"ستعمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacak
        
    • çalışacaksın
        
    • yapacaksın
        
    • mısın
        
    • çalışacak
        
    • edeceğim
        
    • edecek
        
    • Bunu
        
    • olacaksın
        
    • işe
        
    • çalışıyor
        
    • onu
        
    • alacağım
        
    • edeceksin
        
    • olacağım
        
    Barry, bu geceden sonra herkesin Flash'in varlığından haberi olacak. Open Subtitles باري، وبعد هذه الليلة، ستعمل الجميع يعرف أن فلاش موجودا.
    Tamam, yani kapıya gitmek için yaklaşık iki dakikam olacak. Open Subtitles حسنا، لذلك أنا قد ستعمل حوالي دقيقتين للوصول إلى الميناء.
    Yani, yaratıcı yaklaşımınla kitaplarını satmak için onlarla iç içe çalışacaksın. Open Subtitles لذا ستعمل مباشرة مع أولئك المؤلفين لتأتي بطريقة مبدعة لبيع كتبهم.
    bu yeni bişey değil Herkes böyle söylüyor şimdi eğer hala seninle gelmemi istiyorsan söyle bana daha Sonra ne yapacaksın? Open Subtitles ذلك ليس بجديد كلّ شخص يقول ذلك اذا ما زلت لا اريد القدوم معك، بعد سماع ذلك عندها ماذا ستعمل ؟
    - Ne? Tamam, bak. Tüm paranı kaybedersen beni suçlayacak mısın? Open Subtitles إذا فقدت كل ما تبذلونه من المال، كنت ستعمل اللوم لي؟
    On yıllarca çalışıyor. Büyük ihtimalle bir yüzyıl kadar da çalışacak. TED ستعمل لعقودٍ من الزمن، قد تعمل لقرن كامل
    Ruhsatınızı iptal edeceğim, Henri. Open Subtitles أنا ستعمل تجلب لك ما يصل للحصول على رخصة إبطال، هنري.
    İletişim siz atmosferin bu tarafında gittiğiniz sürece devam edecek. Open Subtitles ستعمل الإتصالات طالما بقيتم على هذا الجانب من الغلاف الجوي
    Önemli olan şu ki Grant bu gece orada olacak, ve O'nu kurtarmalıyım. Open Subtitles وهذه النقطة هي، ستعمل غرانت أن يكون هناك هذه الليلة، ولقد فلدي انقاذه.
    15 saniye içinde hayati tehlike arz eden yanıkları olacak. Open Subtitles وهي قد ستعمل الحروق التي تهدد الحياة في 15 ثانية.
    Çünkü eğer şehirleri yeniden inşa etmeyi öğreneceksek onlara ihtiyacımız olacak. TED لأننا سنكون بحاجة إليها إذا كنا نتعلم كيف ستعمل على إعادة بناء البلدات.
    - Biliyorum, sen hep çalışacaksın ama uçağa binmek istiyorum. Open Subtitles أعرف بانك ستعمل طوال الوقت, لكن أريد ان أركب الطائرة
    Senden parayı istemeyeceğim ama benim için çalışacaksın, öyle değil mi? Open Subtitles لن أطلب منك أن تعيد النقود لكن ستعمل لصالحي, أليس كذلك؟
    Biri seni aradığında ne dediysem onu yapacaksın, üçkağıt yok. Open Subtitles حيت تتلقى إتصالاً، ستعمل ما سنقوله لك بالتحديد وبلا تحايل.
    Şerefsiz futbolcu kız arkadaşını pataklayacak sen de pahalı avukatının işlerini yapacaksın. Open Subtitles أرقام. هذا الأحمق لاعب البيسبول يضرب فتاته ستعمل لـ لسان حاله الغالي
    Benim vidyomu çalacak mısın? Open Subtitles حتى انك ستعمل لعب الفيديو الخاص بي، هاه؟
    İki veya üç saniye sonra otomatik olarak yeniden çalışacak, eğer hızlı hareket edebilirseniz evinize özgür olarak varacaksınız. TED ستعمل مجددًا تلقائيًا بعد ثانية أو ثانيتين، ولكن طالما أنك تتحرك بسرعة، ستلوذ بالفرار.
    PA sistemini tekrar kontrol edeceğim. Sen 23:00'de basit bir konuşma yapacaksın. Gidelim. Open Subtitles أنا سأفحص مرتين نظام ألسلطة ألفلسطينية ستعمل تصريحا قصيرا في 11.00
    Kendini meşgul edecek şeyler bulacaksın ve Bunu hayatın boyunca devam ettirmeye çalışacaksın. Open Subtitles وانت ستعمل على ان تكون دؤوبا في اشغال نفسك والمحافظة على هيكل حياتك
    Günün birinde bir erkeğe güzel bir başucu sehpası olacaksın, Kelly. Open Subtitles أنت ستعمل جعل بعض الرجل طاولة نهاية غرامة يوم واحد، كيلي.
    Sadece buradan sağ çıkarsak işe yarayacak ama şimdi baygın halde. Open Subtitles ولكن ستعمل فقط لو خرجنا من هنا والآن هى فاقدة للوعى
    onu bana verecek misin yoksa ben almak zorunda mı kalacağım? Open Subtitles أنت ستعمل تعطيه لي أو أنا قد ستعمل على اتخاذ ذلك؟
    O kitabı alacağım ve seni ölene kadar onunla döveceğim. Open Subtitles أنا سيأخذ هذا الكتاب وأنا ستعمل يضربك حتى الموت معها.
    Başımın etini yemeye devam edeceksin değil mi? Open Subtitles أنت ستعمل على إقناعي بفعل هذا، أليس كذلك؟
    Her gece bir sürü yeni ve eğlenceli insanla yemek yemiş olacağım. Open Subtitles 'م أساسا مجرد ستعمل تناول العشاء مع أشخاص جدد في كل ليلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more