Ön tarafta sadece yemekli vagonu var ama şimdi orada kimse olmaz. | Open Subtitles | لايوجد غير عربة الطعام امامنا, ولكن, لايمكن ان يوجد احد هناك الآن. |
Söyleyin, şu anda evde biz ve Elizabeth'ten başka kimse var mı? | Open Subtitles | اخبرينى, هل هناك اى احد فى المنزل سواك انت و اليزابيث ؟ |
"Keyif" aldım derken, ki orası için tuhaf bir kelime, çünkü hiç kimse başkasının acısı veya sıkıntısından keyif almayı düşünmez. | TED | وحين أقول أني استمعت إنها كلمة غريبة يمكن استخدامها لأنه لا أحد يريد التفكير في أي شخص وهو في ألم شديد |
Benim eğitildiğim gibi bir sistemi alın, ve hata yapması muhtemel sağlık personelini onun dışına atın, geriye hiç kimse kalmaz. | TED | لذلك لو اخذت النظام, بالطريقة التي دُرّستُ بها, و تخلصت من كل من يقوم باخطاء طبية, حينها لن يبقى اي شخص. |
Sanki daha önce hiç kimse tatlı arabasını devirmemiş gibi konuşuyor. | Open Subtitles | و كأنّها المرّة الأولى الّتي يصطدم فيها أحدٌ بعربة نقل المُحلّيات |
O kadar da kötü biri olamaz. Hiç kimse değildir. | Open Subtitles | لا يمكن ان تكون سيئه بالكامل لا يوجد احد هكذا |
Yarım saattir burada bekliyorum ve kimse beni içeri almadı. | Open Subtitles | لى هنا نصف ساعة انتظرك, ولم يسمح لى احد بالدخول |
kimse iki şişe şaraba karşı koyamaz, öyle değil mi? | Open Subtitles | حصلت عليها باستخدام عقلي اولا لا احد يستطيع مقاومة برميلين |
Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. | Open Subtitles | وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم |
Personeliniz arasında... onunla ilişki kurabilen, belki onu anlayan... hiç kimse var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي احد لديك هنا في طاقمك, من الممكن ان يتصل به؟ |
O kendi yolunu takip edecek. Hiç kimse onun için seçemez. | Open Subtitles | عليه ان يواضل طريقه الخاص لا احد يمكن ان يختاره له |
Eğer kimse görünenin arkasında yatan gerçeği bulmaya çalışmasaydı bugün nerede olabilirdik? | Open Subtitles | أين سنكون أن لم يجرب شخص ما ما الذي يوجد وراء هذا؟ |
Sevgili Maestro, o öldüğünden beri bana kimse sizin kadar iyi davranmamıştı. | Open Subtitles | عزيزى المايسترو, لم يكن هناك شخص عطوف علىّ مثلك منذ ان ماتت |
Hiçbir şey ya da hiç kimse için işe yaramadığınızı anlarsınız. | Open Subtitles | تجد نفسكَ عـاجزاً لا منفعة لكَ لأيّ شيء أو لأيّ شخص |
Ve onu öldürenin ne olduğunu bulmadan kimse burayı terketmiyor. | Open Subtitles | ولا يغادرنّ أحدٌ منكم قبل أن نكتشف ما الذي قتلها |
İkincisi, istediğiniz kadar sarhoş olun, kimse size birşey diyemez. | Open Subtitles | ثانياً، يمكنك أن تشرب للثمالة دون أي اعتراض من أحد |
Hiç kimse, tekrar edin, hiç kimse, iznim olmadan bu yola,araç bırakamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع وضع أي عربة على هذا الطريق دون إذن مني |
kimse! Kurşun yarası yok! Birisi karanlıkta silahı benden aldı ve kayboldu. | Open Subtitles | لاشئ،لايوجد جرحمنمسدس، أحدهم أخذ المسدس مني و أطلق و لكنها لم تصبه |
empati veya bağlantı kurmaya kapasitesi olmayanlardır. kimse bu konuda konuşmak istemez, | TED | ليس لهم مقدرة للتعاطف الإنسانى أو التواصل. لا أحد يريد التحدث عنه، |
Hiç kimse işini kaybetmedi ve herkes çalıştığı işin karşılığını aldı. | TED | لم يفقد أحد وظيفته، وتمت مكافأة الجميع على العمل الذي أنجزوه. |
Ve her şeyden öte unutmayın ki sizden sonra ülkeyi kurtaracak kimse kalmayacak. | Open Subtitles | وقبل كل شيء، تذكروا أنه، بعدكم، لن يكون هناك أحدا تبقى لإنقاذ الوطن. |
Evim mülteci kampına dönmüş, karım kayıp, kimse nerede olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أصبح بيتي معسكراً للاجئين وزوجتي إختفت لاأحد بالبلدة يعرف أين هي |
kimse buraya gelip, ısrarla talep ettiğiniz devasa kediyle oynamak istemiyor mu yani? | Open Subtitles | هل يودّ أحدكم الصّعود إلى هنا و اللّعب مع هذا القطّ الضخم المزعج؟ |
Kralın şampiyonuna meydan okumadığın için kimse seni aşağılamayacak, endişelenme. | Open Subtitles | لن يحط من قدرك احدا لعدم وقوفك ضد بطل الملك |
Ve Rusya Afganistan'ı işgal ettiği için kimse kimseye güvenmiyordu. | TED | وأيضا، باجتياح روسيا لأفغانستان، كان الناس لا يثقون بأي أحدٍ. |
Ne yazık ki... gerçekler o kadar kasvetli ki kimse bunu duymak istemiyor. | Open Subtitles | للأسف واقع حياتنا اصبح مرير حتى أن احداً لا يريد التكلم عن ذلك |
Ben de kimse Donny olmadığımı anlamasın diye... doğu yakasındaki limanlarda iş buldum. | Open Subtitles | لذا نقلته إلى المرسى في الجانب الشرقي حتّى لا يجده أيّ أحد يعرفه |