"تجار" - ترجمة من عربي إلى تركي

• satıcıları
• tüccarları
• tacirleri
• satıcılarının
• satıcılarını
• kaçakçıları
• taciri
• satıcılarıyla
• iş
• tüccarı
• satıcı
• tüccar
• satıcısını
• ticareti
• tüccarlar

Silah satıcıları, barutu, el altında bulundurmayı severler, ... ama barutun, tehlikeli olmak için kurşun içinde olması gerekmez.
تجار الأسلحة يحتفظون بالبارود لصناعة رصاص حسب الطلب لكن البارود ليس بحاجة لأن يكون في رصاصة حتى يكون خطرا

Ne zamandan beri bu şehirde üç kuruşluk uyuşturucu satıcıları adam oldu?
حَسناً، لأن تجار المخدرات بكثرة في هذه المدينة، هل يظرك تغير بسيط

Mücevher ve altın tüccarları bunlara bayılacak. Doreena'yla bu işten büyük kâr edeceğiz.
تجار الذهب و المجوهرات سيتطلعون للشراء و أنا و دورينا سنحقق صفقات رائعة

Nukakların topraklarını uyuşturucu tacirleri ele geçirdi ve Nukaklar doğu Kolombiya'da, parklarda dilenci olarak yaşıyorlar.
تجار المخدرات أخذوا أراضي النوكاك وأصبحوا متسولين في الحدائق العامة شرق كولومبيا.

o sefil uyuşturucu satıcılarının elinde olmasından daha iyi.
هذا افضل من الذي يحصل عليه تجار المخدرات

Seninkiler mi? Şu polisken söğüşlediğin uyuşturucu satıcılarını mı diyorsun?
انت تعنى تجار المخدرات التى سرقتهم عندما كنت رجل شرطى.

Gerçekten bu amblem bir Comanche'yi silah kaçakçıları olduğumuzu ikna eder mi?
لكن هل تعتقد حقا أن هذا الرمز سوف يقنع كومانتش أننا تجار السلاح؟

Uyuşturucu satıcıları ateş edildiğinde hangi yeleklerin işe yaradığını bilmek istediler.
تجار المخدرات يريدون أن يعرفوا، فقط للفضول، أيّ السترات ستجدي نفعاً.

Uyuşturucu satıcıları dediler ki, senin çocukların onların işlerinin geleceği.
لقد صرح تجار المخدرات بأن أبنائكم هم تجارة بالنسبة لمستقبلهم

Herkes istediğini almak için yaptığı şeyi yapmaya devam ediyordu, uyuşturucu satıcıları, hırsızlar, kan bankası.
الكل هناك كان يفعل ما يفعله ليأخذ ما يريد، تجار المخدرات، اللصوص، بنك الدم.

Modern terziler beni güldürüyor. Onlar bez tüccarları.
الخياطون الحديثون يضحكوني إنهم تجار قماش

Efsaneye göre beyaz kürk tüccarları bir kabileden genç bir kız kaçırırlar - ve kızı onlar için bir çocuk doğurması için zorlarlar.
تقول الأسطورة أن مجموعة من تجار الفراء الأبيض إختطفوا فتاة من قبيلة وأرغموها على إنجاب طفل لهم

Benim sorunum beni döven seks tacirleri olmadı.
لم يكن التحدي لي تجار البشر الذين كانوا يوسعوني ضربًا

Onlar katil, ölüm tacirleri. Ben de savaşçıyım.
هؤلاء هم القتلة تجار الموت , وانا المنتقم

İş paraya gelince, uyuşturucu satıcılarının nasıl mizahtan yoksun olduğunu hiç fark ettin mi?
هل لاحظت كم يبدو تجار المخدرات ظرفاء عندما يحصلون على المال؟

Önce uyuşturucu satıcılarını suçladı. O fos çıkınca,...
أولا تجار المخدرات فعلوا ذلك عندما لم يجدي ذلك نفعا

Silah kaçakçıları hapiste olursa füzeleri alamayacaklarını düşündüler herhalde.
ويبدو أنهم توصلوا الى أنهم لن يحصلوا على ما يريدون اذا كان تجار الاسـلحة في السـجون

Beyler, ölüm taciri isyancılar güçlü ve uyanık olur.
أيها السادة,الثوار تجار الموت, كونوا أقوياء وحزيرين.

Ona uzaydan gelen uyuşturucu satıcılarıyla boğuşuyoruz diyeceksin?
هل ستخبره أننا نتقاتل ضد تجار مخدرات من الفضاء الخارجي

Bak ne diyeceğim, belki elmas tüccarı dolandırıcı bir güvenlik istemiştir.
حسنا ,سأخبركِ بهذا, ربما تجار الالماس اراد حارس امن مخادع.

Birçok insan satıcı olmadan da doktor oluyor.
الكثير من الناس أصبحوا أطباء بدون أن يصبحوا تجار أدوية

tüccar olan Cole'lar bile arabayla gelebiliyorlarsa, o zaman Donwell'in sahibinin onlardan alta kalır yanı olmaması lazım!
اذا كانت عائلة كولز , وهم تجار بسطاء, استطاعوا الحصول على سائق اذا سيد دونول آبي يجب ان يتساوا بذلك

ve seni birisi vurdu, seni ve diğer iki silah satıcısını.
إذاً شخص ما أطلق عليك النار قتل اثنين من تجار الاسلحة أخذ الأسلحة والمال

Köle ticareti cephesinde tam 300 tane vekil var.
تجار الرقيق لديهم 300 عضو برلمان في جيبهم

Sargon. Ruhların tüccarlar, ahirette üzerinde avlayan.
. سارجان ، تجار النفوس ، يبادل بحياة الآخرة