| Zamanında sebebi ya da ihtiyacı önemsenmeyen pek çok adamın, istekli olmadığını anladım. | Open Subtitles | لقد إكتشفت ذلك مبكراً أن معظم الرجال بقض النظر عن السبب أو الحاجة |
| - Yaşlı adamın bir on, Vi. - Onbir bazen oniki. | Open Subtitles | رجلك العجوز العاشر او الاحدى عشر وفى بعض الايام اثنى عشر |
| 14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. | TED | في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال |
| "...ama nihayet 1959 yılında..." "...ihtiyar adamın Kaya'dan ayrılmasına müsaade edildi." | Open Subtitles | لكن في عام 1959 تم السماح للرجل العجوز أخيرا بمغادرة الصخرة |
| Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. | TED | نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة. |
| Sonra ertesi gün adamın kapısında üzerlerinde ha var ha yok giysilerle belirip yanağına kocaman bir öpücük kondurur. | Open Subtitles | يظهرن على باب الشاب وهن يرتدين شيئا شفافا ويضعن قبلة كبيرة على وجهه وسيسامحها انا لا احب هؤلاء الفتيات |
| Kalede böyle bir adamın bulunmasına izin vermek akıllıca mı, efendimiz? | Open Subtitles | هل من الحكمُة أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ هذا الرجلِ داخل القلعة ,سيدي؟ |
| Kapıcı üç adamın cesedi taşıdığını söyledi, iki tanesi burada. | Open Subtitles | قال البواب أن ثلاثة رجال حملوا الجثة، وإثنان منهم هنا |
| Sarah Tobias, size üç adamın kendisine nasıl tecavüz ettiğini | Open Subtitles | ساره توبياس, من اخبرك بأن هولاء الرجال الثلاثة اغتصبوك ؟ |
| Silah ve nara sesleri duyup bir sürü adamın sana doğru koştuğunu gördüğünde! | Open Subtitles | ستسمع الكثير من إطلاق النار، و الصراخ و الكثير من الرجال متجهوم ناحيتك |
| adamın söylediği kadar iyidir umarım. Ya da senin söylediği kadar. | Open Subtitles | الآن يجب أن يكون رجلك على قدر كلمته ، أو كلمتك |
| Bunu yaptığında senin adamın sağa adım atıp kroşe çakmalı. | Open Subtitles | عندما يفعل ذلك، يقوم رجلك بأخذ خطوة للخلف وتسديد ضربه |
| Bir adamın atalar mezarlığında mezarı yoksa yabancı bir ülkede ölecektir, anayurdundan uzakta. | Open Subtitles | إذا لا يوجد قبر لرجل مع قبور أجداده سوف يموت في أرض اجنبية |
| adamın başka seçeneği yoktu. Senin kız, onu polislere ispiyonladı. | Open Subtitles | لم يكن للرجل أي خيار فتاتك وشت به لرجال الشرطة |
| Senin durumundaki bir adamın kasten ona borç verenleri kızdıracağını sanmam. | Open Subtitles | أنا واثق أن رجلاً فى مركزك لا يتعمد ان يعادى دائنيه |
| Bir adamın sırf güvende olmak için kendi kabuğuna çekilmesini izliyorsun. | Open Subtitles | اعني ، رؤية ذلك الشاب يهينك بهذه الطريقة فقط لتكون امن؟ |
| Ve alternatiften biri bu adamın asılması... veya, her ikiniz yaşamınız... boyunca onu gözetiminize almayı kabul ediyormusunuz? | Open Subtitles | وكبديل لشنق هذا الرجلِ هل توافقان كلاكما. لوَضْعه رهن الاعتقال خلال فترة حياتكما؟ |
| İki geveze adamın eski günlerden konuşmasından çok daha acıklı değil. | Open Subtitles | ليس هناك أحزن من زوج رجال يثرثرون عن الأيام القديمة الجميلة |
| adamın omuzları vâtkalı ve eminim dudakları da gerçek değil. | Open Subtitles | ذلك الرّجل لديه أكتافٌ محشوّة كما أنّني أراهن بأنّ شفاههُ مزيّفة |
| Gelecek defa, barda bir adamın yattığını görürsem, onu orada bırakacağım! | Open Subtitles | المرة القادمة التي ارى فيها رجلا مستلقيا في بار سأتركه هناك |
| Dün gece Pençeli adamın kovalarken, Bayan Son Derede Orantılı evine yürüyordu. | Open Subtitles | عندما كنت أطارد الرجُل ذو المخلب ليلة أمس والمُعلّمة مُتجهة إلى المنزل |
| Yani o adam paranoyak, hayalci bir psikolojik vaka. adamın odasını gördüm. | Open Subtitles | اننا نتكلم عن شخص مختل عقليا, مجنون معتوه, لقد رأيت غرفة الفتى |
| O çok sevdiğin adı JB yada her neyse o adamın... | Open Subtitles | ..ذلك الجي بي أو أياً ما كان إسم الشخص الذي تحبيه |
| Bu kadar sevdiğim adamın izin verirsem beni öldüreceğini fark ettim. | TED | أدركت أن الرجل الذي أحببته كثيراً كان سيقتلني لو سمحت له. |
| Zenci bir adamın seni bu dünyadan yollamasına hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعدٌ لأن تلقى حتفكَـ على يد رجلٍ أسود؟ |