| Bu yazılımı görmezden gelmemiz anlamına gelmiyor, veya iletişimi veya hesaplamaları. | TED | هذا لا يعني أنه علينا تجاهل البرمجيات، أو المعلومات، أو الحساب. |
| Eğer kendini tekrar romantik bir durumda bulursan kafandan geçen herşeyi görmezden gel. | Open Subtitles | إذا وجدت نفسك في موقف عاطفي مرة أخرى فعليك تجاهل كل مايخطر ببالك |
| Öfkesi, Upland İlaç Sanayi için. Çünkü delili görmezden geldiler. | Open Subtitles | انه غاضب من الأدوية المرتفعة لأن تؤدى إلى تجاهل الأدلة |
| Fakat, bu cinsiyet farklılıkları oldukça sık göz ardı ediliyor. | TED | ولكن في الكثير من الحالات يتم تجاهل الاختلافات بين الجنسين. |
| "Serenity"de kendim için istediğim herşeyi gözardı ederek zamanımı harcadım. | Open Subtitles | لقد أمضيت وقتاً طويلاً في تجاهل أي شيء أردته لنفسي |
| Ayrıca Z Özel Biriminin, verdiğim resimleri görmezden gelmesi de. | Open Subtitles | كذلك تجاهل لجنة تقييم تهديدات الزائرين للصور التي أعطيتها لهم |
| Ben yalnızca, görüşleri görmezden gelin demek istemiştim. Yeni kitabınız muazzam. | Open Subtitles | أردت أن أقول فقط ، تجاهل النقد ، فكتابك الجديد رائع |
| Bayanlar baylar, ...lütfen Bayan Winterbottom'ın Bay Manning'i sorguladığı kısmı görmezden gelin. | Open Subtitles | السيدات والسادة، الرجاء تجاهل السيدة ينتربوتوم خط كامل من استجواب السيد مانينغ. |
| Yaptığı onca şeyden sonra onun en kötü yanlarını görmezden gelebiliyor musun? | Open Subtitles | بعد كل ما ارتكبه أما زال في إمكانك تجاهل أسوأ ما فيه؟ |
| Arrow'un bu şehir için yaptığı iyi şeyler olsa da suçlu olduğuna dair kanıtları görmezden gelmek de bir o kadar zor. | Open Subtitles | في حين أنه من الصعب تجاهل كل ما قدمه حسن السهم للمدينة، من الصعب على قدم المساواة لتجاهل الأدلة من ذنبه واضح. |
| Eger cinayetle hic alakası yoksa, belki de bu son takası görmezden gelebiliriz... | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بالقتلة بعد كل ذلك رُبما يُمكننا تجاهل الحديث الأخير بيننا |
| Bu ondan daha da fazlasıydı.O, bunu görmezden geldi. | TED | لقد كان شيئا أكثر من هذا ، لقد تجاهل ذلك. |
| Daha sonra, tütsülenmiş balık kokusuyla gerçek tilkinin kokusunu köpeğe koklatarak yanlış kokuları göz ardı etme yeteneklerini araştırırlardı. | Open Subtitles | ثم لاحقاً يسحبون الرنغه على أثر رائحه ثعلب حقيقي ليختبروا قدرة الكلب على تجاهل الرائحة الخطأ أو الأثر الخطأ |
| Bunun yanı sıra, ekibimin endişelerini göz ardı etmek istemiyorum. | Open Subtitles | و فى اليد الاخرى , لا أريد تجاهل شكوك فريقى |
| Adamın biri krallığıma izinsiz giriş yaptı diye sorumluluklarımı göz ardı edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني تجاهل واجباتي لأن رجلاً واحداً دخل مملكتي بطريقة غير قانونية |
| Eğer Los Pepes'i ve suçlarını gözardı ederseniz, sırada siz varsınız. | Open Subtitles | استمر في تجاهل لوس بيبيس وانكر جرائمهم ، وستصبح أنت التالي |
| Protokolü boş vermek bağlantıları ve kimsenin göremediği arka kapıları bulmak. | Open Subtitles | تجاهل البروتوكول، والعثور على روابط وأشخاص سريين لا يُمكن لأحد رؤيتهم. |
| Beni destekleyenlere değer vermeyi ve... karşı olanları dışlamayı öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت تقدير أولائك الذين ساندوني و تجاهل أولائك الذين عذبوني |
| Daha çok hastalığı inkar etmeyi tercih ederler dolayısıyla sormadıkları sürece bilgilendirmek akıllıca değil. | TED | بل يفضلون تجاهل وإنكار وجود المرض لذا ليس من الحكمة إخبارهم إن لم يطلبوا ذلك |
| Normalde asla yapmayacağımız şeyleri yaparız, yemin ettiğimiz görevimizi ihmal etmek, düşmanlarımız olan insanlarla kendimizi aynı kefeye koymak gibi. | Open Subtitles | نفعل اشياء لم نكن نفعلها أبدا مثل، اه، تجاهل واجبتنا الدستوريه أو ننحاز مع الناس الذين اعتادوا أن يكون أعدائنا |
| Alarma aldırış etmiyor. Çünkü otuz saniyeye kalmadan gitmiş olacak. | Open Subtitles | تجاهل الإنذارات، لأنّه عرف أنّه سيكون أقلّ من 30 ثانية. |
| Gözleri boşver. Omuzları, elleri, nefesi kontrol et. | Open Subtitles | تجاهل العين، راقب حركة الكتف واليد وتنفسه |
| Olabilir, ama bir düşman tuzağının kanıtlarını yok saymak en iyimser ifadeyle aptalca ve en kötümser ifadeyle suç unsuru taşıyan bir özensizlik örneğidir. | Open Subtitles | ربما هو , لكن تجاهل أدلة لفخ معادي في أحسن الأحوال حماقة وعلى أسوء الأحوال إهمال جنائي |
| - unut gitsin. Yeni markaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | ـ تجاهل الأمر , انه بحاجة لأسم تجاري ـ انا اعرف السائق جيداً من النظرة أولى |
| Kid'in para hakkında dediğine aldırma. | Open Subtitles | تجاهل ما قاله الفتى عن نصيبك من المكافأة |
| Hangarda olanlara aldırmayın. Siz uçağı çıkarın. | Open Subtitles | تجاهل ما ستراه فى الحظيرة أخرج طائرتك فقط |
| Birtakım hayali gelecek için isteklerini sürekli bir kenara kaldıramıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنكِ تجاهل ما تريدينه طوال الوقت لأجل مستقبل وهمي |
| İngiltere ve ABD, Stalin'in metotlarının kanıtlarını görmezlikten gelmeyi seçti. | Open Subtitles | قررت بريطانيا وأمريكا تجاهل هذه الأدلة الدالة على أساليب ستالين |