"لا أحتاج" - Traduction Arabe en Turc

    • gerek yok
        
    • istemiyorum
        
    • ihtiyacım yok benim
        
    • zorunda değilim
        
    • lazım değil
        
    • gerekmez
        
    • ihtiyacım var
        
    • Gereği yok
        
    • ihtiyacım kalmaz
        
    Bu işin en iyi yanı da, bilmeme gerek yok. Open Subtitles أفضل شىء فى هذا العمل أنى لا أحتاج أن أعرف
    DNA örnekleri yollandı ama bu davada sonuçları beklememe gerek yok. Open Subtitles تم إرسال الحمض النووي لكن هذه قضية لا أحتاج إنتظار نتائجها
    Hepimizin "Lider"e bir ant içtiğini size hatırlatmama gerek yok sanırım. Open Subtitles لا أحتاج أن أذكركما بأننا قد أقسمنا كلنا قسماً مقدساً للفيورر
    Oda arkadaşlarımın da bana özel muamele yapıldığını düşünmesini istemiyorum. Open Subtitles لا أحتاج إلى رفقاء سكن يعتقدون أنني أحظى بمعاملة خاصة
    Hepimizin Führer'e bir yemin ettiğini size hatırlatmama gerek yok herhalde. Open Subtitles لا أحتاج أن أذكركما بأننا قد أقسمنا كلنا قسماً مقدساً للفيورر
    Baba, yanımda büyük birinin olmasına gerek yok. 400 yaşındayım. Open Subtitles أبي ، لا أحتاج أن ترافقني، إن عمري 400 سنة
    Biri çizmeyi aştığında ne olacağını sana hatırlatmama gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج أن أذكركِ بما يحدث عندما يتخطى علي أحد
    Beni bir bıçakla korkutmana gerek yok, sır vermek güven ister. Open Subtitles لا أحتاج إلى سكين لتجبرني عن الإفصاح بأسرار قيلت في الخفاء
    Tanrı aşkına bana öyle bakma. Bana acımana gerek yok. Open Subtitles يا إلهي، لا تحدثني بهذا الشكل، لا أحتاج منك شفقة.
    Tanrı aşkına bana öyle bakma. Bana acımana gerek yok. Open Subtitles يا إلهي، لا تحدثني بهذا الشكل، لا أحتاج منك شفقة.
    Küflü peynirden yapılmadığını anlamak için Ay'a gitmeme gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج للذهاب للقمر لأعلم أنّه ليس صنيع الجبنة الخضراء.
    Sohbete gerek yok. Tek ihtiyacım tesisatıma bakacak bir erkek. Open Subtitles لا أحتاج إلى محادثة بل إلى رجل ليعمل على أنابيبي
    gerek yok. Burada neler döndüğüne dair bir kanıta ihtiyacım yok. Open Subtitles لن يكون هذا ضروريّاً لا أحتاج إثباتاً لمعرفة ما يدور هنا
    Ve bunun için aramızda bir şebeke olmasına gerek yok. TED ومن أجل ذلك لا أحتاج إلى شبكة كهربائية بيننا.
    Bu seyirci kitlesi için bunun Washington'dan Avrupa başkentlerine kadar ne kadar işlevsiz olduğuna dair detaya girmeme gerek yok. TED لا أحتاج أن أفسر لهذا الحضور مدى اختلال ذلك النظام، من واشنطن إلى العواصم الأوروبية.
    Şimdi herhalde bugün önünüzde durmanın benim için ne büyük bir ayrıcalık olduğunu size açıklamama gerek yok. TED الأن, أنا أفترض أني لا أحتاج أن اشرح لكم كم هي ميزة عظيمة لي أن أقف أمامكم اليوم.
    "Sexico"ya yapacağı tatil hakkında bir şey daha duymak istemiyorum. Open Subtitles لا أحتاج أن استمع لحديثه عن إجازته في مدينة الجنس
    Kimseyle çıkmak istemiyorum. Kesinlikle bir erkek arkadaşa ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لا أريد مواعدة وأنا بالتأكيد لا أحتاج إلى خليل
    Aslında bana nazik davranmana ihtiyacım yok benim. Open Subtitles حسناً ، تعلمين ماذا ؟ أنا لا أحتاج محاولتك لتكوني لطيفة معي
    - Bence bir daha düşünmek zorundasınız. - Bir daha düşünmek zorunda değilim. Open Subtitles أعتقد أنك بحاجة لوقت لإعادة التفكير - أنا لا أحتاج لإعادة التفكير -
    Tahıllı ekmedi de sallayın gitsin. O tatsız şey lazım değil bana. Open Subtitles أو تعلم ماذا اللعنه على القمحيات لا أحتاج اهذا الهراء
    Bana göre akşam yemeği ve sinema ve dilini kulağıma sokan bir sersemle uğraşmam gerekmez. Open Subtitles هذا العشاء، و هذه السينما و لا أحتاج للتعامل مع وغدٍ ما يضع لسانه في أذني
    Randevu ayarlamak için ne yardımını istiyorum ne de ihtiyacım var. Open Subtitles لا أحتاج إلى مُساعدتك في الإعداد لموعد غرامي ، أنا بخير
    Gereği yok büyük bir valizin Open Subtitles لا أحتاج إلى حمولة ثقيلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus