انا متأكدة انها ستكون حفلة رائعة ولكنى لا استطيع ان احضرها |
| Bay Redfern, ne iş yaptığınızı sorabilir miyim? - Muhabirim. | Open Subtitles | سيد ريدفيرن, هل استطيع ان اعرف ما هو عملك ؟ |
| Daha sonra ihtiyacın olursa Sosyal Bilgiler ev ödevlerinde yardım edebilirim. | Open Subtitles | استطيع مساعدتك على اداء واجباتك المدرسيه بحصص المجتمع المدني ان اردت |
| Kendim bile buna şaşırıyorum ama, belki Sana senden çok güveniyorum. | Open Subtitles | اجد نفسي مهتم بشأنك بطريقه لا استطيع ان افسرها كلياً. حتىلنفسي.. |
| Bana dönmeni istiyordum, bu kez Seni mutlu edebileceğimi sandım. | Open Subtitles | أردتك أن تعودي لي واعتقدت فعلاً أنني استطيع اسعادك الآن |
| Üzgünüm Cecil, seninle evlenenemem ve bir gün Bunu söylediğime memnun olacaksın. | Open Subtitles | أنا آسفة,لا استطيع الزواج منك يوماً ما ستكون سعيداً إني اخبرتك بذلك |
| Bu odada Edi ve Büdü'yle bir dakika daha kalmaya tahammül edemem. | Open Subtitles | لا استطيع تحمل الجلوس دقيقة اخرى في هذه الغرفة مع هذان الاثنان |
| Bu akşam Gelemem. Kızla yalnız geçireceğim ilk gece olacak gibi. | Open Subtitles | كلا , لن استطيع الذهاب معكِ انها الليله الاولى نحن لوحدنا |
| Sana hiç bir şeyin garantisini veremem Dodge, sadece şunu yapabilirim. | Open Subtitles | انا لا استطيع اعطائك ضمانات دودج ولكن يمكننى اعطائك شئ واحد |
| Ölümünden hemen önceki günlere kadar, çok güçlü biçimde belki mantıksız bir biçimde, daima Onu ölümden koruyabileceğimi hissettim. | TED | لأحسست وحتى ايام قبل وفاة بقوة ويمكنكم ان تقولوا من غير منطق انني استطيع ان احفظه من الموت للأبد |
| Mezarlığa istediğiniz gibi girmenize izin veremem, nedeni ne olursa olsun! | Open Subtitles | لا استطيع ان اسمح لك بانتهاك حرمة القبور مهما كان السبب |
| Ve benim için size burada ilk defa gösterebiliyor olmak muhteşem bir onur. | TED | و انه لشرف عظيم بالنسبة لي ان استطيع ان اقدمه لكم هنا اولا |
| Ne yaptığını tahmin edemiyorum ama bana yaptığını söyle, Ben de karar vereyim. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخمن ما صنعتي لكن لما لا تخبريني ومن ثم أقرر |
| Bir sürü kişi olabilirim. Aynı senin gibi de olabilirim. | Open Subtitles | أستطيع ان اكون العديد من الناس استطيع ان اكون نفسك |