| Şovu kendi başıma götürecek kadar güçlü olmadığımı mı ima ediyorsun? | Open Subtitles | هل تلمح أنني لست قوية للحد الكافي لإقامة العرض وحدي ؟ |
| Benim o tabloyla bir ilgim olduğunu mu ima etmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولين التلميح أن لي يداّّ في سرقة تلك اللوحة ؟ |
| Siz o kutulardan birinde, bir acayiplik olduğunu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقترح أن مشكلة ما في أحد صناديق السجائر ؟ |
| Hiçbir şey ima etmeye çalışmıyorum. Sen ima ediyorsun. Ben ifade ediyorum. | Open Subtitles | أنا لا ألمح إلى شيء، أنت تلمح أما أنا فأعطي معنى ضمنياً |
| Geçen hafta içtiğin kahveyle ilgili bir ima mı bu? | Open Subtitles | أهذا تلميح بشأن القهوة التي شربتها هنا الأسبوع الماضي؟ |
| İma ettiğin şey hoşuma gitmedi. Takip edilmek de bir o kadar. | Open Subtitles | لا أحبذ هذا الاعتقاد الذي تشير إليه، ولا أحب أن ألاحق أيضاً |
| Bu insanlar, modern toplumları yöneten ekonomik sistemleri bizim anlamadığımızı mı ima ediyor? | TED | هل يلمح أولئك الأشخاص إلى أننا لا نفهم الأنظمة الإقتصادية التي تقود مجتمعاتنا الحديثة؟ |
| Bir şey ima etmiyorum. Size dolaysız bir soru sordum. Onu becerdiniz mi? | Open Subtitles | لست ألمّح إلى أي شيء سألتك سؤالاً مباشراً، هل ضاجعتها؟ |
| Bana ihanet etmeni istediğini ima ederse, bunu hakaret say, çünkü tuzağı, bu. | Open Subtitles | تذكر أذا لمح لك بأن تخوننى قم بأهانته لأن ذلك فخه |
| Annie telgrafında, çevirilerinin ilk kısmında babanın bir şeylere ulaştığını ima ediyordun. | Open Subtitles | آني ، لمحت في برقيتك أن أباك كان في الجزءالأول من ترجماته |
| Bi saniye, Ricky Simmons ın polis olduğunu ima etmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنتظر, أنت لا تلمح ,أن ريكى سيمونز كان شرطياً هل أنت كذلك؟ |
| İntikam almak için Walt'un güvenliğini tehlikeye atacağımı mı ima ediyorsun? | Open Subtitles | هل تلمح على أني اقدم رغبتي في الإنتقام على سلامة والت؟ |
| Başka bir şekilde ima ettiysem kusura bakma, şakayla karışık. | Open Subtitles | وآسف على التلميح بعكس ذلك، حتى لو كان مزاحاً، اتفقنا؟ |
| Benim tabloya birşey yaptığımı mı ima etmeye çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تحاولين التلميح أن لي يداّّ في سرقة تلك اللوحة ؟ |
| Bu odadan dışarı bilgi sızdığını mı ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | هل تقترح بان هناك تسريب من داخل هذه الغرفة؟ |
| Bir şey ima etmiyorum. Çıkarımda bulunuyorum. Çıkarım akıllıca bir tahmindir. | Open Subtitles | لا ألمح إلى شيء بل أستنتج، والإستنتاج تخمين مدرك |
| Bütün bunlar benim deli olduğumu ima etmek için yaşadığım hayatın yanlış olduğunu ima etmek için. | Open Subtitles | الأمر كله عبارة عن تلميح مفاده انني مجنون بأن هنالك شئ خاطئ في طريقة حياتي |
| Bak, ne ima etmeye çalıştığını bilmiyorum ama biz burada yaşama hakkına sahibiz. | Open Subtitles | إنظر.. لا أعرف إلى ماذا تشير هنا لكن لدينا سُلطة كاملة للعيش هنا |
| Peder bildiği bir suçu ima ediyor gibiydi. | Open Subtitles | ربما كان القس يلمح للدلالة على جريمة حدثت |
| İma ettim, ipucu verdim, dergilerde çiçek resimlerini önüne koydum, ama hiç bir zaman anlamadı. | Open Subtitles | قد ألمّح, وأعبس بوجهه, أطالع المجلات التي تحوي صور الورود, إلا أنّه لم يفهم أبداً التلميح. |
| Fahişe olduğumu ima eden bir adamı yere serdin ama kendin... - ...sürekli yüzüme karşı söylüyorsun. | Open Subtitles | ستقتل رجل لأنه لمح أننى مومس و أنت تقولها فى وجهى |
| Hep insanların göründüğü gibi olmadığını ima ederdi. | Open Subtitles | لقد لمحت للناس من أن ما يجري غير ما يرونه |
| Umarım Binbaşıyı bir şey bildiği için birinin öldürdüğünü ima etmiyorsun. | Open Subtitles | اتمنى انك لا تقترحين ان هناك من قتل الميجور لأنه علم شيئا عنه |
| Personelini, senin onlara destek olduğuna inanmaları için büyülediğini ima ediyordum. | Open Subtitles | كنت أشير إلى قدرتك على جعل موظفيك يؤمنون بأنّك حاكمة لهم. |
| Böyle bir katliyamın parçası olacağımı ima ederek şerefimi lekeliyorsun. | Open Subtitles | تحتقر كرامتى بالاشارة ضمنا الي انني سأدخل في هكذا مجزرة |
| Burada olmasa başka bir cevap mı verebileceğinizi ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | أنت توحي بأنك كنت تعطي إجابات مختلفة لو لم يكن هنا؟ |