"بخصوص" - Traduction Arabe en Turc

    • hakkında
        
    • Konu
        
    • hakkındaki
        
    • alakalı
        
    • yüzünden
        
    • bir
        
    • dair
        
    • ya
        
    • var
        
    • bu
        
    • olan
        
    • ilgisi
        
    • ne
        
    • konusu
        
    • dolayı
        
    Ve Batı sanatındaki büyük trajediler hakkında onlarla konuşmaya gittim. TED و ذهبت للتحدث معهم بخصوص احدى تراجيديات الفن الغربي الرائعة
    Vincent Bourg hakkında bir şeyler buldum. Ian Garrett'ı tanıyor. Open Subtitles لقد اكتشفتُ شيئًا بخصوص فينسينت بورغ إنه يعرف ايان غاريت
    Ama bu sefer, o şişme Dos Equis şişesi hakkında konuşmayacağım. Open Subtitles ولكن هذه المرة ليس بخصوص المنطاد العملاق على شكل قنينة بيرة.
    Birçok şey hakkında yetkin olarak konuşabilirim, ama Beyaz Saray bunlar arasında değil. Open Subtitles أستطيع الحديث بسلطة في العديد من الأمور, و لكن ليس بخصوص البيت الأبيض.
    Arabandan aldığımızla uyuşan bir kan. Bunun hakkında ban bir şey söyleyebilir misin? Open Subtitles مطابق لما اخذناه من سيارتك هل تستطيع ان تخبرني اي شيء بخصوص هذا؟
    T-şört şirketi hakkında da bunu söyledin. Vitaminler hakkında da. Open Subtitles هذا نفس الذي قلته بخصوص شركة القمصان وشركة صناعة الفيتامينات
    Seninle cinayet hakkında konuştuğumuzda neden bana bu kanıttan bahsetmedin? Open Subtitles عندما قابلتكِ بخصوص الجريمَة لماذا لَم تُخبريني أنَ لديكِ دليل؟
    Geri götürdükten sonra bu yeni tavrın hakkında uzun bir konuşma yapacağız. Open Subtitles وبعد أن تعيد هذه الأشياء سوف نتكلم سوياً بخصوص سلوكك الجديد هذا
    Meksika'ya gitmek hakkında birşeyler söylemişti ve horoz dövüşlerine para yatırmaktan. Open Subtitles قال شيئا ما بخصوص الذهاب الي المكسيك.. ويتمرن علي مصارعة الديوك..
    Bay Brown, ben Bayan Goodfellow. Köpeğiniz Clarence hakkında konuşacaktım. Open Subtitles سيد براون, انا مدام جودفيلو بخصوص كلارنس, انه بخصوص كلبك
    Phoebe, yaşam görevleri ile ilgili değildir. bu yaşam hakkında olduğunu. Open Subtitles . فيبي ، العيش ليس بخصوص المهام . إنه بخصوص العيش
    bu bakış, bir şey hakkında endişelenmekten kendini alamadığın zaman oluyor. Open Subtitles . فإن لديك تلك النظرة حينما تكون قلقاً بخصوص أمر ما
    Sayın Başkan, yetkilerimizin değiştirildiğine dair aldığımız bir emir hakkında size ulaşmaya çalışıyorduk. Open Subtitles سيدي الرئيس، لقد كنا نحاول الاتصال بك بشأن أمر تلقيناه بخصوص نقل الاختصاصات
    Doc'ın Yvette hakkında haklı olduğuna inanmak istemiyordum bu yüzden bizzat görmek istedim. Open Subtitles لم اكن اريد ان اصدق دوك بخصوص ايفات لذلك قررت ان اكتشف بنفسي.
    Demek Tanrı'nın, beni iyileştirmek için seni gönderdiği hakkında söylediklerin yalandı. Open Subtitles أنت لم تؤمن بما قلته بخصوص قولك أنك مرسل إلي لتعالجني
    Rio Rancho Emlak'tan arıyorum, görüşmemiz gereken bir Konu vardı da. Open Subtitles بخصوص ممتلكات ريو رانشو لقد أتخذنا قرارا و حان وقت تنفيذه
    Doktor, Bayan Clyde hakkındaki kuramında küçük bir kusur var. Open Subtitles دكتور .. هناك خطأ صغير بخصوص نظريتك عن مس كلايد
    Sizin göreviniz ile alakalı bilgilermiş elinde işaretler olan Hessian askleri ile ilgiliymiş. Open Subtitles ..لقد قالت انها تريد التحدث بخصوص مهمتك الجندي الذي لديه علامة في يديه
    Söylediğin o kötü şeyler yüzünden kendini kötü hissettiğin için mi pasta yiyorsun? Open Subtitles هل تأكلين الكعك لأنك تشعرين بالأسى ـ بخصوص ما قلتِه لي سابقاً ؟
    insanın yapmak isteyeceği bir hale, ve ayrıca iki dile hakim olamama sorununa çözüm bulmaya, ve dil eğitimine dönüştürmek. TED الى شيء يريد ملايين الناس القيام به وذلك سوف يساعد بخصوص مشكلة ندرة متعددي اللغات وذلك عن طريق تدريس اللغة
    Rahibe Veronica'ya, pencerelerden bahsetmiştim o da okulu yarışmadan çekti. Open Subtitles أخبرتُ الراهبة فيرونيكا بخصوص النوافذِ فالغت اشتراك المدرسةَ مِنْ المنافسةِ
    Öyle idealleri ve belirli şeyler üzerine farklı bakış açıları var ki zamane kızlarının kıyas yapılamaz şekilde üzerinde. Open Subtitles إن لديها مثاليات ووجهات نظر بخصوص الأشياء إنها تفوق الفتيات اللاتى نراهن هذه الأيام ، ليس هناك وجه للمقارنة
    Ama daha önce Roma Kulübü'nü gördük, dünyanın kaynaklarının tükeneceğiyle ilgili iddiaları gördük. bu iddiaların doğru olmadığını söylemiyorum. TED ومع ذلك، شاهدنا في نادي روما، ومن خلال الإدعاءات السابقة بإمكانية نفاذ الموارد، ولن نُجادل بخصوص هذا ونُنفي صحتها.
    Beklenmedik olan yanı yumuşak ama aynı zamanda kuvvetli bir mıknatıs olması. TED الشيء الغير متوقع بخصوص هذا هو أنه لين، لكنه كذلك مغناطيس قوي.
    Unutmayın, bu cinayet suçlamasıyla ilgisi hariç... ..sanığın Madam Grandfort'la ilişkisi hakkındaki görüşleriniz esasında... ..sanığı yargılamanız söz konusu olamaz. Open Subtitles تذكروا أيضا أنكم لن تجعلوا الوضع شاق على المتهم بسبب أى وجهة نظر لديكم بخصوص علاقته بمدام جرانفورت
    ne bileyim, şerif. Terebentin fabrikasını idare ediyorum, bir hapishane'yi değil. Open Subtitles أنا لا أعرف بخصوص ذلك، شريف ركضت معسكر تربنتين، ليس سجن
    bu dördüncü krallık konusu sizi niye bu kadar korkuttu ki? Open Subtitles ماذا بخصوص المملكه الرابعه و الذى أرعبك الى هذا الحد ؟
    Bakın, Latnok'ın balo gecesindeki üzücü davranışlarından dolayı özür dilerim. Open Subtitles إسمعوا، أقدم إعتذاري بخصوص تصرفات اللاتنوك في ليلة حفل التخرج

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus