"bildiğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعرفه
        
    • علمي
        
    • أعلمه
        
    • اعرف
        
    • معرفة
        
    • ما أعرف
        
    • أَعْرفُ
        
    • اعلمه
        
    • معرفتي
        
    • أعرفهُ
        
    • اعرفها
        
    • علمى
        
    • أعرفة
        
    • الذي أعرفه
        
    • ما أعلم
        
    - Kanıt mı? Tek bildiğim Ruth olduğunu söylediği ve Ruth gibi konuştuğu. Open Subtitles كل ما اعرفه, انها قالت انها روث, وهى تبدو مثل روث بالنسبة لى
    Bu çok saçma. Sadece işitme cihazı taktığını bildiğim birisini nasıl bulabilirim ki? Open Subtitles هذه سخافة, كيف اجد شخص كل ما اعرفه عنه انه يرتدي سماعات مساعدة
    Bana yalnızca işkence edeceklerini bildiğim halde neden onları hatırlıyorum? Open Subtitles لماذا استمرّ في مناشدتهم مع علمي بأنّ هدفهم تعذيبي ؟
    Tüm bildiğim, orada altı saat geçirmiş olmam ve hala hayatta olmam. Open Subtitles كل ما أعلمه بأنني قضيت ست ساعات بداخله ومازلت على قيد الحياة
    Görünüşe göre o cezaevini bildiğim sürece hiç yalnız kalmayacağım. Open Subtitles يبدو أنه كما اعرف طريقي حول السجن,سوف لن أكون وحيداً
    Ve benim kalbim... ..asla benim olamayacağını bildiğim bir güzelliğin.. Open Subtitles أستطيع معرفة ذلك لأن قلبي أيضاً كان أسيراً لجمال أخاذ
    Bütün bildiğim bu bina, zengin ve kaçık birine aitti. Open Subtitles كل ما أعرف أن هذا المبنى لعجوز ثري غريب الأطوار
    Tamam, bak, Michael, bildiğim tek şey ayrı kalmak istemediğim. Open Subtitles الموافقة، نظرة، مايكل، كُلّ أَعْرفُ أنا لا أُريدُ بَقاء التَحْطيم.
    Bütün bildiğim... benim Red'im seninle tanışana kadar içki içmezdi. Open Subtitles كل ما اعرفه انه لم يبدا بالشرب الا حينما قابلك
    Fiona, tatlım. bildiğim birtek şey varsa. O da aşkın.. Open Subtitles فيونا لو ان هناك شئ واحد اعرفه هو هذا الحب
    Tüm bildiğim, şimdiden öldürdüğü tanıklar var. Seni öldürmeye geliyor. Open Subtitles كل ما اعرفه انه قتل كل الشهود وهو قادم لقتلك
    bildiğim kadarıyla kimseyi öldürmedi ama ben öldürdüm, sen de öldüreceksin. Open Subtitles على حد علمي فهو لم يقتل أحد ولكني قتلت وأنت ستقتل
    Bugün 10.000. kez söyleyeceğim gibi, benim bildiğim bir kayıt yok. Open Subtitles للمرة 10 آلاف اليوم لا يوجد سجل بهذا على حد علمي
    bildiğim kadarıyla, ispiyoncunun ismini bilen tek kişi federal başsavcı Simon Poole'du. Open Subtitles على حد علمي الوحيد الذي يعرف إسم الواشي هو المفوّض سايمون بول
    bildiğim tek şey hiçbir şeyin ışık hızından daha hızlı olmadığı yani sakinleşebilirsin. Open Subtitles كل ما أعلمه أن لا شيء يسبق سرعة الضوء لذا علينا أن نسترخي
    Tüm bildiğim bu çocuğu beraat ettirmek için şansım olduğu. Open Subtitles كل ما أعلمه أنني قد أهب لذلك الطفل المدلل البراءة
    Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. Open Subtitles كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة
    Lex, ben, biliyorum arkandan iş çevirdim, ama bunu bildiğim yolla halletmek istedim. Open Subtitles ليكس,امم اعرف بانى ذهبت من ورائك ولكنى اردت ان افعل ذلك على طريقتى
    Ben sadece benim zaten bildiğim şeyi bulabilecek misin diye bakıyordum. Open Subtitles أردت أن أرى إن كان بوسعها معرفة ما أعرفه أنا بالفعل
    Şimdi, tüm bildiğim bu çünkü bana bütün anlattığı bunlar. Open Subtitles الآن، ذلك كلّ ما أعرف لأن ذلك ماّ قيل لي.
    En iyi kimyadan anlarım. Aslında tek bildiğim konu. Open Subtitles كيمياء من المحتمل الذي أَعْرفُ أفضل , الذي كُلّ أَعْرفُ، حقاً.
    İnandığım ve bildiğim şey, içlerinde hayat olduğu. Open Subtitles ما أوؤمن به وما اعلمه إنهم أحياء بداخلهم
    Babam fazladan çalıştığı ve annem kendinde olmadığı için ipleri en iyi bildiğim şekilde elime almaya karar verdim. Open Subtitles بما أ، أبي كان منهمكاً في العمل و أمي محاطة بأهلها المزعجين قررت الإمساك بزمام الأمور على حسب معرفتي
    Tek bildiğim, o ambulansa canlı girdiği ve ölü çıktığı. Open Subtitles كلَّ ما أعرفهُ أنَّه ولَجَ لتلكـَ الإسعافِ على قيدِ الحياة
    O kızı ne benim onu bildiğim ne de sevdiğim kadar tanıyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرف هذه الفتاة مثل ما اعرفها انا مثل ما اعشقها
    45 yıllık hayatımda bildiğim kadarıyla bu ilk defa oluyor. Open Subtitles حدث ذلك لأول مرة هنا, على حد علمى منذ 45 عاماً
    Ortadan kaybolabilmem için bildiğim en iyi ikinci ajana ihtiyacım vardı. Open Subtitles ولكي أختفي، أنا في حاجة إلى مساعدة ثاني أفضل عميل أعرفة.
    Ama bildiğim bir şey varsa o da, yatıya kalmazsan mutlu olmadıklarıdır. Open Subtitles ولكن الأمر الوحيد الذي أعرفه هو أنهن يحزنّ إن لم تقضِ الليلة
    Ne yazık ki, en çok istediğini bildiğim şeyi veremem. Open Subtitles أخشي أني لن أستطيع منحك ما أعلم أنك تريدينه بشده

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more