"يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmek
        
    • bildiğini
        
    • biliyordur
        
    • bildiği
        
    • bilmesini
        
    • tanıyan
        
    • bilmesi
        
    • bilebilir
        
    • öğrenmek
        
    • biliyormuş
        
    • farkında
        
    • bilmeyecek
        
    • bilemez
        
    • bilir
        
    • biliyor
        
    Ailemle ve çocukluğumla ve umutlarımla ve hayallerimle ilgili her şeyi bilmek istiyordu. TED كان يريد أن يعرف كل شيئ عن عائلتي عن طفولتي عن أمالي وأحلامي.
    Çoğunlukla şimdi, çünkü bir çoğunuzun bildiğini düşünüyorum, Amazon ormanları yanıyor. TED غالباً الآن، لأنّي أعتقد أن أغلبكم يعرف أن غابات الأمازون تحترق.
    Gideli altı hafta oldu. Kendisi için neyin doğru olduğunu biliyordur. Open Subtitles ستة أسابيع قد مضت عليه أن يعرف هو الى أين ينتمي
    Bazılarıysa daha küçük, herkesin birbirinin ismini bildiği daha samimi topluluklar. TED والبعض الآخر أصغر، تجمعات لمجتمعات أكثر قربًا حيث يعرف الجميع اسمك.
    En ufak bir utanç duymadan onu sevdiğimizi, bütün dünyanın bilmesini istiyorum! Open Subtitles وأنا أريد العالم أن يعرف بشكل نهائي وبدون أيّ خزي بأنّنا نحبّه
    Bir tanesini gören birini tanıyan birini tanıdığını söylüyor. Neyi gören? Open Subtitles قالت إنها عرفت شخصاً كان يعرف شخصاً أخر رأى واحداً منهم
    Biri için büyük salata satın alıyorsun, bunu onların bilmesi güzel olurdu. Open Subtitles عندما تشتري سلطة كبيرة إلى شخص ما فمن اللطيف أن يعرف ذلك.
    Teknik servis elamanının geleceğini kim bilebilir ki, ya acenta bakıyorsa? Open Subtitles من يعرف عن رجل الصيانه الذي سيحضر ماذا أن كان عميل؟
    Arkadaşım bu işin altından kalkıp kalkamayacağını hemen öğrenmek istiyor. Open Subtitles صديقى يريد أن يعرف بسرعة إن كنت تستطيع حل مشكلته
    Çok biliyormuş gibi adımı "ie" yerine "y" ile yazmış. Open Subtitles لقد كتبها بالألف بدلا من الياء حسبته يعرف هجاء اسمي
    Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Open Subtitles ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟
    Kimse bunu bilerek yaptığını ve aslında benden güçlü olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles لن يعرف احد أنك فعلت ذلك, وأنك في الحقيقة أقوى مني.
    Bill? Steve daha çok boya lazım mı bilmek istiyor. Open Subtitles ستيف يريد أن يعرف إذا كنا بحاجة لمزيد من الطلاء.
    Yo, sadece bu iyi adam nasıl olduğunu bilmek istiyor. Open Subtitles لا هذا الرجل اللطيف فقط اراد ان يعرف كيف حالكم
    Bir adam arayıp işsiz olduğumu bildiğini, ve kamyon sürüp süremeyeceğimi sordu. Open Subtitles . اتصل بيّ رجل ، يعرف أنني عاطل طلب مني قيادة شاحنته
    Sırlar Odası'na nasıl girileceğini biliyordur. Bu da bir başlangıç. Open Subtitles فلابد أن يعرف كيف الدخول إلى غرفة الأسرار وهذه بداية
    Bazılarınızın bildiği gibi, annemi ölmeden seneler önce Alzheimer yüzünden kaybetmiştim bile. Open Subtitles كما يعرف أغلبكم أننى فقدت أمى لأجل الزهايمر لسنوات قبل أن تموت
    Hiç kimsenin, beğendiği kadının bir Yahudi olduğunu bilmesini istemiyor. Open Subtitles إنه لا يريد أي أحد أن يعرف أنه يستمتع باليهود
    Bu adamı ya da ailesini tanıyan evini bilen birilerini arıyoruz. Open Subtitles نحن نبحث عن من يعرف هذا الرجل، عائلته، أو أين يعيش.
    Dunya uzerindeki her cocugun, gezegeninizin gunesiniz etrafinda donmesini bilmesi gibi. Open Subtitles كما يعرف كل طفل على الأرض ان كوكبكم يدور حول شمسكم
    Evet, Bize bir şey olmaz.Matthew Quake'i nerden bilebilir ki? Open Subtitles أجل، سنكون بخير، كيف لماثيو أن يعرف مكان مطعم الزلزال؟
    Son olarak; Tim, yılbaşında Hadditon'da imza günü düzenleyip düzenlemeyeceğini öğrenmek istiyor. Open Subtitles اه، صحيح، تيم يريد ان يعرف إذا كنت ستوقع للكرسماس في هاديتون.
    Oh, sanki olacakları biliyormuş gibiydi... kalp krizi geçirmeden hemen önce, Open Subtitles يارجل, كما لو أنه كان يعرف. يارجل, كأنما, قبل النوبة القلبية،
    Birinin bilmediğini zannedip, bunun farkında olmamak ise bir hatadır. Open Subtitles أن لا تعرف وتظن أن الآخر لا يعرف هذا خطأ
    Ve borulardan gelen bu düzenekle kimse asla burada olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles وبهذا التركيب عن طريق الأنابيب لن يعرف أحد أنها بالأسفل هنا
    Annenin hastalığı sırasında neler çektiğini benden iyi kimse bilemez. Open Subtitles محدش يعرف اكتر مني بالي انت عملتة أثناء مرض أمك
    Çünkü işi halletmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, pek çok kişi bunu bilir. TED لأننا نفعل كل ما يتطلبه الأمرلإنجاز العمل، و الكثير من الناس يعرف ذلك.
    Kaçınız burun köprüsünün ölçüsünü veya şakakları arasındaki mesafeyi biliyor? TED كم منكم يعرف مقاس جسر أنفه؟ أو المسافة بين أصداغه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more