| Buradaki ilk günümde dizlerimin üstüne çöküp, ağlamamı istedin benden. | Open Subtitles | فمنذ اليوم الأولي لي هنا طلبت مني أن أنحني وأنتحب |
| Ona sor sıcak bir yaz günü odasına gittiğimde ondan ne çalmasını istemiştim? | Open Subtitles | اسألها ماذا طلبت منها أن تعزف ذات صيف حار عندما كنتُ في غرفتها؟ |
| Eğer Katmandu'dan mal sipariş edersen, bir kaç turisti de yanında getirirse şaşırma. | Open Subtitles | اذا طلبت طاقم من كتماندو لا تتعجب اذا التقطهم بعض السياح فى الطريق |
| Bütün çöpleri kaldırdım. İstediğin gibi meşaleleri de yaktım. Artık inebiliriz. | Open Subtitles | أبعدت الحطام ، أرسيت البطاريات كما طلبت ، يمكننا الهبوط الآن. |
| Her neyse, onlara tarihi 24 saatliğine kimseye vermeyin dedim. | Open Subtitles | على كل حال.لقد طلبت منهم ان يبقُ الموعد لمدة 24ساعة |
| Sana bir saat önce o çantayı arabaya koymanı söylemiştim! | Open Subtitles | لقد طلبت منك أن تضعِ الحقيبة فى السيارة منذ ساعة |
| O salaklardan gitmelerini rica ediyorum ve biri bile kıpırdamıyor. | Open Subtitles | لقد طلبت من هؤلاء الأغبياء المغادرة ,ولم يغادر أحد منهم |
| Ona sordum ki, yüzlerce mil boyunca bin tane sığırı sürmek nasıl birşey? | TED | طلبت منه، ما كان عليه مثل بالفعل قطعان الماشية ألف عبر مئات الأميال؟ |
| Macklin ve Aquavet'in birlikte iş yaptığını anladın ve onu terletmek istedin. | Open Subtitles | و أدركت أن ماكلين و والطبيب متعاونين , لذا طلبت التخلص منه |
| Siktirin. Bak Komiser, buraya gelmemizi istedin biz de geldik. | Open Subtitles | أنظر ، حضرة الرقيب طلبت منا أن نأتي وقد أتينا |
| Her şeyi almamamı istedin ve ben de buna saygı gösterdim. | Open Subtitles | طلبت مني أن لا آخد كل شيء منك وأنا أحترم ذلك. |
| Babandan birkaç kere benim için bazı dedektiflik olayları yapmasını istemiştim. | Open Subtitles | طلبت من والدك في عدة مرات أن يقوم ببعض التحريات لأجلي |
| Bana kirli işlerini yaptırmadan önce onunla biraz yalnız kalmayı istemiştim. | Open Subtitles | طلبت تمضية برهة معها على انفراد قبلما تسخرينني لإنجاز عملك المدنّس. |
| Ton balığı bifteği sipariş etmedim, ton balığı filetosu sipariş ettim. | Open Subtitles | انا لم اطلب شريحة تونه مشوية ولكنى طلبت شريحة تونه فقط |
| Bana istediğin zaman geri dönebiliriz demiştin. Artık geri dönmeye hazırım. | Open Subtitles | طلبت مني أن اقول لك متى اكون جاهزة للعودة وأنا جاهزة |
| Tavuk dedim sana, kahrolası! | Open Subtitles | اللعنة؛ طلبت منك الإمساك بتلك الدجاجة؛ ابتعد عن طريقي |
| Bilemiyorum. Bana biraz fıstık ve patlamış mısır almasını söylemiştim. | Open Subtitles | لا اعلم ، طلبت منه ان يشتري لي بعض المكسرات |
| Daha erken salınmanı rica ettim, ama elimden daha fazlası gelmez. | Open Subtitles | أنا طلبت منه أن يفعل قبل ذلك ولكن ليس الأمر بيدي |
| Bayan Morrisey'e, Malloy'da antik bir kutuyu bulmada bana yardım edip edemeyeceğini sordum. | Open Subtitles | طلبت من السيدة مورسي إذا كانت ستساعدني في العثور على صندوق من مالوي؟ |
| Sanırım kadın, Eynollah'a beni kovmasını söyledi ve yerime iyi bir işçi önerdi. | Open Subtitles | اعتقدت أنها طلبت من عين الله أن يطردني وعرضت عليه استبدالي بعامل أفضل |
| - Çünkü demin polisleri çağırdım ve içeri girdiklerinde kimse yoktu. | Open Subtitles | لقد طلبت الشرطة لهم و وتأكدنا من انه لا يوجد أحد |
| - Sadece beni bir an önce istediğim yere bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريدك أن توصلني إلى حيث طلبت منك، حسناً ؟ |
| Benimle konuşmak istediniz, efendim belki de benim söyleyecek bir şeyim olmadığını düşündünüz. | Open Subtitles | لقد طلبت التحدث لى ياسيدى ربما لأنك تعتقد أنه ليس لدى شيئاً لقوله |
| Ama artık onu sevmeye başladım. Çıkma teklif ettin mi ona? | Open Subtitles | لكنها تروق لي قليلاً الآن هل طلبت منها الخروج في موعد؟ |
| Hamburgerimde turşu olsun demiştim ama sadece beş-altı tane koymuşsunuz. | Open Subtitles | لقد طلبت المخللات مع البيرغر ويوجد فقط، خمسة أو ستة |
| Bakmayı da sen istemiştin ama başka birini buluruz herhâlde. | Open Subtitles | اقصد, انت من طلبت ذلك ولكن باستطاعتنا ايجاد شخص اخر |