"الصور" - Translation from Arabic to Turkish

    • fotoğrafları
        
    • fotoğraf
        
    • resimleri
        
    • resimler
        
    • resim
        
    • fotoğraflara
        
    • görüntüler
        
    • fotoğraflarını
        
    • görüntüleri
        
    • resimlere
        
    • fotoğrafı
        
    • fotoğrafların
        
    • resimlerini
        
    • resimlerin
        
    • fotoğrafını
        
    Ve Matty o kameralardan fotoğrafları çıkarıp her hafta web sitesinde yayımlıyor. TED ويأخذ ماتي الصور من آلات التصوير تلك وينشرها على موقعه كل أسبوع.
    Ve geçen yıl bir sürü fotoğraf çektim; çok az kişi bu fotoğraflarla ne yapacağımı biliyordu, ama bir sürü fotoğraf çektim. TED ولقد التقطت الكثير من الصور العام الماضي قليل من الناس من عرف ما كنت أنوي أن أفعله لكني التقطت الكثير من الصور.
    Yani, şimdi beş aydır yapıyoruz, ben, Michal, birkaç arkadaşım sadece resimleri yapıyoruz. TED خمسة أشهر الآن، وذلك ما نفعله، أنا وميشيل وبعض الأصدقاء نقوم بعمل الصور.
    Çok ilginç. En az bugün gördüğüm resimler kadar ilginç. Open Subtitles أنا مهتم تقريبا كما أهتم ببعض الصور التى رأيتها اليوم
    Yaşadığımız asıl zorluk, gerçekte bu teleskoptan resim çekerken oldu. TED وأصبح التحدي الكبير هو أخذ الصور عن طريق هذا التلسكوب.
    HWT: Bazen bakma sevgisinin genetik olup olmadığını merak ediyorum çünkü ben de annem gibi kendimi bildim bileli fotoğrafları seviyorum. TED هانك: في بعض الأحيان، أتعجب ما إذا كان حب النظر وراثي، بسبب، مثل أمي، لقد أحببت الصور منذ قبل أن أتذكر.
    fotoğrafları mı görmek istersin, yoksa dua kitabını mı istersin? Open Subtitles هل تريدين رؤية الصور ؟ أم تريدين كتاب الأدعية ؟
    Savcının fotoğrafları kullanmaktaki amacı, jüriyi şok altında bırakmak. Bu doğru değil. Open Subtitles الغرض الوحيد من عرض الإدعاء هذه الصور علي المحلفين هو إحداث صدمة
    Bu yüzden Twitter'da fotoğraf paylaşımına başladığımızda konum bilgilerini kapatmaya karar verdik. TED ولهذا السبب، عندما أطلقنا الصور في تويتر، قررنا أن نستثني المعلومات الجغرافيّة.
    fotoğraf ve videolar gündelik hayatın bir parçası haline geliyorlar. TED الصور والفيديوهات أصبحت جزءًا متكاملا مع الحياة على مستوى العالم
    Birlikte gıda bankalarına gittik, ses ve fotoğraf kayıtları almaya başladık. TED وذهبنا معًا إلى بنوك الطعام وبدأنا بأخذ تسجيلات صوتية وإلتقاط الصور.
    Dolayısıyla Avaz, esasen resimleri dönüştüren bir çeviri yazılımı, resimleri konuşmaya çeviren. TED فبالتالي البرنامج أساسا محول للصور، يعمل كمترجم، يقوم بتحويل الصور إلى كلام.
    İkinci Dünya Savaşı tarihçileri ve bölge uzmanlarım var internet sitesinden resimleri inceliyorlar. Open Subtitles لدي مؤرخون الحرب العالمية الثانية و خبراء اقليميون فحص الصور من الموقع الألكتروني
    Bu resimler Simla'da çekilmiş. Ama ben orada hiç çekilmedim ki! Open Subtitles هذه الصور تم التقاطها في سيملا ولكني لست على علمٌ بها
    Bandonun arkasında sokakta yürüyecekler. Çekebildiğiniz kadar iyi resimler çekin. Open Subtitles سوف تقودهم الفرقة الموسيقية للشارع التقطوا العديد من الصور المناسبة
    Bu yolculuktaki en sevdiğim resim Joe ve Roseanne aitti. TED تعتبر صورة جو وروزان من الصور المفضلة من هذه الرحلة،
    Hasar görmüş bu fotoğraflara daha fazla zarar vermek çok kolaydı. TED من السهل جدا إدخال المزيد من الأضرار على تلك الصور التالفة.
    Mesele şu ki hem dış hem de iç görüntüler oldukça doğruydu. TED ما في الأمر أنه، كل من الصور الداخلية والخارجية تعتبر حقيقية تماما.
    Birkaç kız bulup fotoğraflarını çekiyorlar ama bu Custis'in dürtülerini uyandırıyor. Open Subtitles و وجدوا الفتاة واخذو بعض الصور ولكن هذا فقط يحمس كستيس
    Sonuçlar alındıktan sonra başka bir uzman görüntüleri inceler ve teşhisi hastaya bildirir. TED وبمجرد جمع هذه الصور يقوم طبيب آخر بتشخيص تلك الصور والتحدث إلى المريض.
    Milli Güvenlik Teşkilatı'nı görüntüleme uydularından resimlere bakmamıza izin vermesi için ikna ettik. Open Subtitles اقنعنا وكالة الأمن القومى بأعطانا نظرة على الصور من احد اقمارهم الصناعية التصورية
    Eğer orijinal fotoğrafı görebilirsem belki sana daha fazla şey söyleyebilirim. Open Subtitles قد أكون قادراً على إخبارك بالمزيد إن إستطعت رؤية الصور الأصلية
    İşiniz bitince, hem negatifleri... hem de fotoğrafların bütün baskılarını istiyorum. Open Subtitles عندما تننهى، ستسلم نيجاتيف الصور وكل الطبعات من الصور التي اخذتها
    Bunlarda 30 tane kadarına sahipler, yani günü geçirmek için başka resimlerin, duvarların hatta tavanın resimlerini çekmek zorundalar. TED ويمتلكون 30 من هذه الأشياء، وعليهم أن يستخدموها من خلال التقاط الصور أو حتى الحائط أو السقف لتمضية يومهم.
    Çocukların birkaç fotoğrafını çektim, sonraki gün posterlerle çıkageldim ve onları yapıştırdık. TED فقط التقطت بعض الصور للاطفال, وفي اليوم التالي جلبت الملصقات وبدأنا لصقها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more