| Bak, senden hoşlanıyorum, tamam mı? Bu ilişkini yürümesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا معجب بك، أريد أن ننجح، لذا أخبريني بما تريدين |
| Lizzy'den çok hoşlanıyor. Bence ondan daha iyi bir eş bulamaz. | Open Subtitles | وهو معجب جدا بــ ليزى ولاأظن أنه سيجد زوجة أفضل منها |
| Ve hayran olduğum bu büyük sanatçı ile çalışmak inanılmaz bir işbirliğiydi. | TED | وكان تعاون مدهش للعمل مع هذا الفنان الكبير الذي أنا معجب به. |
| Bence sen yeryüzündeki en aptal adamsın, fakat azmine hayranım. | Open Subtitles | أظن أنك أغبى رجل على وجه الأرض لكني معجب بمثابرتك |
| ...Maynard Sipes'i seviyorum, ... ...fakat o kendi dünyasında, ... ...kendine dua eden bir paronayak. | TED | وأنا معجب بماينارد بشدة لكنه منغلق في عالمه الخاص وأتمنى له الشفاء فهو مريض بالبارانويا |
| Aslına bakarsan, yeteneğinden çok etkilendim sana bir iş teklif etmek istiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا معجب جداً بموهبتك وأريد أن أعرض عليك وظيفة |
| Dostlarını sevdim Bay Paine. Amarillo'da bundan daha iyi eğlence bulamazsın. | Open Subtitles | انا معجب باصدقائك يا سيد بيين لا نجد مثلهم فى اماريللو |
| Bay Gondo zor duruma düştü... ama herkes onu çok takdir ediyor. | Open Subtitles | .. السيد كوندو في وضع مالي صعب و لكن الجميع معجب به |
| Soğuk biriydi, çıkarcıydı, beni sevdiğini hiç söylemedi, hatta hoşlanıyorum bile demedi. | Open Subtitles | لقد كان باردا كان محاسبا لم يخبرني بأنه يحبني أو معجب بي |
| Senden hoşlanıyorum, Gigi ile yatmam çok aptalca ve yanlıştı. | Open Subtitles | أنا معجب بك النوم مع جيجي كَان أمر خاطئ وغبي |
| Shawn, Rachael'den gerçekten hoşlanıyorum, senin yüzünden, onu kaybetmiş olabilirim. | Open Subtitles | شون , أنا معجب براتشيل بحق وبفضلك قد أكون خسرتها |
| Bence babam annenden hoşlanıyor. Belki benim annem de tekrar ondan hoşlanır. | Open Subtitles | اعتقد أن أبى معجب بأمك ربما كانت أمى معجبة بأبيك |
| Harika. Terry ondan hoşlanıyor. Bir eleme sınavı ayarlayalım. | Open Subtitles | هذا عظيم، تيرى معجب به سوف نأتى له بتجربة أداء فى وسط البلد |
| İlk dikkate değer hayran postamı aldım. Bir çocuk, Maymun Çocuğu çok sevip Maymun Çocuklu bir doğum günü pastası istemişti. | TED | وصلني أول قطعة مهمة من إيميل معجب حيث هذا الطفل أحب الولد القرد جداً لدرجة أنه أراد أن يحظى بكعكة ميلاد الولد القرد |
| Onlara olan sadakatinize hayranım. Lâkin bu beni yolumdan döndürmez. | Open Subtitles | وإني معجب بوفائك لهم، لكن ذلك لا يثنيني عن قضيتي |
| Birçok yerde kullanıldı, ama ben sıvı kristal ekranların özelikle bu kabinlerdeki işlevini seviyorum. | TED | لقد تم استخدامه هذا من قبل في أماكن كثيرة, ولكني معجب بتوظيفه هنا خاصة إنه توظيف شاشات الكريستال السائلة في غرف القياس |
| Sizden fevkalâde etkilendim. Ve eminim o da etkilenmiştir. | Open Subtitles | أنا معجب بك بشكل كبير أنا متأكد هي كذلك أيضا |
| Dinleyin. Konuşarak kendi çiftliğimden kovulabilirim, ama sizi sevdim. | Open Subtitles | استمعوا لى ، ربما يتسبب هذا بطردى من مزرعتي ، ولكنى معجب بكم يا رفاق |
| Beni ne kadar takdir ettiğini ve benim gibi olmak istediğini. | Open Subtitles | كم أنت معجب بي , وكم تتمنى ان تصبح مثلي ؟ |
| Bir şeyi anlamış mıyım, bir bakalım. Benden hoşlandığını mı düşünüyorsun, Mike? | Open Subtitles | لنرى ما اذا كنت أفهم بشكل صحيح هل أنت معجب بي ؟ |
| Çok basit. Sen ondan hoşlanıyorsun, o da senden. Tüm ihtiyacınız biraz ittirilmenizdi. | Open Subtitles | أنظرى، الأمر بسيط، انتِ معجبه به، وهو معجب بكِ كل ما تحتاجيه هو دفعة بسيطة |
| Arkadaşım Jimmie'nin hayranı da. Bu iş onun hayalerini süslüyordu. | Open Subtitles | صديقي معجب كبير بـ جيمي وهذا العمل حلم بالنسبة له |
| Sokka'nın büyük bir hayranıyım ama bence onu yeterince iyi temsil edemiyorsunuz. | Open Subtitles | أنا معجب كبير بـ ساكا لكني لا أعتقد أنك تمثله بالطريقة الصحيحة |
| Çok hoşlandım ondan. Aksanı acayip seksi. | Open Subtitles | أنا معجب بها للغاية، تلك اللهجة مثيرة للغاية |
| Bak, seni severim ama yazmak için 5 ay beklemeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | اسمعيني ، أنا معجب بكِ ، ولكنني لن أنتظر خمسة أشهر لأنال فرصتي |
| İnan bana, patron seni korur. Seni seviyor. Zekanı takdir ediyor. | Open Subtitles | اضمن لك أن رئيسي سيوفر لك الحماية انه معجب بك. |