Bu olayla, Amerikan Yerlileri tarihinde yeni bir dönem başladı. | TED | مع هذه الواقعة، بدأ عصر جديد في تاريخ السكان الأمريكيين، |
Canlı ördek ölü ördeğin üstüne çıktı ve çiftleşmeye başladı. | TED | البطّ الحيّ صعد فوق الميّت، و بدأ في التزاوج معه. |
Bu eylem, bu gayri resmi, aşağıdan yukarıya gelişen ihlal eylemi, yavaş yavaş, yukarıdan aşağıya doğru olan politikaların dönüşümünü başlattı. | TED | بذلك الفعل ذلك الخرق الغير رسمي، للقوانين الذي بدأ من الأسفل نحو الأعلى، قد بدأ بالفعل بتحويل سياسة الأعلى نحو الأسفل. |
Her şey başladığından beri burada, yeryüzünde her işe burnumu sokuyorum! | Open Subtitles | أنا هنا على الأرض بأنفي فيها منذ أن بدأ كل شىء |
Ancak herhangi başka bir robotla başlarsa basit bir talimatlar dizisi takip ederek sıfır-robotuna doğrudan ulaştıracak bir yol bulabilir. | TED | ولكن إذا بدأ بأي آلي آخر، لايزال بإمكانه إيجاد طريق يقود مباشرةً للآلي الصفري من خلال إتباع سلسلة تعليمات بسيطة. |
Bunu başlatan olay tıpkı bir lastik gibi geri geliyor. | Open Subtitles | إنّ الإعوجاج الذي بدأ هذا عودة للإرتفاع مثل الرباط المطاطي. |
Nefes alma yetisini tekrar kazanmaya başladığında, onun düşüncelerini kaydetmeye başladım, ve bu videoda duyacağınız ses onun sesidir. | TED | حين بدأ في استعادة قدرته على التنفس، بدأت أسجل أفكاره، لذا فالصوت الذي ستسمعونه في هذا الشريط هو صوته. |
Birden büyük paralar dönmeye başlar. Tebrikleri kabul etmeye başlarlar. | Open Subtitles | و بدأ الرجال يحدثون أنفسهم و الدماء يجري في العروق |
Takip eden hafta, oldukça yüzeysel kas resiztansı göstermeye başladı. | TED | في الأسبوع التالي بدأ بشكل طفيف يظهر بعض المقاومة العضلية. |
Sonra anlatmaya başladı. Fareler de insanlar gibi yavrularını farklı şekillerde yalıyorlardı. | TED | ثم بدأ بإخباري بأن الجرذان، كما البشر، تلعق صغارها بطرقٍ مختلفةٍ للغاية. |
Onlar ile daha çok zaman geçirdikçe, melodim onlarınkine benzemeye başladı. | TED | وكلما كنت أطيلُ البقاء بجانبها، كلما بدأ لحني يشبه لحنهم أكثر. |
Bu da Root and Shoot denilen programı tam olarak burada Tanzanya'da başlattı ve şimdi dünya çapında 97 ülkeye yayılmış halde. | TED | وأدى ذلك إلى هذا البرنامج الذي نطلق عليه الجذور والبراعم، الذي بدأ هنا في تنزانيا وانتشر الآن إلى 97 دولة حول العالم. |
Ve Lenny ölümü yeni bir mevsim başlattı Johnny'nin akciğerlerinde. | Open Subtitles | و بمقتل ليني ، بدأ فصل جديد في رئتي جوني |
İçişleri Bakanlığı'nda bir işe girdi, ama en önemlisi, bir kampanya başlattı. | TED | شغل منصبًا في وزارة الداخلية، ولكن الأهم، أنه بدأ حملة. |
Tomeo böyle giyinmeye başladığından bu yana, kavga etmekten başka bir şey yapmıyorduk nice zamandır yüzüne bile bakmıyordum. | Open Subtitles | نحن لم نفعل شيئا سوى الجدال منذ بدأ توميو يلبس هكذا لم أنظر مباشرة إلى وجهه منذ وقت طويل |
Hayatındaki herkes ortadan kaybolmaya başlarsa çok tuhaf bir durumda kalırsın. | Open Subtitles | لكنّها ستضعكَ في موقف حرجٍ إن بدأ الجميع بالاختفاء مِن حياتكَ |
Bütün bu karmaşayı başlatan o yangında hayatını kaybeden masum kişiye de unutma. | Open Subtitles | ولا تنسي أن شخص بريء قتل في الحريق الذي بدأ كل هذه الفوضى |
Benim hileye olan ilgim Enron'un ortaya çıkışı ve aniden patlaması sırasında başladı ve bu süreçte yaşananları değerlendirmeye başladım. | TED | لذا، فقد بدأ إهتمامي بالكذب حينما جاء إنرون إلى المشهد، وإنفجر فجأةً، وقد بدأت بالتفكير حول ما الذي يحدث هنا. |
Dünyadaki insanlar Kira'dan korkarken bazıları da onun tarafını tutmaya başlar. | Open Subtitles | بدأ الناس حول العالم يخافون من كيرا بينما هناك آخرون يشجعونه |
Tamam, şimdi ben de bağırıyorum ama bunu sen başlattın. | Open Subtitles | حسنٌ, الآن أنا أصرخ كذلك، لكنكِ أنتِ من بدأ ذلك. |
Geri çekilme başlayınca, Panzerler saldırmaya başladı ve takımımdan koptum. | Open Subtitles | عندما بدأ الإنسحاب، بدأ هجوم الدبابات، وقد إنفصلت عن وحدتي |
Görünüşe bakılırsa, seri cinayetler işlemeye başlamadan önce dişlerini törpülemiş. | Open Subtitles | من الواضح, أنه سن أسنانه بالأمواس بعدما بدأ حملته بالقتل |
Aslında dün akşam aklıma geldi. Şu İsveçli ikizleri biliyor musun? | Open Subtitles | في الحقيق،, لقد بدأ كل شيء منذ البارحة تعرفين التوأم السويدي؟ |
TEEB adında bir proje 2007 yılında, G8+5 ülkelerinin çevre bakanlarından oluşan bir grup tarafından başlatıldı. | TED | في 2007 بدأ مشروع يسمى تيب, وتم اطلاقه من قبل مجموعه من وزراء البيئة في مجموعة الدول 8 زائد 5 |
Başlangıçta bunu fark edemeyebilirsiniz ama her şey başlamıştır bir kere | Open Subtitles | و أنت لا تدرك أنة فى بدايتة و لكنة بالفعل بدأ |
İnsanlar bana kendi kartlarını almaya ve kendi kartlarını yapmaya başladılar. | TED | بدأ الناس يشترون بطاقات بريدية خاصة بهم ويجعلونها بطاقات بريدية لهم. |
Ama önce, neden bu kadar cahiliz ona bir bakalım. Hepsi burada başlıyor. | TED | لكن أولاً، لنرى لماذا نحن هكذا جاهلون، وكل شيء بدأ في هذا المكان. |