Tüm haberlerde bu var. Bir uçağın tam üstümüze geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | كل هذا في الاخبار الآن قالوا بأن هنالك طائرة متوجهة نحونا |
Onlar bunun mümkün olmadığını söylemişlerdi, o günü asla unutamam. | Open Subtitles | قالوا أن ذلك كان مستحيلا هذا يوم لن أنساه أبدا |
diyorlar ki, Afganistan'da Sovyetler... senin adını duyunca tanklarıyla kaçıyormuş, öyle mi? | Open Subtitles | لقد قالوا إن في أفغانستان عندما سمع السوفيت اسمك هربوا من دبابتهم |
- Kelepçeleri takınca, kaç kişi bunu söylüyor biliyor musun? | Open Subtitles | الرجال الذين قالوا مثل هذا عندما أضع الأصفاد بين أيديهم؟ |
Onlara casus demişlerdi. Peki ya Guantanamo? | Open Subtitles | لقد قالوا بأنهم جواسيس ، ماذا عن غوانتنامو ؟ |
- Buraya seni üzmek için gelmedim. - derler ki ekmek hayattır. | Open Subtitles | لم آتِ هنا لإزعاجك - لقد قالوا أن الخبز هو الحياة - |
Yılda bir ya da iki kez birinin geldiğini söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا بأن شخصاً ما يأتي لزيارتهم مرة أو مرتين بالسنة |
Tıpkı bir kurdun insanları öldürmesi gibi vahşice olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا أنه كان وحشيًا جدًا مثل الذئب الذي يقتلُ الناس |
Fren hidroliği azaldığı için olduğunu söylüyorlar ama büro arabaları bakımdan geçiriyor. | Open Subtitles | قالوا أنّه كان نقص في زيت الفرامل، لكن المكتب يقوم بصيانة سيّاراتهم. |
Onu gömersem, toprağın alıp götüreceğini ve onu bir daha bulamayacağımı söylemişlerdi. | Open Subtitles | قالوا لي ان دفنتها الأرض تأخذه بعيداً ولن أجده أبداً مرة أخرى |
Bir sıkıntı çıkarsa numarayı aramamızı söylemişlerdi, biz de aradık. | Open Subtitles | قالوا أنها لو واجهتنا مشكلة علينا الإتصال بالرقم وهكذا فعلنا |
3:00'de dönmemiz gerektiğini söylemişlerdi, değil mi? | Open Subtitles | قالوا أننا يجب أن نعود في الثالثة، أليس كذلك؟ |
Hemen bir sigara iç. İçme diyorlar ama benim dizlerim çözüldü. | Open Subtitles | ينبغي عليك ان تدخن السيجارة الآن, اعرف بانهم قالوا لا تدخنوا |
Komşular inleyen ve ağlayan bir kadının sesini duyduklarını söylüyor. | Open Subtitles | الجيران قالوا أنهم سمعوا إمرأة تئن وتقوم بالعويل بصوت مُنخفض |
Sanırım arasam iyi olacak. Saat 3.00 demişlerdi. | Open Subtitles | اظن من الافضل ان اتصل بهم لقد قالوا الثالثه |
-İnsanlar hep Ronald Colman'a benziyorsun derler. Evet. | Open Subtitles | تعلمون، الناس قالوا لي أبدو مثل رونالد كولمان. |
Onlar ne diyorsa öyle yapmak istedi ve kızımı bırakacaklarını söylemişler. | Open Subtitles | يريد أن يفعل مايملون عليه تماما وقد قالوا انهم سيدعونها تذهب |
Dediklerine göre, bir kadını öldürmüşsün. Doğu Yakası'ndaki bir inşaat sahasında. | Open Subtitles | قالوا إنّك قتلت امرأة ما بالرصاص بموقع بناء في الجانب الشرقي |
Oh, bana burada 24 saatlik bir tane alabileceğim söylendi. | Open Subtitles | لقد قالوا اننى استطيع ان احصل على واحدة هنا لمدة 24 ساعة |
Doktora son geldiğinde 20 yaşında birinin kalbine sahip olduğunu söylemişti... | Open Subtitles | آخر مرة زرت الأطباء قالوا أنه كان لديك قلب شاب صغير |
Ona gelen mektupları görmelisiniz bazı kişilerin ona yapacaklarını söyledikleri bazı şeyleri. | Open Subtitles | يجب أن ترى بعض من الرسائل التي لديها أشياء قالوا أنهم سيفعلونها |
Geçtiğimiz yıllarda, küresel haberleri çoğunlukla yakından takip ettiğini söyleyen Amerikalıların sayısı yüzde 50'nin üzerinde artış gösterdi. | TED | فى السنوات الأخيرة، زادت نسبة الأمريكيين، الذين قالوا أنهم يتابعون أخبار العالم عن كثب بخمسين بالمئة. |
Hastanedekilerin dediğine göre, yoğun bir basınç mı ne uyguluyormuş. | Open Subtitles | في المستشفى قالوا أنّ الصعقة ستكون عبارة عن ضغط كبير |
Bana hayal olduğunu söylüyorlardı ama ben o zamanlar bütün kalbimle inanıyordum. | Open Subtitles | قالوا أنني كنت أحلم لكن حينها كنت أؤمن بذلك من كل قلبي |