"الناس" - Traduction Arabe en Turc

    • insanlar
        
    • insanların
        
    • Herkes
        
    • insan
        
    • millet
        
    • insanı
        
    • insanları
        
    • Halk
        
    • kişinin
        
    • kişiler
        
    • insanın
        
    • kişiyi
        
    • kişi
        
    • İnsanlara
        
    • insanlarla
        
    Bir bilgisayardan daha iyi. Yeni bir monitörden daha iyi.Yeni bir yazılımdan daha iyi, ya da insanlar ne kullanıyorsa ondan daha iyi. TED انها افضل من جهاز الكمبيوتر. انها افضل من جهاز جديد , انها افضل من البرامج الجديدة أو أيا كان الناس عادة ما تستخدم.
    insanlar kullandığı için adapte oluyordu çünkü insanlar için yapılmıştı. TED بل لان الناس تستخدمها .. ولانها صنعت من اجلهم ..
    Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. TED إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك
    Bu yüzden insanların kendileri hakkında ne kadar emin olduklarına bağlı olmadan, söyledikleri şeylere meydan okuyan bir deney yaratmak istedik. TED لذا أردنا خلق تجربة، تتيح لنا أن نتحدّى ما يقوله الناس عن أنفسهم، بغض النظر عن مدى الثقة التي يبدون عليها.
    Gerçek şu ki disleksisi olan kişiler her şeyi Herkes gibi görüyor. TED الحقيقة هي أنَّ المصابين بِعُسْرِ القراءة يرَون الأشياء كما يراها بقيَّة الناس.
    Dünyaya geniş açıdan bakınca üzerinde yaşayanları insan olarak görme beceriniz kayboluyor. TED لأنه, عندما نبعد العدسة بذلك المقدار, نخسر المقدرة على رؤية الناس كبشر.
    Bakıyorsunuz ki millet tartışıyor bile, arkadaş arkadaşa, çiftler halinde, yazarak, vs. TED وبالتالي يبدأ الناس في الجدال سويًا صديق في مقابل صديق أزواجًا .كتابة.
    Ve bu da en fazla sayıda insanı memnun edecekti. TED و هذا ما سيتسبب في إسعاد العدد الأكبر من الناس.
    Ve yöneticiler basitçe yaptıkları iş insanları rahatsız etmek olan kimselerdir. TED والمديرين هي اساسا : اناس مهمتها هي مقاطعة و تشويش الناس.
    Sonuç olarak -- bu yöntemin işe yaramasının sebebi -- insanlar robotlarla iletişim kurarken yine insan gibi davranıyorlar. TED وخلاصة القول السبب في ان هذا يعمل لأنه تبين الناس تتصرف تماما مثل الناس حتى عند التفاعل مع روبوت
    Bugün, İsveç'te ve diğer zengin ülkelerde, insanlar pek çok farklı makineler kullanıyorlar. TED اليوم .. في السويد .. وفي الدول الغنية الناس تستخدم العديد من الآلات
    ancak aynı insanlar Aicha'nın oğlunun neden suçlandığını duyduğunda aynı şefkati göstermiyorlardı. TED لكن عندما علم الناس ما اتهم به ابنها لم تتلق ذلك التعاطف
    Ama High Line'ı gerçekten özel kılan şey bence insanlar. TED لكن أظن أن الذي يجعل الهايلاين حقا فريدا هو الناس.
    Sonuç olarak görmek istediğimiz şeylerden bir tanesi insanların ne kadar kilo kaybettiği değil robotlarla ne kadar etkileşim içinde olduklarıydı. TED اذن احد الاشياء التي اردنا النظر اليها فعلا ليس كم من الوزن خسر الناس لكن لكم من الزمن تفاعلوا مع الروبوت
