| bir savaş başlamak üzere ve durdurmama yardım edebilecek tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | هناك حرب على وشك البدء وانتِ الوحيدة التي يمكن أن تساعدني لوقفها |
| Eğer bir savaş olacaksa, ilk kurşunu biz sıkmış olabiliriz. | Open Subtitles | حسنا، إن كان هناك حرب فسنكون نحن الطلقة الأولى فيها |
| Hadi gidin artık. Çok dikkatli olun. Bu da bir savaş sayılır. | Open Subtitles | اذهبوا، امضوا بطريقكم وتوخوا الحذر ولا تتركوا سفينة حربية إلا وتبحثوا عنها |
| Hayır, Mart'tan sonra Irak'ta bir savaş başlatamazsınız, Bay Başkan. | Open Subtitles | لا ،لا تستطيع أن تشن حربا على العراق بعد مارس |
| Onları öldürmek istemiyorum... yoksa bizimle çete arasında bir savaş başlar. | Open Subtitles | لا أُريدُ قَتلَهُم أو سيكونُ هُناكَ حربٌ بيننا و بينَ الزنوج |
| Önemli olan bir savaş başlattık ve bundan geri dönüş yok. | Open Subtitles | الحقيقة أننا دخلنا في حرب و لا توجد طريق للعودة الآن |
| Adamlarınıza işlerini öğretmeye çalışmak istemem ama gizliden gizliye bir savaş olduğu kesin. | Open Subtitles | .. لا أقصد أن أخبر رجال بمكانتكما ولكن هناك حرب تحدث خلف الأمور |
| Sahiden, birbiriyle yarışan iki dünya görüşü arasında bir savaş verilmekte. | Open Subtitles | في الواقع، هناك حرب تدور رحاها بين وجهتيْ نظر عالميتيْن متنافستيْن |
| Somali buna güzel bir örnektir. Orada korsanlığa karşı bir savaş var. | TED | فكرة جيدة في الصومال. هناك حرب على القرصنة. |
| Ve Kongo'da, bilmeyeniniz varsa, son 12 yıldır bir savaş ortalığı kasıp kavuruyor, neredeyse altı milyon kişiyi öldüren bir savaş. | TED | وفي الكونغو للذين لا يعرفون منكم كانت هناك حرب تصاعدت على مدى الـ12 سنة الأخيرة إنها حرب قتلت حوالي 6 مليون نسمة |
| Yakında başka bir savaş çıkmayacak, öyle değil mi? | Open Subtitles | لن تكون هناك حرب بأي وقت قريب، أليس كذلك؟ |
| Elbette ortada bir savaş varsa, yakıt sıkıntısı da olacaktı. | Open Subtitles | لكن بالطبع لم يكن هناك حرب وقتها من الأساس و ليس فقط أنعدام لأستخدام للغازات السامه |
| Bu üç ülkeyle tam teşkilatlı bir savaş planı yapmamızı istiyorsunuz. | Open Subtitles | سوف تلزمنا بالتخطيط لشن ثلاثة عمليات حربية كاملة ضد ثلاثة دول |
| İmparator için savaştınız, doğru bir savaş için savaştınız! | Open Subtitles | لقد قاتلت من أجل الإمبراطور وخضت حربا عادلة. |
| Yok, yok, size karşı değil, sizin vücudunuza karşı bir savaş. | Open Subtitles | لا لا , إنها ليست حربٌ عليك إنها حربٌ ضد جسدكِ |
| Başkalarının kaybettiği savaşı kazanmak için yaşayan saf bir savaş makinası. | Open Subtitles | مجرد آله قتال رغبته الوحيدة هي الإنتصار في حرب قد يخسرها الآخرون. |
| Sizin gibi değerli bir savaş kahramanından, en iyisini beklerim her zaman. | Open Subtitles | انا لا انتظر الا الافضل من بطل حرب في وزنك |
| Sivil bir savaş. Soğuk bir savaş gerçekten. | TED | إنها حرب أهلية. إنها الحرب الباردة.حقاً. |
| Beni bağışlayın, ama bir savaş var ve onu kazanmak üzereyiz. | Open Subtitles | سامحني و لكن هناك معركة و نحن في طريقنا للنصر |
| Tek bir savaş bile yaşamadı, hiç bir savaştan geçmedi, babasından devraldığı barışın üzerine titredi. | Open Subtitles | لم يقاتل معركة واحدة لم يعانى حرباً واحدة لكنه نجح فى الحفاظ على السلام الذى تسلمه من أبيه |
| Senin düşündüğünden daha uzun bir savaş olacağa benzer, Duke? | Open Subtitles | أستظل هذه الحرب مده أكبر مما توقعته يا دوك ؟ |
| bir savaş içindeyiz. Vazgeçerseniz, firari olursunuz. | Open Subtitles | نحن في حالة حرب , صحيح أن استسلمت , فستعتبر هاربا ً |
| Böylesi bir savaş döneminde tapınaklarını korumak için düşmanlarına mermilerini vermişler. | Open Subtitles | الذين حتى خلال زمن هذه الحرب في الحقيقة أعطوا العدو الرصاص كي ينقذوا المعابد العظيمة |
| Başkan olmak istiyorsan bir savaş başlatabilir yalan söyleyebilir, hile yapabilir ülkeyi iflasa sürükleyebilirsin ama stajyerleri beceremezsin. | Open Subtitles | إن أردت أن تكون رئيساً , يمكنك أن تبدأ بحرب, الكذب,الغش.. يمكنك أن تفلس البلاد , لكن لا يمكنك أنتتخلىعن من يعمللحسابك. |