birinin anneme zarar verdiğini ve bana ulaşmaya çalıştıklarını biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف بأن شخصاً يؤذي أمي وأنهم يحاولون النيل مني |
Tek fark, köpeklerden birinin olduğu tarafta küçük bir düğme varmış. | TED | والاختلاف الوحيد ان احد الكلبين لديه زر صغير في منتصف الصندوق |
Senin tiyatron olmayabilir, ama başka bir yerlerde, başka birinin tiyatrosudur. | Open Subtitles | قد لا يكون مسرحك، لكنه مسرح لشخص ما، في مكان ما. |
Raymond ve sen buraya taşındıktan sonra, birinin aile kurmanıza yardım etmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | حسناً بعد ان انتقلت ورايموند الى هنا على احدهم ان يساعدكما بتربية العائلة |
Neden sizin seks oyunu topluluğunuzdan birinin... onu öldürdüğünü düşündüğümüzü anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا أنتِ تفهمين لمَ نظنّ أنّ أحداً من مجتمع لعبة الجنس قتله |
Binlerce kişi en eski asil ailelerden birinin genç üyesini selamlıyor. | Open Subtitles | انها تحظى بترحيب مكلى الاف الجماهير هتفت لأحد أعضاء العائلة المالكة |
Neden birinin lisedeki not dökümünü veri olarak kullanmıyoruz ? | TED | مثلا المعلومات الشخصية عن الشخص في ايام دراسته في الثانوية |
Acımasız bir vahşetle yitirdiğimiz birinin ardından bu sorular daha yüksek sesle sorulur. | Open Subtitles | هذه الأسئلة ترنّ حتى الآن عندما تفقد شخصاً بسبب أعمال العنف الغير إنسانية. |
birinin atladığını, ya da atlamak üzere olduğunu görürseniz onu durdurmaya çalışın. | Open Subtitles | من رأى منكم شخصاً يقفز أو على وشك القفز فلتحاول أن توقفه |
birinin kızarmış patatesten bu kadar hoşlandığını ilk kez görüyorum. | Open Subtitles | لم أر في حياتي شخصاً يحب البطاطس الناشفة بهذا القدر. |
Kimse önem verdiği birinin hayal kırıklığına uğradığını görmek istemiyor. | Open Subtitles | لا احد يريد ان ينتهي الأمر بمن يهتم لأمره محبطا |
Unutma, herhangi birinin sana yapman için söylediği şey önemsiz, | Open Subtitles | تذكري, لا تبالي بما يقول لك اي احد ان تفعليه, |
Emin olduğum tek şey, birinin bir şey yapması gerektiği. | Open Subtitles | انا متأكدة انه لابد لشخص ما ان يفعل شيئا ما |
Bir daha da gelin olamayacağım. Artık sadece 'birinin karısı' yım. | Open Subtitles | لن أكون عروسة مرة أخري الأن أنا مجرد زوجة لشخص ما |
birinin sahile ilk çıkması... veya el bombasına atlaması veya düşman ateşini başka yere çevirmesi... sayesinde topçu birlikleri koordinat belirlerler. | Open Subtitles | و يجب على احدهم ان يبدأ الضربة أو يقفز فوق قنبلة , او يجذب نيران العدو حتى يستطيع زملاؤه تحقيق الهدف |
Yanındakilerden birinin gay olduğunu öğrenmişse ne yapmış olabileceğini söylemeye gerek yok. | Open Subtitles | فإن عرف أنّ أحداً من أتباعه شاذّ فلا حديث عن ما سيفعله |
Hayır, sadece birinin peynirli yaparken çuvallayacağı fikrini kabul etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا، أرفض تصديق أنه يمكن لأحد ألا يحسن طبخ المكرونة بالجبن |
Dedikodunun tüm anlamı birinin arkasından konuşmaktır, yüzüne karşı değil! | Open Subtitles | ان الهدف من النميمة هو الكلام وراء الشخص وليس امامه |
Ve aniden kendini başka birinin hayatının ortasında buluyorsun istesen de istemesen de. | Open Subtitles | و فجأة تجدين نفسكِ في منتصف حياة شخصٍ آخر. سواءً أردتِ أو لا. |
Bir gün gazetesini okuyor ve daha yeni beraber yemek yediği birinin, hakkında iyi şeyler düşündüğü birinin öldürüldüğünü görüyor. | Open Subtitles | يوماً من الأيام كان يقرأ الصحيفة ويرى بأن شخصٌ ما تعشّى معه للتوّ، شخصٌ قد فكّر فيه كثيراً قد قُتل. |
Sadece dört yıl sonra hayalinizi gerçekteştirebileceğini bildiğiniz birinin yönetim kurulu toplantı odasının önünde oturmanın nasıl bir his olduğunu bir hayal edin. | TED | لذا تخيل كيف كان شعوري بعد أربع سنوات عند جلوسك في مجلس الادارة أمام شخص كنت أعلم أنه يستطيع أن يجعل حُلمي حقيقةً |
Aslında, senin teknolojik yeteneklerine sahip birinin senin olsun veya olmasın herhangi bir banka hesabına erişebileceğinden şüphem yok. | Open Subtitles | في الواثق، أثق أنّ شخصًا بقدراتك التكنولوجية لن يُعاني في الوصول إلى حسابات بنكيّة سواءً كانت تخصّه أم لا |
Umarım optik yarı saydam poli-alaşımlı güç çeviriciler birinin retinasına uyar. | Open Subtitles | قط أتمنى أن العدسة الضوئية الشفافة قد تناسب شبكية عين أحدهما |
İçinizden birinin tehlikeli bir madde tarafından enfekte olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بكل تأكيد أن واحداً منكم تلوث بمادة خطيرة |
birinin ipi kullanmadan önce elleri ile Lewis'i boğduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أن شخصا ما خنق لويس يدويا قبل أن تستخدم الحبل. |
Bir şey yanlış gider diye birinin dışarıda beklemesi gerek. | Open Subtitles | أحدنا يجب أن يقف هنا، فربما يحدث خلل في الخطة |