"لا بد أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • gerek
        
    • olmalısın
        
    • lazım
        
    • zorunda
        
    • herhalde
        
    • olmalılar
        
    • etmeli
        
    • gerekiyor
        
    • etmiş olmalı
        
    • yapmış olmalı
        
    • gelmiş olmalı
        
    • olmalıydı
        
    Ve her soruya, açık ve net cevaplar vermek gerek. Open Subtitles ولكل سؤال لا بد أن يكون له إجابة واضحة وصادقة
    Bir insanın kaderini gerçekleştirmeye yardım ettiğin için mutlu olmalısın. Open Subtitles بجانب لا بد أن تكون ممتنا لأنك تمكنت من القيام بدورك بإنجاز قدر كائن آخر
    Onu evin içinde yenebilmek için kısa kılıç kullanmamız lazım. Open Subtitles لا بد أن يهزم داخل بيته، وسينفع السيف القصير هناك
    Bu işe yarar. Yaramak zorunda. Hemen gözyaşı dökmeye başladım. Open Subtitles سيفلح ذلك، لا بد أن يفلح، ذرفت بعض الدموع بسرعة
    Burası eskiden güzel bir evdi herhalde. Open Subtitles لا بد أن السكن هنا كان رائعا ألا تعتقد ذلك؟
    Bu kadar masrafa girdiklerine göre yüzmeyi gerçekten seviyor olmalılar. Open Subtitles يا للهول لا بد أن تحب السباحة كثيرا لتكبد كل تلك النفقات
    Evet. Yaşamımı kabul etmeli ve kendi kaderimi çizmeliyim. Open Subtitles نعم، لا بد أن أرضى بحياتي وأن أكوّن مصيري بنفسي
    Bunun önemi yok. Mantıksız davrandı ve bunu düzeltmem gerekiyor. Open Subtitles إنها غير عقلانية و أنا لا بد أن أصلح هذا
    Büyükelçi'nin Temsilciyi öldürme planına bir şekilde yardım etmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أن رئيس الوزراء ساعد السفير بخطته لقتل الممثل.
    Tanrım, oğlum tarih dersi için üzerine kayıt yapmış olmalı. Open Subtitles عجباً، لا بد أن أطفالي سجلّوا عليه درس التاريخ هذا
    Erkekler dişiyi bulmak için buraya gelmiş olmalı. Open Subtitles لا بد أن الذكور قد اتت الى هنا بحثا عن الأنثى
    Bunu incelenmesi gerek bazı politik baskılar vardı, değil mi? Open Subtitles إذاً لهذه السرعة لا بد أن هناك تأثير سياسي صحيح؟
    Bunu incelenmesi gerek bazı politik baskılar vardı, değil mi? Open Subtitles إذاً لهذه السرعة لا بد أن هناك تأثير سياسي صحيح؟
    Öğrenmem gerek. Onlar Yuvarlak Masa Şövalyeleri. Aramızda bir bağ var. Open Subtitles لا بد أن أعرف إنّهم فرسان الطاولة المُستديرة، إنّها رابطةٌ نتشاركها
    Size yaptıklarımızdan sonra biz beyazlardan nefret ediyor olmalısın. Open Subtitles رباه، لا بد أن تكرهنا معشر البيض بعد كل ما فعلناه بكم.
    Sen Çavuş Kenner olmalısın. Herkes seni tanıyor. Open Subtitles أنت لا بد أن تكون العريف كينير كل شخص يعرفك
    - Hayır. Ama ilginç bir şeyler bulmak lazım, değil mi? Open Subtitles لا لكن كان لا بد أن يغمى علي بشيئ مهم, صحيح؟
    Böyle bir mesaj göndermek için bazı ciddi kas olması lazım. Open Subtitles لا بد أن تكون قوياً بما فيه الكفاية لإرسال رسالةٍ كهذه
    Onların burada yaşamasına izin vermesi için Marcel'e yalvarmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد كان لا بد أن أَستجدى مارسيل ليدعوهم أن يعيشوا هنا.
    Vay canına! O bankada bir sürü para var herhalde. Şu askerlere bak. Open Subtitles يا إلهي لا بد أن هناك الكثير من المال في المصرف، أنظر إلى كل هؤلاء الجنود
    Uydu linklerini kapatmış olmalılar. Open Subtitles لا بد أن جبرييل قام بإغلاق خطوط الأقمار الصناعية
    Onlar da eğer yaralı bir hayvan yavrusu falan görürlerse, onu kurtaramazlar, ...filme çekmeye devam etmeli ve onu ölüme terk etmek zorundadırlar. Open Subtitles لأنهم إن وجدو جريحا فلن يستطيعون إنقاذه ولكن لا بد أن يستمرو في التصوير ويتركوه للموت
    Bir yerde tek başına kalmış bir kilit olması gerekiyor. Open Subtitles لا بد أن يكون هناك ثقب انفرادي في مكان آخر
    Biri sana 14 yaşındayken birisi nakline yardım etmiş olmalı. Open Subtitles شخص ما كان لا بد أن يساعدَك بالتحديد الوصائيِ في عامكِ 14
    İblis seni ve evi değiştirecek bir büyü yapmış olmalı. Open Subtitles لا بد أن المشعوذ ألقى تعويذة و غير المنزل و غيرك
    Yer değişikliği iyi gelmiş olmalı o zaman. Open Subtitles لا بد أن هذا بسبب التغيير في منظر المكان، إذن
    Bu adada en az yüz Dharma mensubu yaşıyor olmalıydı. Open Subtitles لا بد أن يكون هناك مئة منهم على هذه الجزيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more