Ayrıca bağımsız psikolog grubu başkanlığında bir soruşturma kurulu kurduğumu söyle. | Open Subtitles | وقال أنه أنشأ لجنة تحقيق من قبل مجموعة من علماء النفس |
Bir soruşturma olacak Magnascopics'te dün gece ne oduğuna dair. | Open Subtitles | سيكون هناك تحقيق داخل ما حدث في ماجناسكوبيس ليلة أمس. |
Bu bölgenin federal bir uyuşturucu soruşturması için izlendiğinin farkında mısınız? | Open Subtitles | أكنت تُدرك بأنّ هذا الموقع تحت المراقبة في تحقيق المخدّرات الفيدرالية؟ |
Ve ortağım Ross ile birlikte, bunun gibi 70 araştırma yaptım. | TED | وقد قمت بأكثر من 70 تحقيق مثل هذا مع شريكي روس. |
Belki başka bir zaman, bir cinayet soruşturmasının ortasında olmadığınızda. | Open Subtitles | رُبما وقت آخر عندما لا تكونين في معمعة تحقيق جنائي |
Koreliler arasında ortak bir soruşturma yürütme çabaları sonuçsuz kaldı. | Open Subtitles | الجهود الرامية الى اجراء تحقيق مشترك بين الكوريتين قد فشلت |
Sorgu yargıcının soruşturma metni kamuya ait kayıt olarak tutuluyor. | Open Subtitles | نتائج تحقيق المحقق هو ما رآه كل العامة من الناس |
Şu an yapmamız gerektiği gibi, dahili bir soruşturma yürütmüşüz... izlenimi verir Christian. | Open Subtitles | يَعطي ظهورَ تحقيق داخلي مسؤول، الذي ما نحن مِنْ الضروري أَنْ نَعمَلَ، كريستين. |
Bu davranışın nedeniyle hakkında soruşturma açılacak, iki haftalığına ücretsiz açığa alındın. | Open Subtitles | انت موقوف عن العمل لمدة اسبوعين بدون راتب بانتظار تحقيق بشأن سلوكك |
Devam eden bir soruşturma var efendim. Detaylı bilgi veremeyiz. | Open Subtitles | إنه تحقيق جاري يا سيدي لا يمكننا الإدلاء بأية تفاصيل |
Dün gece resmi bir polis soruşturması için buraya geldik. | Open Subtitles | كنّا هنا ليلة أمس في مهمة تحقيق رسمية لصالح الشرطة |
Ne yazık ki doktor, SPK soruşturması seninle birlikte ölecek. | Open Subtitles | للأسف أيّها الطّبيب، تحقيق لجنة الأوراق الماليّة والبورصة سيموت معك. |
Üstüne alınma ama bu bir cinayet soruşturması, cadı avı değil. | Open Subtitles | بص, لا يوجد شىء شخصى ولكن هذا تحقيق جنائى وليس كلام عرافه قديمة |
ve çok gizli bir araştırma için bize yardım... edebileceğini umuyorum. | Open Subtitles | وأنا أَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تُساعدَنا مع تحقيق من مستوى عالٍ |
Anlıyorum ama artık küçük kardeşin bir kundaklama soruşturmasının baş şüphelisi. | Open Subtitles | لكن الآن أخاك الصغير هو المشتبه الرئيسي في تحقيق حريق جنائي |
Gerçek zamanlı bir soruşturmanın ortasındayız, ve çalışan sayımız az. | Open Subtitles | نحن وسط تحقيق يدور ثانية بثانية وعدد قليل من الموظفين |
Biliyorsun ki, suç soruşturmasına müdahale etmekten lisansını iptal ettirebilirim. | Open Subtitles | أتعلَم أن بوسعي سحب رخصة مزاولتكَ للمهنة لإقتحامك تحقيق جنائي |
Polis kaza demişti. Onun için de soruşturmaya gitmesi şart değildi. | Open Subtitles | لقد كانت حادثة كما يقول البوليس, ولا داعى لعمل اى تحقيق, |
Yani bir suç soruşturmasını engelliyorsunuz, bir kaçağa yataklık ediyorsunuz... | Open Subtitles | مما يعنى انكم تتدخلون فى تحقيق جنائى و اخفاء هارب |
Buradaki hangi ebeveyn, bir cinayet soruşturmasında oğlunun veya kızının nerede olduğuna dair soruya yalan cevap vermez? | TED | من من الآباء الحاضرين معنا اليوم قد لا يكذب عندما يتعلق الأمر بأين كان إبنه أو إبنته في تحقيق متعلق بجريمة قتل؟ |
Bunu nasıl elde edeceğimi biliyorum: Her geçen gün ilerleyerek. | TED | وأعرفُ كيفية تحقيق ذلك: عن طريق المضي قدمًا كل يوم. |
Hayalinizi gerçekleştirmek için bazı riskler almanız gerekiyorsa bence buna değer ve çocuklarıma anlatmak istediğim hikâye de budur. | Open Subtitles | إن كان هنالك خطر يتماشى مع تحقيق حلم أظن أن الأمر يستحق المخاطرة, وهذا ما أريد أن أقوله لأولادي |
Gözleyeceğiz, ama bence hiçbir şey eski usûl soruşturmayı geçemez. | Open Subtitles | سنفعل ذلك لكن برأيي لا شيء أفضل من تحقيق تقليدي |
O arkadaşla ben şu an soruşturmada karşı saldırıya geçtik. | Open Subtitles | أنا و هو حالياً نقوم بهجوم في تحقيق أولائك الأوغاد |
Mükemmel bir hedefe ulaşmak bu gibi gergin durumlarda zor olabilir. | Open Subtitles | يمكن والهدف المثالي يكون من الصعب تحقيق في مثل هذه الظروف. |
Paul Avery'nin araştırması kendisine Zodiac'tan "Sen öldün!" yazılı bir uyarı ödülü kazandırdı. | Open Subtitles | تحقيق بول أفيري ادي به لنيل الوسام رسالة تحذير من الزودياك أنت ملعون |