- Oh, güzel. - Ama akşam yemeğine oraya gidelim. | Open Subtitles | ـ جيد ـ و لكن دعنا نذهب هناك لتناول العشاء |
Şimdi geriye, Amerikalılar Çin yemeği yemek için yaygara koparıyordu. | TED | في ذلك الوقت، الأمريكيون لم يكونوا يزدحمون لتناول الطعام الصيني. |
Bizi kurabiye yemeye hazırlamak için beynimiz midemizin kazındığı hissini verir. | TED | وأدمغتنا قد تسبب تلوّي معداتنا قليلاً، لكي تتجهز لتناول هذا البسكويت. |
Bunu kutlamak için bir şeyler içmeye ya da yürüyüşe çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | أنظر ، لماذا لا نذهب لتناول مشروب أو الذهاب في نزهة للاحتفال ؟ |
Görünen o ki baba başka bir yerde yemeğe davetli. | TED | ويبدو الأب قد تلقى دعوة لتناول العشاء في مكان آخر. |
Sen de öğle yemeğine geç kalmıştın, bu yine erken. | Open Subtitles | هل تأخرت لتناول طعام الغداء، حتى وقت لاحق من هذا. |
Yarın bizi akşam yemeğine davet etti. O çok nazikti, değil mi? | Open Subtitles | لقد دعانا لتناول العشاء معه غداً لقد كان مؤدباً جداً، أليس كذلك؟ |
Yarın bizi akşam yemeğine davet etti. O çok nazikti, değil mi? | Open Subtitles | لقد دعانا لتناول العشاء معه غداً لقد كان مؤدباً جداً، أليس كذلك؟ |
Üç kişilik bir yemek için can attığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | ألا تعتقد إننى متلهف لتناول العشاء منذ ثلاث ليال ؟ |
yemek için şehir dışında bir yere gitmek ister misin? | Open Subtitles | أتريدين الذهاب إلى مكان ما خارج البلدة لتناول العشاء ؟ |
Çok da zekiymiş! yemek yemeye giderken bütün eşyasını otobüste bırakmış. | Open Subtitles | لا تبدو لي ذكية، بتركها الحقيبة في الصندوق والذهاب لتناول العشاء |
Cumartesi akşamı biftek yemeye gidelim. Sadece sen ve ben. | Open Subtitles | مساء السبت سأصطحبك لتناول شرائح اللحم ، أنا وأنت فحسب |
Bay Kruger'e de söyleyin bir gün viski içmeye evime beklerim. | Open Subtitles | وأخبروا السيد كروجر للمجيء إلى منزلي لتناول الوسكي في يوم ما |
Ben öyle değilimdir. Tuhaf erkekleri eve kahve içmeye davet etmem. | Open Subtitles | أنا لست كذلك, أنا لا أدعو الغريبين لتناول القهوة, إنه فقط |
Aslında bu akşam karım ve ben Yeşilin Üstündeki Mağara lokantasında yemek yiyeceğiz. | Open Subtitles | في الواقع ، أنا وزوجتي كنا ذاهبين لتناول العشاء الليلة في الكهف الأخضر |
Şimdi buluşalım, birlikte yemeğe çıkarız, bana yemekte bilgi verirsin. | Open Subtitles | لم لا نخرج لتناول العشاء؟ يمكنك تزويدي بالمعلومات خلال ذلك |
Krakerler ağzımı kötü kesti. Hadi gidip bir şeyler içelim. | Open Subtitles | هذه الوجبة الخفيفة كانت سيئة جداً دعنا نذهب لتناول شيء |
Yakında yemeği hazır edeceğim. Siz o zamana kadar acıksanız iyi olur. | Open Subtitles | عليّ أن أبدأ بتحضير العشاء قريباً عليكما أن تجهزوا لتناول شيئ ما |
Eğer içmek için geldiyseniz lütfen başka bir yere gider misiniz? | Open Subtitles | إذا كنت قد أتيت لتناول الشراب بأمكانك أن تجد مكان آخر |
Anahtar bir tek kocamda bulunur ve, korkarım ki şu an öğle yemeğinde. | Open Subtitles | زوجي هو الوحيد الذي معة المفتاح و اخشي انة بالخارج الان لتناول الغداء |
Sadece bu akşam bir yemek yiyelim ve yalnızca ikimiz oturup, konuşalım. | Open Subtitles | لتناول العشاء الليلة. نحن الاثنان سنجلس ونتكلم |
Öğlen yemeğe çıktık ve garson siparişlerimizi almaya geldi. | TED | ذهبنا لتناول الغداء، وأتى النادل لتلبية طلبنا. |
Gidip yemek yiyeceğim ve işi aklımdan çıkartacağım. | Open Subtitles | انا ذاهب لتناول الغذاء و اريح عقلى من العمل |
Oturup yemeğini yiyeceği yerde burada durmuş süt annelik yapıyor. | Open Subtitles | تقوم بتمريض هؤلاء الأوغاد بدلاً من البقاء هنا لتناول العشاء أشعلي النار يا كوكي، عادت السيدة إيلين |