"بقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaldı
        
    • kalan
        
    • daha
        
    • kalmış
        
    • hala
        
    • kaldığını
        
    • son
        
    • devam
        
    • kalırsa
        
    • kalmıştı
        
    • hâlâ
        
    • kalmadı
        
    • kaldık
        
    • kadar
        
    • durdu
        
    Bazıları orduda kaldı ve psikolojik anlamda az çok iyi durumdalardı. TED والبعض الآخر بقي في الجيش وكانوا إلى حد ما بخير، نفسيًا.
    2003 yılında ABD öncülüğünde gerçekleştirilen Irak işgalini takiben bazı heykel ve eserler Bağdat'a geri taşındı, fakat bu heykel geride kaldı. TED بعد اجتياح العراق بقيادة أمريكا عام 2003، تم نقل عدد قليل من التماثيل والتحف الى بغداد، ولكن بقي هذا التمثال في مكانه.
    Bir gece ihanete uğradı ve bazıları tereddüt edip onu terk ettiklerinde, sadece Peter yanında oldu ve ona sadık kaldı. Open Subtitles في تلك الليله الفظيعة عندما تعرض للخيانه عندما شك البعض فيه وهرب من جانبه بقي بطرس فقط الصامد المخلص حتى النهاية
    Orada geriye kalan tek şey pozitif ışığın kalıcı gölgesi. TED الشيء الوحيد الذي بقي الآن هو الظل الدائم للضوء إيجابي.
    daha süresinin dolmasına çok var, canın sürmek isterse hiç durma. Open Subtitles بقي فيها الكثير من الوقت لو رغبت في نزهة ما تفضل
    Yakın zamana kadar nispeten bir şekilde marjinal kalmış bir alan, ama olgunlaştı. TED وهو مجال بقي مهمشًا إلى حد ما حتى عهدٍ قريبٍ نسبيًا لكنه تطور.
    Emma teyzenin kamerasında ne kadar film kaldı bilmiyorum. Siktir et kamerayı! Open Subtitles المشكلة هي، لا أعرف كم بقي من الفيلم في كاميرا الخالة إيما
    Evet, ama sende farkında değilsin ama 50 dakikam kaldı. Open Subtitles في حال لم تنتبه بقي لدي خمسة عشر دقيقة فقط
    Adadan geriye sadece su üzerindeki birkaç su halkası kaldı. Open Subtitles و كل ما بقي هو بعض الموجات الحلقية على الماء
    4. çeyrek de bitti, 10 saniyeden az zaman kaldı. Open Subtitles متخلفون بفارق 4 نقاط و بقي أقل من 10 ثواني
    Ne iş olursa çalışıp parayı yerine koyacağım ama sadece iki hafta kaldı. Open Subtitles سأفعل أيّ عمل لرد هذا المال مرة أخري لكن ، بقي أسبوعين فقط
    20 metre kaldı. Evinin önünde güvenlik var ve herkesi arıyorlar. Open Subtitles بقي 20 متر، هناك حراسة خارج المنزل يبدو أنه سيتم تفتيشنا
    Emekliliğini düşün. Ne kadar zaman kaldı? 8 ay mı? Open Subtitles كم عمرك الآن ، وكم بقي حتى تتقاعد 8 اشـهر
    Uyuyana kadar yanında kaldı ve sonra ona emziğini verdi. Open Subtitles لقد بقي معه حتى نام و من ثم اعطاه مصاصته
    Elimizde kalan zamanı da seninle geçirmek istiyorum. Tamam mı? Open Subtitles إذا مع الوقت القليل الذي بقي لدي أريد إمضاءه معك
    kalan uzuv boyunca elektrotlar kaslarımın elektriksel atımlarını ölçer. TED على ما بقي من ساقي نرى أقطاباُ كهربائية تقوم بقياس ذبذبات عضلاتي
    Günbatımına, geminin battığı geceye geldik. - Altı saati daha var. Open Subtitles إنّنا على أعتاب غسق ليلة الغرق، بقي على ذلك 6 ساعاتٍ.
    Çünkü şimdi gülersem sağlam kalmış son kaburgam da kırılır. Open Subtitles لأني اذا ضحكت الآن ، سأكسر الضلع الوحيد الذي بقي
    Yaşanan şanssızlıklara ve başarının önündeki tüm engellere rağmen hala bizim olan nedir? Open Subtitles برغم هذه الكبوات والتجريد من كل حليّ النجاح، ماذا بقي لنا لنربح به؟
    Kimlerin sağ kaldığını anlamak için bir liste yapmaya çalıştım. Open Subtitles حاولت ان اعمل قائمه باسماء الكتيبه لاعرف من بقي معنا
    Sonrasında, Devlet üniversitesindeki rehberleri onunla iletişimi koparmadı ve böylece eğitimine devam edebildi ve bir onur programına yerleştirildi. TED بعد ذلك، مرشدها في كلية المجتمع بقي على تواصل معها، وذلك مكنّها من المضي قدما، ووضعوها في برنامج الشرف.
    Bu sadece bize pozisyon verecek kadar hayatta kalırsa işe yarar. Open Subtitles هذا فقط سينجح اذا بقي على قيد الحياة كفاية ليعطينا موقعا
    Müvekkilimin 18 aylık cezasının bitmesine ne kadar süre kalmıştı? Open Subtitles وكم بقي لموكلي من الحكم الصادر بحقة لمدة 18 شهر؟
    Zaman dolar da ortağım hâlâ toprak altında olursa, işini bitiririm. Open Subtitles إذا انتهت المدة و بقي زملائي تحت الأرض هل تفهم ؟
    Dünyada gerçekten keşfedilecek kayda değer hiçbir yer kalmadı mı? TED هل بالفعل لم يعد لدينا أي مكان ذي أهمية لاستكشافه قد بقي هنا على الأرض؟
    18-20 kişi kaldık. Onlar da şehirli. Baksana. Open Subtitles بقي منهم 18 او 20 وهم ابناء المدينة , انظر اليهم
    Bu kıyafet kutuda çok durdu ve bir gece çıkmayı hak ediyor. Open Subtitles لقد بقي هذا الثوب في هذا الصندوق لمدة طويلة وآن الأوان له أن يخرج

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more