"الامر" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu
        
    • şey
        
    • oldu
        
    • Sorun
        
    • bunu
        
    • kadar
        
    • olay
        
    • şeyi
        
    • oluyor
        
    • işi
        
    •   
    • çok
        
    • da
        
    • bunun
        
    • durum
        
    Bir şekilde Bu adamlardan her biriyle arkadaş evliliği yapmıştım. TED في الحقيقة كان الامر كذلك .. فالامر هنا يشابه الزواج
    Bu tıpkı tuğlayla örülü bir duvarın içinden geçmeye çalışmak gibi. TED لان الامر يبدو وكأنهم يجرون الى الارتطام في جدار من الطوب
    Söylediğim şey, Bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. Konuşmaya değer olduğunu söyledim. TED ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر,
    Bu robotu yapmak için para da aldık -ki Bu iyi oldu. TED لذلك انهينا جلب الاموال لصنع هذا الروبوت , الامر الذي كان جميلا
    Pantolonunu çıkarmakta Sorun yaşıyordu. İşte herşey o anda oldu! Open Subtitles وكانت عنده مشكلة في خلع بنطلونه من هنا بدأ الامر
    Feynman, bir nevi amatör helyum fizikçisi gibi, bunu çözmeye karar verdi. TED فينمان قرر على اعتبار انه عالم بفيزياء الهليوم انه سيحاول استنباط الامر
    yani Bu işi görünce biraz çalıştı, Bu geldiğim yerdeydi. TED وبرؤية هذا الامر ينجح,عملتُ قليلاً عليه, هذه اللحظة حيث فكرت
    Olmuyor. Bu durum, durmadan araştırma yapmaya devam etme hevesimi kırdı. TED هذا الامر جعلني اعزف عن مواصلة البحث ثم البحث ثم البحث
    Bu içgüdüyü silip atmak nesiller sürüyor, Bu DNA'yı, insanların ruhundan atmak. TED يستغرق الامر اجيالا لاستئصال هذا المرض، من حمضنا النووي, من روح الناس.
    Yapmamız gereken ikinci şey ise çok kısa bir süre zarfında ne kadar yol kat etdiğimize geri donüp bakmamız gerekiyor. TED الامر الثاني للذي علينا فعله هو علينا فقط ان ننظر الى الخلف الى اي مدى وصلنا في هكذا فترة زمنية قصيرة.
    Tamam, Bily yakalandı. Artık Bu konuda bir şey yapamam. Open Subtitles حسناً بيللي لا شئ استطيع فعله حيال هذا الامر الان
    çok ani oldu! Daha önce hiç kimseyle beraber kalmamıştım. Open Subtitles ان الامر سريع وانا لم انتقل مع احد من قبل
    Polis soruşturmasına sivil müdahalesi mahkemeden çok Sorun çıkmasına yol açıyor. Peki. Open Subtitles ان احتاج الامر لهذا يعتبر مخالِف للقانون كل من يحاول عرقلة التحقيق
    Bir şey dışında Bu Sorun değil ama Teksas'a dönmek üzere aracımla Newyork'taydım. Open Subtitles هذا خبر جيد ولكن السـيء في الامر انك في نيويورك وطائرتك في تكسـاس
    Ve eğer bunu düzeltirsek hayatımızın kalitesi bariz bir şekilde iyileşecek. TED وذلك سوف يعزز مستوى المعيشة في حياتنا اذا اصلحنا هذا الامر
    Ama bunun aslında o kadar da önemli olmadığını anlamalıyız. TED ولكن علينا ان نكون واضحين تماما عن ماهية ذلك الامر
    Ve Bu çocuk o köyde yaşayanlardan biriydi -- o zaman orada değildi -- ve Bu, o olay üzerine yaptığı film. TED وهذا الطفل كان يعيش في تلك القرية ولم يكن هنالك حينها .. وهذا هو الفلم الذي قام بصنعه عن هذا الامر ..
    Yeniden her şeyi inkar etsem bir işe yarayacağını sanmıyorum. Open Subtitles افترض انه لن يكون مفيداً لو أنكرت الامر كله مجدداً؟
    Hepsi Bu kadar. Anlıyorum ama gece çekimleri bizim için daha iyi oluyor. Open Subtitles وهذا كل ما في الامر انا اتفهم ولكننا نريد ان نصور في الليل
    Eğer bana kalsa, kaba da davransa müsteriyi kaçırmam. Open Subtitles يمكنني ان اعمل من دون لطفه, لو ان الامر بيدي.
    Spesifik olarak santrifüjler ile ya da uranyum zenginleştirmesi ile alakalı değil. TED تصوروا .. ان لايكون الامر متعلق بأجهزة الطرد المركزي او بتخصيب اليورانيوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus