Isırıp tırmalamak için Aki'nin yüzüne atlamıştım ama o beni yere fırlattı ve bir kulağımı Katana'sı ile kesti. | Open Subtitles | وتسللت إلى وجه ساكي وأخذت أعضه وأخدشه لكنه قذفني إلى الأرض و قطع أذني بضربة واحدة من سيف الكاتانا |
Jiletleri nereden buldu bilmiyorum ama uyanık kalmak için kendi göz kapaklarını kesmiş. | Open Subtitles | لا أعرف من أين حصل على شفرات الحلاقة لكنه قطع جفونه ليبقي مستيقظاً |
Bacaktaki o damarı Kes. İşin biter. | Open Subtitles | اذا قطع الشريان الرئيسي في الساق ينتهي كل شئ |
Parmak tahta bir yüzeyde bir el baltası kullanılarak kesilmiş. | Open Subtitles | لقد تم قطع الاصبع باستخدام فأس صغيرة على سطح خشبي |
Bu şekilde kesik daha önce gördüm galiba. Burada, bu tesiste. | Open Subtitles | أعتقد انني رأيت قطع كهذه من قبل هنا في هذه المنشأة |
Savaş kaybedilince; asıldılar, kelleleri kesildi, çekilerek dörde bölündüler ve... oh benim en sevdiğim, bağırsakları deşildi ve yakıldılar. | Open Subtitles | عندما خسرنا الحرب , كانوا سيكونون مشنوقين , ومقطوعي الرؤوس , ومربطين و,أه المفضل لدي , قطع أحشائهم وأحرقوا |
6 saat önce kardeşin bir adamın neredeyse kafasını kesti. | Open Subtitles | قبل 6 ساعات كان أخوك على وشك قطع رقبة أحدهم |
Babam harçlığımı kesti. Tüm para akışımı durdurdu. - Fabrika dumanları arasında yaşıyorum. | Open Subtitles | والدي قطع عنّي التمويل، وجمّد كلّ أموالي أعيش على ما تبقى لديّ الآن |
Uyluk arterlerini kesti ve sonra kurbanın kanını boşaltmak için göğsüne basınç uyguladı. | Open Subtitles | قطع شرايين الفخذ ثم قام بالإنعاش القلبي الرؤي من اجل إستنزاف دم الضحية |
Katil önce her iki gözüne birer külçe saplamış sonra kafasını kesmiş. | Open Subtitles | القاتل.. قد وضع شئ معدني في كلتا عينيه وعندا قطع رأسه .. |
Eğer kafasını kesmiş olsam üstüm başım kan içinde olurdu. | Open Subtitles | إذا كنت أنا من قطع الرأس كنت سأكون مغطى بالدم |
Vur, boğazını Kes, dondur ve yak. | Open Subtitles | يا إلهي, أطلق عليه النار عنقه قطع, تم تجميده و حرقة؟ |
Sen telefunda çok konuşuyorsun Kes dedinmi. | Open Subtitles | هؤلاء الذين يتحدثون فى الهاتف لساعات يشعرون بالرغبه فى قطع المكاملة. |
Sol yan kafa kemiğinin büyük bir kısmı pürüzsüzce kesilmiş. | Open Subtitles | هناك قطع إختراق نظيف معظم ما بقي من العظم الجداري |
Açık bir şekilde, bu kurban saldırıya uğramış öldürülmüş ve kafası kesilmiş. | Open Subtitles | من وجهة نظري، أن الضحية تم الاعتداء عليه وقتله وتم قطع رأسه |
O keskin zekâsı kendi kesik diliyle... boğulunca kaybolup gidiyor. | Open Subtitles | ذكائها اللامع يتم طفيه .. بعدما تغتص بسبب قطع لسانها |
Bu binanın interneti kesildi. Asansörün bu kata erişimi bizim kontrolümüzde. | Open Subtitles | إتّصال المبنى بالإنترنت قد قطع وصول المصعد لهذا الطابق تحت سيطرتنا |
Jack'e, Locke'a ve önümde sakalını kesen iri siyah adama. | Open Subtitles | جاك، لوك، و الرجل الأسود الضخم الذي قطع لحيته أمامي |
Üzerinde durabileceğiniz ve altınızda şehrin yavaş çekimde akışını seyredebileceğiniz bir cam parçası. | TED | توجد قطع من الزجاج يمكنكم الوقوف فوقها، ورؤية المدينة تمضى من تَحْتِكُم ببطءٍ. |
Neden? Çünkü Cumhuriyetçi ve Demokrat valiler kurdela kesmeye bayılırlar. | TED | لأن الحكام الديمقراطيين والجمهوريين يحبون قطع الأشرطة. |
10 tane jeton aldım ve etrafa imdat sinyalleri yaymaya başladım. | Open Subtitles | حصلت لنفسي على عشر قطع نقدية وبدأت أبعث نداء إستغاثة عام |
Cephede senin gibi bir adamım vardı. Bu tavırlar yüzünden paramparça oldu. | Open Subtitles | كان لدى رجل مثلك فى الميدان ذات مرة فجر نفسه الى قطع |
Birisi adamı keser, bir parçasını çöpe atar, diğer parçalarını da dondurur. | Open Subtitles | شخص ما قطع رجلا ورمى نصفه في القمامة والنصف الآخر في الثلج |
Tam olarak ne kahvaltı ne de öğle yemeği ama sonunda bir dilim kantolop kavunu ile gelir. | Open Subtitles | ستحبينه ، إنه ليس افطار او غداء لكنه يأتي مع قطع من الشمام بالنهاية |
Bu ülke artık, General Esperanza gibi adamları durdurmaya çalışmayı kesmeyi öğrenmeli. | Open Subtitles | هذا البلد يجب ان يتعلم انه لا يمكن الاستمرار في قطع ارجل رجال مثل اسبيرانزا |
Hydra'ya sorsaydın yalnızca Herkül'ün orada olduğunu ve kafasını kestiğini söylerdi. | Open Subtitles | إذهب واسأل الهيدرا إذا كان هرقل هو فقط من قطع رؤوسها |