| Günümüzde, güvenilir ipuçlarımızın çoğu önceki depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleştiğine bağlı olarak uzun vadeli tahminlerden geliyor. | TED | اليوم، العديد من الدلائل الأكثر موثوقية تأتي من التنبوء على المدى الطويل، المتعلقة بـ أين ومتى حدثت الزلازل سابقاً. |
| Kim, hangisini, nerede ne zaman almış. Şimdilik hiçbir şey. | Open Subtitles | كيف أختيرت , أين ومتى وإلى الآن , لا شيء |
| En son ne zaman birlikte dışarda... yalnız vakit geçirdik bilmiyorum. | Open Subtitles | نحن لم نخرج لأي مكان معاً لوحدنا ولا أعرف منذ متى |
| ne zaman olursa olsun beni aramaya çekinme. Sabah numara değişimiyle ilgileneceğim. | Open Subtitles | . لا تترد في الإتصال بيّ في أي وقت سأتولى تغيير الرقم |
| ne zaman dönsem arkamda seni buluyorum. Her şeyime müdahale ediyorsun. | Open Subtitles | في كل مرة أستدير، انت تكون خلفي تدفعني، تتدخل في شؤوني |
| Ailemde ne zaman bir kavga çıksa genelde yapılan şey olmamış gibi davranmaktır. | Open Subtitles | حينما توجد مشكلة في عائلتنا، لدينا تقليد أن نتظاهر وكأن شيئاً لم يحدث |
| Bu adamın John Sommersby olmadığını ne zaman fark ettiniz? | Open Subtitles | ومتى أدركتِ أن هذا الرجل ليس جون ساميز بي ؟ |
| Bunu hissediyorum. Nerede ve ne zaman bilmiyorum ama yakında. Biliyor musun? | Open Subtitles | في وقت قريب هنا ، لا أعرف أين ومتى ولكن عما قريب |
| Onun bana ne zaman susup ne zaman konuşmamı söylemesine sinir oluyorum. | Open Subtitles | لقد تعبت منه وهو يخبرني متى يمكن أن أتكلّم ومتى لا أستطيع. |
| Nerelisin ve bu gezegene ilk kez ne zaman geldin? | Open Subtitles | من أين أنت ومتى وصلت أول مرة إلى هذا الكوكب؟ |
| Bana ne zaman ata binip, ne zaman binmeyeceğimi söyleme. | Open Subtitles | ليس عليك أن تخبريني متى أركب حصانا ومتى لا أركب |
| Komik, gönüllü falan görmüyorum. En son ne zaman bir uçak uçurdun? | Open Subtitles | من الطريف اننى لا ارى متطوعين منذ متى كنت تقود طائرة ؟ |
| Bu salonun giriş standartları ne zaman bu kadar alçaldı? | Open Subtitles | منذ متى أصبحت معايير الدخول الى هذا المكان طليقة ؟ |
| Ama ben sponsoru ne zaman kabiliyetimle buldum ki? Güzelliğim sayesinde buldum. | Open Subtitles | لكن منذ متى و أنا أكسب معيشتي بعملي كان دائماً بسبب جمالي. |
| Çünkü seni çok çekici buluyorum ve ne zaman istersen- | Open Subtitles | لأنني أَجِدُك جذّاب جداً و في أي وقت أن تريد |
| ne zaman istersen, zincir, nozh ya da britvayla dövüşelim. | Open Subtitles | لنصفي الأمر بالجنازير أو المدي أو الأمواس في أي وقت |
| Bir erkek ne zaman seni reddetse, nedense hep sana iyilik yapmış olur. | Open Subtitles | في كل مرة يراوغك فيها أحد و يدير وجهه عنك، فإنه يسديك صنيعاً |
| Yine aynı şeyi yapıyorlar. ne zaman dursak aynı şeyi yapıyorlar! | Open Subtitles | إنهم يفعلونها ثانية إنهم يحالون فعلها في كل مرة نتوقف فيها |
| Şunu bilmeni istiyorum ne zaman benimle konuşmak istersen ben buradayım. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعلم أنك حينما تحتاج للتحدث معي فأنا هنا |
| Ama ne zaman denesem, hep elimde patladı. Sanki lanetlenmişim gibi bir şey. | Open Subtitles | لكنْ كلّما حاولت يفشل الأمر بوجهي وكأنّ هناك لعنة عليّ أو ما شابه |
| ne zaman isterseniz sizin için geri gelip mezarını bulabilirim. | Open Subtitles | يمكن ان اعود معك في اي وقت شئت وادلك عليه |
| Bunların hiçbirini yapmanıza gerek yok. ne zaman isterseniz o zaman gelin. | Open Subtitles | لست مضطر لفعل أي شيء من ذلك، فقد تعال بأي وقت تريده. |
| ne zaman yaptıklarına bağlı olarak, onlar için göreceli olarak yüzyıllar geçmiş olabilir. | Open Subtitles | وإعتماداً على الوقت الذي فعلوا فيه هذا يمكنهم أن يكونوا قد إختبروا عصور |
| Ve sürekli olarak, ne zaman hikayeyi görürlerse ekrana yapışıyorlar. | TED | و بإستمرار , الناس متسمرون حول شاشاتهم كلما شاهدوا القصة |
| Bizim şirketin bir beysbol takımı olduğunu sana ne zaman söyledim? | Open Subtitles | متى سمعتني في أيّ وقت أتكلّم عن فريق بيسبول الشركة ؟ |
| Jackson ne zaman ayak işine koşsa, Cooney, rütbesini yükseltiyor. | Open Subtitles | كل مره يقوم فيها جاكسون بمهمه كونى يمنحه شريطه بقشيش |
| ne zaman vitrinde güzel bir şey görsem nasıl göründüğümü hatırlayıp "imkânsız" diyorum. | Open Subtitles | كُلَّ مَرَّةٍ أَرى شيءَ لطيفَ في النافذةِ، أَتذكّرُ كَمْ أَنْظرُ وأعتقد لا طريقَ. |
| ne zaman istersen, zincir, nozh ya da britvayla dövüşelim. | Open Subtitles | لنصفى الأمر بالجنازير أو المدى أو الأمواس فى أى وقت |