Assad, Khalid'in hayır kurumları aracılığıyla terörist oluşumlara para aktardığını düşünüyor. | Open Subtitles | أسد يعتقد أن خالد ينقل الأموال من خلال الجمعيات الخيرية إلى المنظمات الإرهابية |
Assad üzerindeki her şey, şimdilik yürürlükten kalkmış durumda, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | سنتغاضى عن كل الإتهامات الموجهة ضد (أسد) فى الوقت الحالى, مفهوم؟ |
Bütün hayatımı, bu ülkeyi Assad gibi adamlardan korumak için harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتى كلها أدافع عن هذه البلاد من أمثال (أسد) |
Ve sonunda, Letsatsi, yani Lemombo Vadisi'nin beyaz aslanı sürüdeki yerini buldu. | Open Subtitles | وأخيرا ليتساتسي أسد ابيض من اجل قرية ليمبومبو وجد مكانه في القطيع |
İlk görev kadınları kaçıran ve savaşçıları yutan Nemea aslanı'nı öldürmekti. | TED | كانت المهمة الأولى تتطلب منه القضاء على أسد نيميا. الذي يختطف النساء ويلتهم المحاربين. |
Belki de Assad'la temâsa geçmesi konusunda haklıydı, bilemiyorum. | Open Subtitles | ربما كان علي حق في موضوع صلته بـ "أسد" ، لم أعد أعرف أي شيء |
Carson, bombadaki mührü Assad'ın örgütünce kullanılan bir tasarıma benzetti. | Open Subtitles | كارسون) قام بمطابقة توقيع القنبلة) (لتصميم كانت تستخدمه منظمة (أسد |
Assad konusuna göz yummaktan çok daha fazlasını istiyorsun benden. | Open Subtitles | أنت تطلب منى أكثر بكثير (من أن أتكتم على (أسد |
Bu Assad denen adamın, tüm saldırılardan sorumlu olduğuna eminiz değil mi? Evet efendim. | Open Subtitles | نحن تقريباً متأكدون أن هذا الرجل (أسد) هو المسؤول عن كل هذه الهجمات, صح؟ |
Assad, 20 senedir ABD'nin yok edilmesi için çalışmakta. | Open Subtitles | أن (أسد) كان ينادى بتدمير الولايات المتحدة |
Sayın Başkan, analistlerim Assad Örgütü'nün, o olmadan devam edemeyeceğini ve onun ölümüyle bu saldırıların sona ereceğine inanıyorlar. | Open Subtitles | طيلة العشرين عاماً الماضية (سيدى الرئيس, المحللون يعتقدون أن منظمة (أسد لا يمكنها الإستمرار بدونه |
İki aslanı göndermek ya da her türden bir, aslında ikisi de aynı sayıda hamleyle sonuca götürür. | TED | إرسال أسدان أو أسد واحد وحيوان بري واحد في الواقع يمكن أن يؤدي إلى حلول لنفس العدد من التحركات |
İki aslanı sol yakada bırakarak biri azalmış oluyor. | TED | أسد واحد سيبقى تاركاً أسدين في الضفة اليسرى |
Sabah eğer güçlü hissetmek istersem, bir aslanı takabilirim. | TED | لذا في الصباح إذا أردت الشعور بالقوة، أستطيع أن أضع قناع أسد. |
heykelin kısmi yeniden inşası ve işte orada Musul aslanı, projemiz kapsamında tamamlanan ilk yeniden inşa. | TED | إعادة البناء الجزئي للتمثال، وأيضاً أسد الموصل، أول إعادة بناء بالكامل من خلال مشروعنا. |
Korkak bir aslanla birlikte görünmekten utanmaz mısınız? | Open Subtitles | ألن تشعرون بالخزي وأنتم تسيرون بصحبة أسد جبان ؟ |
-Tamam tamam ben sadece aptal bir aslanım. | Open Subtitles | توقّف، توقّف، لابأس لابأس، أنا مجرّد سخيف، أسد سخيف فقط |
Hal, bir iyilik yap, güzel olduğumu ve şişman olmadığımı söylemeyi kes. | Open Subtitles | هال، أسد لي صنيعاً وتوقف عن القول بأني حسناء ولست بدينة، حسناً؟ |
Bir aslana üç kurt yeter de artar bile! | Open Subtitles | ثلاثة ذئاب أكثر من كافية لمواجهة أسد واحد |
Üç metrelik bir puma dağ aslanının bir avcıya saldırdığını ve ardından vurularak öldürüldüğünü söyleyebilirim. | Open Subtitles | لا يُمكنني التأكيد أن ، أسد الجبال بقياس 12 قدم هاجم الصيادين ، و قام مؤخراً بمهاجمة و قتل الأناس. |
Deniz aslanları dalgaların altında inanılmaz dayanıklı avcılar. | TED | فتحت الأمواج يكون أسد البحر صيادًا ذا قوة تحمل مدهشة. |
Bakın, bir puma ile karşılaşırsanız kendinizi oldukça büyük gösterin. | Open Subtitles | أيضاً لو واجهك أسد الجبل حاول أن تبدوا كبيراً |
Kafesteki aslandan beter bu. Becerilebilecek gibi değil. | Open Subtitles | هو أسوأ مِنْ أسد في قفص أنْ لا يكون شد معه |
ayı balıkları her zaman doğruyu söyler, deniz aslanları da yalan mı? | Open Subtitles | الفقمة تقول الصدق، بينما أسد البحر يكذب دائماً؟ |
aslan mı Şempanze mi? | Open Subtitles | حول ماذا يدور النص أسد أم شمبانزي ؟ |
Makasları geçin ve kralla tanışın! Kimin yüreği aslan gibi? | Open Subtitles | اهزم آلة التحدى و التقى بالملك من منكم لديه قلب أسد ؟ |
- Canını seven kaçsın! Ahlaki sorunları olan bir aslan! | Open Subtitles | إنه أمر مثير أن تلتقي مع أسد لديه مبادئ أخلاقية |
çünkü fotoğrafta bir aslanın bıyıklarını yüzünüzü parçalaması korkusu olmadan inceleyebilirsiniz. | TED | ففي الصورة تستطيع أن ترى شارب أسد من دون الخوف من أن يلتهم وجهك |