    Aslında bitmiş sayılmaz, ama bu, insanların işbirliğine devam edebileceği süregelen bir projedir. TED وبالتالي فانه غير منته تماما، ولكنه مشروع ممتد حيث يستمر الناس في التعاون.
    Eğer sadece grip virüsünü alırsanız, dünyada insanların ölümüne neden olan bir grip salgını olduğu zamanlarda pik yaptığını görürsünüz. TED إن أخذتم الإنفلونزا سترون ذرى في الأوقات التي تعرفون كانت تقتل فيه أوبئة الأنفلونزا الكبرى الناس في جميع أنحاء العالم.
    Herkes onun dünyanın en mutsuz ve cimri insanı olduğunu bilir. Open Subtitles و الكل يعلم بأنّه أكثر الناس بُؤساً وبُخلاً على وجه المعمورة
    Çok, çok az insan gerçekten ofiste uzun ve bölünmemiş bir zaman geçiriyor. TED قليل جدا من الناس يقومون بأعمال باعمال لفترات طويله دون إنقطاع في المكتب
    millet, içinizdeki çocuk derken kast ettiğim şey bu genç adamdır. Open Subtitles ايها الناس ، هذا الشاب يملك الصوت الداخلي الذي اتحدث عنه
    Silah ve uyuşturucu hareketlerinde çeşit çeşit insanı bir araya getirdik. TED فييما يخص السلاح والمخدرات كليهما، لقد جمعنا مزيجا جميلا من الناس.
    Şuna inanıyorum ki, eğer insanları bundan uzaklaştırırsanız, insanları aslında başarısızlığa doğru yönlendirirsiniz. TED وأعتقد أنه عند دفع الناس بعيدا عن ذلك، تدفعهم نحو المزيد من الفشل.
    Ancak bu aynı bongo çok hızlı bir şekilde müzikten yok oluyor ve Halk arasında hızlıca geleneksel tür popülerliğini kaybediyor. TED ومع ذلك هذا الطبل نفسه يختفي بسرعة جدًا من المشهد الموسيقي ومن الأسلوب التقليدي أنه يخسر شعبيته بسرعة جدًا بين الناس
    Umarım bundan elli yıl sonra, insanlar benim tedavimi duyacak ve bir kişinin bu ilkel bilime nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler. TED لذا أتمنى أن يسمع الناس بعد 50 سنة بالعلاجات التي أخذتها و يشعروا بالفزع من أن أحدهم قد تحمل علم بدائي كهذا.
    Bu kişiler bir zamanlar üniversite harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar. TED هؤلاء الناس لا يمانعون أني ذات مرة عملت كنادلة لكي أدفع رسوم جامعتي.
    Burada bulunanların çoğu çok fazla sayıda insanın bunu gördüğüne şahit oldu. TED العديد منكم هنا لديه الفرصة للتأكد من أن يشاهده الكثير من الناس.
    Bunu izleyen aylarda, Batı Afrika, Ebola virüsü hastalığından binlerce kişiyi kaybedecekti. TED خلال الأشهر التالية ستفقد إفريقيا الغربية الآلاف من الناس بسبب فيروس إيبولا.
    Ve geçen yıl bir sürü fotoğraf çektim; çok az kişi bu fotoğraflarla ne yapacağımı biliyordu, ama bir sürü fotoğraf çektim. TED ولقد التقطت الكثير من الصور العام الماضي قليل من الناس من عرف ما كنت أنوي أن أفعله لكني التقطت الكثير من الصور.
    Açıkçası hedefim insanlara yardım etmek kendilerini daha iyi tanıyabilmeleri için. TED هدفي بسيط جدا، أن أساعد الناس ليصبحوا أكثر انسجاما مع أنفسهم،
    Üç yıl sonra -- çok uzun süren programlama, diğer öğrencilerle laboratuvarda yapılan çalışmalar -- Kismet insanlarla etkileşime hazırdı. TED و هكذا بعد ثلاثة سنوات الكثير من البرمجة العمل مع طلاب اخرين في المختبر كيسميت كان مستعدا للتفاعل مع الناس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus