| Sizi temin edebilirim ki, silahsızlandırma emri benim karargâhımdan gelmedi. | Open Subtitles | بإمكاني أطمأنك بأن أمر نزع السلاح لم يأتي من مقري |
| - Bu çok sorumsuzca. - Bu Führer'in bir emri. | Open Subtitles | ـ انه أمر غير مسؤول ـ انه أمر من الفوهرر |
| Örneğin, ben ve Başkan Ashwan belli bir süreye kadar ortalıkta görünmezsek, adamlarım o bataryalara ateş emri verecekler. | Open Subtitles | على سبيل المثال ينبغي عليّ وعلى الرئيس اشوان أن نعود في وقت معين وإلا رجالي لديهم أوامر لإطلاق النار |
| emri bekle Ve çamurunu topla gel. Başka soru? Hayır. | Open Subtitles | أنّي أنتظر أوامر جمع الوحل الخاص بكم، أيّ سؤال آخر؟ |
| Evet. Katip, babam için çıkarılmış bir de yakalama emri verdi. | Open Subtitles | أجل ، كما منحتني المحكمة مذكرة الاعتقال هذه الصادرة ضد أبي |
| Belirtmeye gerek duymuyorum, son alıştırma metotları, diğer ülkelere akın emri vermekti. | Open Subtitles | لاحاجة للقول, طريقتهم الماضية في التمرين هي باعطائهم الأوامر بغزو الدول الأخرى |
| Bu manzara Los Angeles'ta "olası cinayet" kabul edilir ve arama emri gerekmez. | Open Subtitles | وفي لوس أنجليس، هذا سبب معقول لذا أنت لست بحاجة إلى أمر تفتيش |
| Beş yaşındaki çocuk için de mahkeme emri mi çıkarttın? | Open Subtitles | هل حصلت على أمر من المحكمة لفترة خمس سنوات ؟ |
| Yasaklama emri nasıl çıkartılır diye sordu. - Ne için? | Open Subtitles | أرادت أن تعرف كيف تحصل على أمر منع من الاقتراب. |
| Şöyle ki, bir de mahkemeye gitmediğim için hakkımda yakalama emri varmış. | Open Subtitles | حسناً ، كان هناك أيضاً أمر قضائي بينما لم أحضر إلى المحكمة |
| Ve üstlerinin verdiği her emri uygulayacaksın. ve uygun askeri .disiplininden şaşmayacaksın. | Open Subtitles | ستمتثل لكل أمر تتلقاه، والحفاظ على الإنضباط العسكري اللائق والأحترام طوال الوقت. |
| Lordun emri, mümkün olan en kısa zamanda çocuğu ele geçirmekti. | Open Subtitles | لقد كانت أوامر الرئيس هي أن نحضر الصبي بأسرع وقت ممكن |
| Adamlarım, odayı terk etmeye kalkarsan seni vurma emri aldılar. | Open Subtitles | رجالي لديهم أوامر بإطلاق النار عليك لو حاولت مغادرة الغرفة |
| Dinle plastik adam.Muhtemelen dışardaki o pislikler beni de öldürme emri aldı | Open Subtitles | إسمع أيها الرجل البلاستيكي. هؤلاء الأوغاد هناك ربما لديهم أوامر ليقتلوني أيضا. |
| - Müvekkilinizin kabartma tabakları için stüdyosunu arama amaçlı arama emri. | Open Subtitles | لدي مذكرة رسمية هنا للبحث في استديوا موكلك عن أطباق منقوشة |
| Bir saat içinde arama emri de çıkarabiliriz. Tercih sizin. | Open Subtitles | يمكننا احضار مذكرة في خلال ساعة ان كنت تفضل ذلك |
| Babalık testi, tutuklama emri ya da suikastçıyı içeriyor mu? | Open Subtitles | أيتضمن ذلك اختبار أبوة أو مذكرة اعتقال أو قاتلا مأجورا |
| Özel Tim'in bir açık gördüğü gibi içeri girilmesi emri verildi. | Open Subtitles | الأوامر تنص بالاقتحام فور رؤية قوات التدخل أنّ هناك إمكانية للنجاح |
| Kilise ve rahip kötü, ama bu kadarı arama emri çıkartmaya yetmez. | Open Subtitles | الكنيسة والكاهن انهم شياطين ولكن هذا ليس كافٍ من أجل امر قضائي |
| İki genç Denizcinin, felaketle sonlanabileceğini asla hesaplamadıkları sıradan bir emri uygulamasıyla bunun aynı olduğunu mu düşünüyorsun gerçekten? | Open Subtitles | أتظن حقاً أن هذا يشابه قضية ضابطين بحريين شابين نفذا أمراً روتينياً لم يؤمنا أبداً أن ينتهي بشكل مؤذي؟ |
| - Yaklaşık beş dakika içinde tam saldırı emri vermem gerekecek. | Open Subtitles | لدى اوامر بالهجوم الكامل اخبريهم ان يبدءوا الهجوم خلال خمس دقائق |
| Böylece, kedi kralının emri ile Tom birliğini toplayıp, fare avına çıktı. | Open Subtitles | و بأمر ملك القطط ، جمع توم جنوده و ذهب ليمسك الفأر |
| Evi ve bulunduğu son hastane için arama emri çıkartıyoruz. Güzel. | Open Subtitles | طلبنا تفويض لنحصل علي عنوان بيته و آخر مشفي يعمل به |
| Bu mahkeme emri hem kanını almak hem de baş muayenesi için. | Open Subtitles | هذه المذكرة لأخذ الدم و بحث في فروة الرأس انه مشط القمل |
| Kalabalığın en yoğun kısmına ateş emri verdiğiniz doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنك أمرت قواتك باطلاق النار على أكثر جزء مزدحم في المظاهرة؟ |
| Hedef değişikliği emri bize kurul üyesi ve vekilden geldi. | Open Subtitles | تغيير الهدف جاءنا بأوامر من مدير العمليات و مفوضيّة الشرطة |
| Ben bu sabah, yasaklama emri çıkarması için yüksek mahkemeye gittim. | Open Subtitles | هذا الصباح كنت في المحكمة العليا لإصدار قرار بعدم التعرض لك |
| Dün harekete geçmek için emri aldınız. Neden adamın zararını karşılamadınız? | Open Subtitles | حصلت على تعليمات العمل أمس لماذا لم تدفع للرجل ماله ؟ |
| Eğer tutuklama emri değil, bir iksir ihtiyaç fazlası gibi geliyor. | Open Subtitles | تبدين بحاجة إلى مذكّرة إعتقال و ليس إلى جرعة |