"في هذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu
        
    • Şu anda
        
    • için
        
    • o
        
    • içinde
        
    • Böyle bir
        
    • şu
        
    • buradaki
        
    • burada
        
    • yerlerde
        
    bu örnekta, hastada kan şeker seviyesi nedeniyle hafif bir diyabet riski var. TED في هذه الحالة المريض معرض لخطر بسيط للاصابة بالسكري بسبب مستوى الجلوكوز لديه
    Her ne kadar çok ufak ve gösterişsiz bir canlı olsada bu yaratık inanılmaz, çünkü bu devasa resif yapıların içinde toplanabilir TED بذلك ، وإن كان مخلوق صغير جدا ومتواضع جدا، هذا المخلوق لا يصدق، لأنه يمكن أن يكتل في هذه الهياكل الضخمة المرجانية،
    bu yüzden tarihin bu noktasında yaşadığım için inanılmaz derecede şanslıyım. TED لقد جعلني ممتنا جداً لانني اعيش في هذه اللحظة من التاريخ
    Aslında Şu anda et olarak tükettiğimiz her şeyle makayese edilebilir durumda. TED في الواقع، انها بالمقارنة لكل ما نأكل من لحوم في هذه اللحظة.
    bu odada hava var, ve sizler her bir atomun farkında değilsiniz. TED إذا أخذنا الهواء في هذه الغرفة، فأنت لا تلاحظ كل ذرة مستقلة.
    bu durumda, kaynar su konservesi zaten oldukça asitli şeyleri konserveleme içindir. TED في هذه الحالة غلي الاغذية المعلبه نقوم بذلك للاشياء الحامضية نوعا ما.
    bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. TED حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً
    bu desenler hakkında düşünüyordu, o, tekbaşına onları 12 -- 12x12 boyutlu yapabilirdi. TED كان يفكر في هذه الأنماط، وتمكن من صنعها بحجم 12 12 في 12.
    Yani kolayca bozulmayacak ama bozulursa da bu makinedeki adeta her parça bir anahtar ve tornavida ile çıkarılıp değiştirilebilir. TED ومن ثم لن تتعطل بسهولة، لكن إن تعطلت، نظريا كل قطعة في هذه الآلة يمكن إخراجها واستبدالها باستخدام مفك براغي.
    bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler. TED وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل
    bu şunu söylüyor, bu salonda olmayan kişiler ortalama bin dolara ulaşmak için bin dolardan daha fazla harcıyorlar. TED إذن ذلك يخبرنا أن هؤلاء الأشخاص غير الموجودين في هذه الغرفة ينفقون أكثر من ألف لكي يصبح المتوسط ألفا.
    Ve işte bu konuşma için olan özel görevim: bu odadaki her bir insanın yaşam süresini yedi buçuk dakika artırmaya çalışacağım. TED لذا سأقدم لكم مهمتي الخاصة لهذا الحديث: سأحاول أن أزيد من العمر الإفتراضي لكل شخص موجود في هذه القاعة بسبع دقائق ونصف
    bu rakamlarda mantıksız bir durum olduğunu fark ettik. Şimdi ilk ölçümlere bir göz atalım, kışın hayatta kalanlara. TED هناك حدس موجه لاحظناه في هذه الأرقام . لذا دعونا ننظر إلى أول الأرقام هنا، الناجون من البيات الشتوي
    dediler. Dolayısıyla onlar bunu yapıyor ve gelecek yıl başlatıyoruz. Ve bu tamamıyla bir deneme ve tamamıyla gönüllülüğe dayanıyor. TED لذلك هم يفعلون هذا ، وسنقوم باطلاقها لاحقا في هذه السنة، و كل هذا عبارة عن تجربة،و كله من متطوعين.
    Siz iyi iş çıkardınız. Çoğu insan bu tahmini şansa bırakır. TED الآن, أحسنتم أيها الرفاق. معظم الناس يختارون بالصدفة في هذه المهمة.
    Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor. TED نقاش مولاري حول الخروج من المنزل ، والشروع في هذه المغامرات العظيمة هو مبهج وممتع، عمومًا، هذا لا ينسجم مع تجربتي أنا.
    Fkat bu yarışa girmenin bedeli şu olurdu: şöyle diyebilirsiniz: Başkan'ın hedefini kullanalım. TED لكن السعر للدخول في هذه المنافسة سيكون، يمكنك فقط، القول، استخدم هدف الرئيس.
    Bizler, tabi ki, Şu anda Dünya'nın yer çekimi alanındayız. TED طبعا جميعنا عالقون في حقل جاذبية الأرض في هذه اللحظة.
    Böyle bir durumda yapmamız gerekeni hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? TED ونحن نعلم جميعاً ماذا سيحدث في هذه الحالة .. صحيح ؟
    buradaki her şey kısmet tanıdık gelse de aslında değil. TED يبدو كل شيء في هذه النقطة مألوفاً لكن ليس حقيقياً.
    Bugün burada aramızda bulunanlarla, ne kadar şanslı olduğumuzu kabul ederek başlayalım. TED بالنسبة لنا نحن من في هذه الغرفة اليوم، بدايةً لنعترف بأننا محظوظون
    Haritada bu noktaya bakarsanız herşeyin maviyle gösterildiği yer su ve sarı olan yerlerde kara arazisini gösteriyor. TED اذا نظرتم الى هنا في هذه الخريطة، التي تعرض كل شئ باللون الأزرق و هو خارج الماء واي شئ اصفر هو اليابسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more