"تعرفين" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyor
        
    • bilirsin
        
    • tanıyor
        
    • tanıyorsun
        
    • bilmiyorsun
        
    • biliyorsunuz
        
    • biliyordun
        
    • bilmiyor
        
    • bildiğin
        
    • bilir
        
    • biliyorsundur
        
    • bilirsiniz
        
    • farkında
        
    • tanımıyorsun
        
    • bilemezsin
        
    Evlerin önlerini yırtıp atsan içerde domuz bulacağını biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين انك اذا دخلت هذه البيوت ستجدينها مليئة بالخنازير
    biliyor musun,güzel bir kıza göre bazen çok çirkin olabiliyorsun. Open Subtitles هل تعرفين ، بالنسبة لفتاة جميلة أحياناً تبدين قبيحة جداً
    Aslında dün akşam aklıma geldi. Şu İsveçli ikizleri biliyor musun? Open Subtitles في الحقيق،, لقد بدأ كل شيء منذ البارحة تعرفين التوأم السويدي؟
    Orada burada birkaç heyecanlı an yaşadım, ama, bilirsin işte, hepsi geçti gitti. Open Subtitles حسنا لدي بعض اللحظات المثيرة هنا وهناك ولكن كما تعرفين مجرد لحظات عابرة
    Benim gezimde o da vardı. - Bu adamı tanıyor musun? Open Subtitles ـ كان في رحلتي البحرية ـ اذا تعرفين هذا الرجل ؟
    - Thornton Meydanı'nı biliyorum. - Orada yaşayan birini mi tanıyorsun? Open Subtitles انا اعرف ميدان ثورنتون هل تعرفين اى احد يقيم هناك ؟
    Ofiste çalışmıyorum. Bunun yanı sıra Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun. Open Subtitles انا لن اترشح لاي منصب, إيضا, انتي لا تعرفين شيء عني
    Bayan Helm, mahkemede yalan yemin etmenin ne demek olduğunu biliyor olmalısınız. Open Subtitles مسز هيلم ، اٍننى أفترض أنك تعرفين معنى كلمة شهادة الزور بالانجليزية
    Hepsinden öte, bunun için yataklık eden biri. bu, onu suç ortağı yapar. Hapishanenin neye benzediğini biliyor musun? Open Subtitles بعد كل ذلك ، هي الوحيدة التي دفعت لأجل ذلك ذلك يجعلها شريكة ، تعرفين كيف تبدو بالسجن ؟
    Öldükten sonra yaramaz küçük kızlar nereye gider biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين أين تذهب الفتيات ذوات السلوك السيء بعد وفاتهن؟
    Ne iyidir biliyor musunuz? Meg gibi bir arkadaşınızın olması. Ve kediler. Open Subtitles هل تعرفين ما اللطيف الحصول على صديقة مثل ميغ و القطط الصغيرة
    biliyor musun Sydney, burada yaptığımız iş Rambaldi'nin kim olduğunu, ne üzerinde çalıştığını anlamak benim için bir saplantı oldu. Open Subtitles أنتى تعرفين ياسيدنى أن العمل الذى نفعله هنا لمعرفة من كان رمبالدى,ماذا كان يحاول أن يفعل لقد أصبح هوس لى
    Yani, bu ne demek biliyor musun? Ne demek biliyor musun? Open Subtitles اقصد ، اتعلمين ماذا يعنى هذا هل تعرفين ماذا يعنى ذلك
    Ben yemeleri gerektiğini düşünürüm. Sense onları nasıl yedireceğini bilirsin. Değil mi? Open Subtitles أنا أعتقد بأنهم يجب أن يأكلوا أنت تعرفين كيف تطعميهم أليس كذلك؟
    İş şey gibi birşey. bilirsin, hayır işi, biletli falan. Open Subtitles إنه نوع من العمل تعرفين, حفلة جمع تبرعات خيرية بالتذاكر
    Annemi bilirsin, kahvaltı yaptırmadan çıkmama izin vermez. O nasıl? Open Subtitles و تعرفين أن أمي لا تتركني أغادر دون تناول الفطور
    Aslında, benim bir arkadaşım var gibi. Charlotte Barnes'ı tanıyor musun? Open Subtitles في الحقيقه ربما يكون لدي صديقه واحده هل تعرفين شارلوت ؟
    Anlat bakalım, dün akşam giderken gördüğüm adamı nereden tanıyorsun? Open Subtitles اذن أخبريني كيف تعرفين ذلك الرجل الذي رأيته يغادر البارحة؟
    Sara, sen harika bir mühendissin ama politika hakkında hiçbir bok bilmiyorsun. Open Subtitles سارة ، أنتي مهندسة مبدعة ولكنك لا تعرفين أي شيء عن السياسة
    Thorn' un Deccal olduğunu biliyorsunuz, peki neden onu koruyorsunuz? Open Subtitles أنت تعرفين أن ثورن هو عدو المسيح اذن لماذا تحمينه
    Ama sana yedinci sınıftan beri aşıktım bunu biliyordun değil mi? Open Subtitles ولكنك تعرفين أنني كنت هائم بكِ منذ الصف السابع أليس كذلك؟
    Daha dün ameliyat oldu, ve sen nasıl olduğunu bilmiyor musun? Open Subtitles , لقد خضع لجراحة البارحة و أنتِ لا تعرفين كيف حاله؟
    -Bunu demek istemediğini biliyorum. -Senin bir şey bildiğin yok. Open Subtitles أعرف انك لم تعنى ما قلت انت لا تعرفين شيئا
    Zenci olup da yardıma ihtiyacı olmak nedir bilir misin? Open Subtitles هل تعرفين معنى أن تكوني سوداء و تحتاجين لمن يقلك؟
    Ufak tefek bazı şeyler yaptım. Muhtemelen bunları çoktan biliyorsundur. Open Subtitles عملتُ بعض الأمور تحت تأثيره، لكنّك ربما تعرفين عن ذلك.
    bilirsiniz, eğer çocukların sorumluluğunu almak istemezseniz bırakıp gitmeniz gerekir. Open Subtitles تعرفين , اذا لا تريدين المسؤليه الأطفال يجدر بك الانصراف
    Bu konuda o kadar iyisin ki, artık farkında olmadan yapıyorsun. Open Subtitles نعم انت جيدة فى هذا انت حتى لا تعرفين ماذا تفعلين
    İncil'i çok iyi biliyorsun ama hayatı hiç tanımıyorsun. Open Subtitles أنتِ تعرفين الإنجيل جيداً . الحياة قصيرة جداً
    - O gitti Logan. Geri gelmeyecek. - Bunu bilemezsin. Open Subtitles لوغان, لقد رحلت, وهي لن تعود انتِ لا تعرفين ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more