Silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez. | Open Subtitles | تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا |
Ne zamandan beri bu şehirde üç kuruşluk uyuşturucu satıcıları adam oldu? | Open Subtitles | حَسناً، لأن تجار المخدرات بكثرة في هذه المدينة، هل يظرك تغير بسيط |
Mücevher ve altın tüccarları bunlara bayılacak. Doreena'yla bu işten büyük kâr edeceğiz. | Open Subtitles | تجار الذهب و المجوهرات سيتطلعون للشراء و أنا و دورينا سنحقق صفقات رائعة |
Nukakların topraklarını uyuşturucu tacirleri ele geçirdi ve Nukaklar doğu Kolombiya'da, parklarda dilenci olarak yaşıyorlar. | TED | تجار المخدرات أخذوا أراضي النوكاك وأصبحوا متسولين في الحدائق العامة شرق كولومبيا. |
o sefil uyuşturucu satıcılarının elinde olmasından daha iyi. | Open Subtitles | هذا افضل من الذي يحصل عليه تجار المخدرات |
Seninkiler mi? Şu polisken söğüşlediğin uyuşturucu satıcılarını mı diyorsun? | Open Subtitles | انت تعنى تجار المخدرات التى سرقتهم عندما كنت رجل شرطى. |
Gerçekten bu amblem bir Comanche'yi silah kaçakçıları olduğumuzu ikna eder mi? | Open Subtitles | لكن هل تعتقد حقا أن هذا الرمز سوف يقنع كومانتش أننا تجار السلاح؟ |
Uyuşturucu satıcıları ateş edildiğinde hangi yeleklerin işe yaradığını bilmek istediler. | Open Subtitles | تجار المخدرات يريدون أن يعرفوا، فقط للفضول، أيّ السترات ستجدي نفعاً. |
Uyuşturucu satıcıları dediler ki, senin çocukların onların işlerinin geleceği. | Open Subtitles | لقد صرح تجار المخدرات بأن أبنائكم هم تجارة بالنسبة لمستقبلهم |
Herkes istediğini almak için yaptığı şeyi yapmaya devam ediyordu, uyuşturucu satıcıları, hırsızlar, kan bankası. | TED | الكل هناك كان يفعل ما يفعله ليأخذ ما يريد، تجار المخدرات، اللصوص، بنك الدم. |
Modern terziler beni güldürüyor. Onlar bez tüccarları. | Open Subtitles | الخياطون الحديثون يضحكوني إنهم تجار قماش |
Efsaneye göre beyaz kürk tüccarları bir kabileden genç bir kız kaçırırlar - ve kızı onlar için bir çocuk doğurması için zorlarlar. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن مجموعة من تجار الفراء الأبيض إختطفوا فتاة من قبيلة وأرغموها على إنجاب طفل لهم |
Benim sorunum beni döven seks tacirleri olmadı. | TED | لم يكن التحدي لي تجار البشر الذين كانوا يوسعوني ضربًا |
Onlar katil, ölüm tacirleri. Ben de savaşçıyım. | Open Subtitles | هؤلاء هم القتلة تجار الموت , وانا المنتقم |
İş paraya gelince, uyuşturucu satıcılarının nasıl mizahtan yoksun olduğunu hiç fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت كم يبدو تجار المخدرات ظرفاء عندما يحصلون على المال؟ |
Önce uyuşturucu satıcılarını suçladı. O fos çıkınca,... | Open Subtitles | أولا تجار المخدرات فعلوا ذلك عندما لم يجدي ذلك نفعا |
Silah kaçakçıları hapiste olursa füzeleri alamayacaklarını düşündüler herhalde. | Open Subtitles | ويبدو أنهم توصلوا الى أنهم لن يحصلوا على ما يريدون اذا كان تجار الاسـلحة في السـجون |
Beyler, ölüm taciri isyancılar güçlü ve uyanık olur. | Open Subtitles | أيها السادة,الثوار تجار الموت, كونوا أقوياء وحزيرين. |
Ona uzaydan gelen uyuşturucu satıcılarıyla boğuşuyoruz diyeceksin? | Open Subtitles | هل ستخبره أننا نتقاتل ضد تجار مخدرات من الفضاء الخارجي |
Bak ne diyeceğim, belki elmas tüccarı dolandırıcı bir güvenlik istemiştir. | Open Subtitles | حسنا ,سأخبركِ بهذا, ربما تجار الالماس اراد حارس امن مخادع. |
Birçok insan satıcı olmadan da doktor oluyor. | Open Subtitles | الكثير من الناس أصبحوا أطباء بدون أن يصبحوا تجار أدوية |
tüccar olan Cole'lar bile arabayla gelebiliyorlarsa, o zaman Donwell'in sahibinin onlardan alta kalır yanı olmaması lazım! | Open Subtitles | اذا كانت عائلة كولز , وهم تجار بسطاء, استطاعوا الحصول على سائق اذا سيد دونول آبي يجب ان يتساوا بذلك |
ve seni birisi vurdu, seni ve diğer iki silah satıcısını. | Open Subtitles | إذاً شخص ما أطلق عليك النار قتل اثنين من تجار الاسلحة أخذ الأسلحة والمال |
Köle ticareti cephesinde tam 300 tane vekil var. | Open Subtitles | تجار الرقيق لديهم 300 عضو برلمان في جيبهم |
Sargon. Ruhların tüccarlar, ahirette üzerinde avlayan. | Open Subtitles | . سارجان ، تجار النفوس ، يبادل بحياة الآخرة |