eğer pencere ihtiyacımıza göre ısıyı içeri alabilse ya da ısı içeri hiç gelmeden dışarda tutulabilse, çok iyi olmaz mıydı? | TED | ألن يكون من الرائع لو أن النافذة بإمكانها إعادة رد الحرارة إلى الغرفة إن احتجنا إليها أو إبعادها قبل أن تأتي؟ |
eğer Blanche bizi kontrattaki Blanche'la yaptığımız her film için | Open Subtitles | لو أن بلانش تركتنا نتخلص من ذلك الشرط الموجود فيالعقد.. |
ya da çoğu Amerikalı son altı savaşımızın dördünde bize yalan söylendiğini bilseydi bazı şeylerin ne kadar farklı olacağını düşünün. | TED | أو تخيل كيف كانت الأمور ستختلف لو أن معظم الأميركيين عرفوا أنه قد كذب علينا في أربعٍ من حروبنا الست الأخيرة. |
Keşke beni ne kadar utandırdıklarını anlatmanın bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى لو أن هناك طريقة لأفهمهم لأي درجة هم مُحرِجون |
Ne olur ne olmaz diye bir vazgeçme kontratı imzalat. | Open Subtitles | لو أن ذلك سيطمئنك إجعلهم يوقعون على تنازل ليست مشكلة. |
"eğer güçlü hükümetler alkolden vergi almasa bunu daha sık yapardım." | Open Subtitles | لو أن الجمهوريات القوية لم تكن تفرض ضرائب باهظة على الكحول |
eğer Billie burada kalacak yer ayarlamasa hala dolanıyor olurdum. | Open Subtitles | لكنت كذلك لو أن بيلي لم تسمح لي بالأقامة هنا |
eğer hanımefendi o kararı almasa, Johnny beni kandırmış olacaktı . | Open Subtitles | لو أن السيدة لم تتخذ هذا القرار لكنت قد خدعت فيه |
Peki ya o sese, kafanın içindeki o sese bir yardımım dokunabilirse? | Open Subtitles | إنه ذلك الصوت، الصوت الذي برأسك، ماذا لو أن بوسعي مساعدتك ؟ |
"Onlara çizmeyi sun." ya ayakkabı geçici bir heves olsaydı? | Open Subtitles | اعطيهم حذاء ماذا لو أن هذا الحذاء كان موضة ؟ |
Hayır, bu iyi bir fikir değil. ya birisi seni görürse? | Open Subtitles | لا، هذه ليست فكرة جيدة ماذا لو أن شخص ما رآك؟ |
Keşke duygularımı bir hareketle açığa vurmanın bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | فقط لو أن هناك طريقة لجعل أحاسيسي واضحة بفعل ما |
Şimdi de, Keşke öğretmenlerin çocuklara verdiği kart olsa, diyorsunuz. | Open Subtitles | في هذه الأيام، تتمنى لو أن الأساتذة يهدون للتلاميذ بطاقات |
eğer vazgeçenler hiç kazanmıyorlarsa, hala öndeyken ne diye bırakacaksın ki? | Open Subtitles | لو أن المنسجبين لايفوزون أبدا, لماذا تريد الأنسحاب وأنت فى المقدمه؟ |
Eger bir erkek yaşıyorsa ve 1928 yılında doğmuşsa kaç yaşında olur? | Open Subtitles | لو أن هناك رجل ولد عام 1928 ومازال حياً، فكم يكون عمره؟ |
İlk kez bu hafta çocuklarla konuşacağım. ya problemleri tuhaf ve zorlu olursa? | Open Subtitles | إنه أول أسبوع لي أتحدث إلي الأطفال ماذا لو أن مشاكلهم غريبة ومخادعة |
Ben 13 yaşındayken birinin bunu bana söylemiş olmasını dilerdim. | TED | أتمنى لو أن كان اخبرني أحد هذا عندما كنت 13. |
beni mazur gör, ama o adam için kanımın dökülmesini istemedim. | Open Subtitles | لو أن الأمر يعنيك فأنا لا أشعر بالحزن تماماً من أجله |
Sanki birileri bakıyormuş gibi bir de kısa şortuyla kıvırtıyordu. | Open Subtitles | تمشي بتلوّي بتنورتها القصيرة كما لو أن أحدهم سينظر إليها |
Komiser, size yardım edebileceğim bir şey varsa, lütfen çekinmeyin, beni arayın. | Open Subtitles | ملازم لو أن هناك أي مساعدة أستطيع تقديمها لا تتردد بالاتصال بي |
senin için 100 masum insanı bile öldürtebilirim. Üç insan için üç çizik. | Open Subtitles | أنا على استعداد أن أقتل 100 رجل برىء لو أن ذلك يعنى قتلك |
Madem ki sağlığı yerinde, sessizliği ve hareketsizliği... | Open Subtitles | لو أن صمت السيدة فوجلر، كان نتيجة قرار واعٍ |
Ters giden bir şey olursa her şey sana bağlı olacak, Martha. | Open Subtitles | لو أن خطأً ما قد حدث فسيكون كل شئ بيدكِ يا مارثا |
Orijinal planların sende olup olmadığını merak ediyorum. Böylece araştırmaya devam edebilirim. | Open Subtitles | كنت آتساءل لو أن لديك مخططات المبنى الأصلية حتى يمكني إستكمال البحث |
eğer sınıf arkadaşlarımın hepsi ultra-zeki olmasalardı daha kolay olurdu. | Open Subtitles | ذلك سيكون أسهل لو أن زملاءك ليست لديهم عقول كبيرة |