Bu çok zor. Lizzy için üzülüyorum. Bunu hak edecek bir şey yapmadı. | Open Subtitles | هذا أمر صعب,وأننى لأشعر بالأسف من أجل ليزى فقد فعلت القليل لتستحق هذا |
Hey, Bu çok uzun zaman önceydi. Hadi tutmak aramızda, tamam mı? | Open Subtitles | لقد كان هذا منذ وقت طويل فلنبقي هذا بيننا ، حسناً ؟ |
En azından bir şampiyonluk maçı oynadın. - Bu çok havalı olmalı. | Open Subtitles | على الٔاقل استطعت اللعب في مباراة البطولة، حتماً كان ذلك مذهلًا للغاية |
Bu çok saçma, Said gibi adamlar yaşamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | هذا غير منطقي, شخص مثل سعيد لديهِ كُل شيئ للعيش من أجله |
Adamım, Bu çok iyi idi. Hiç kimse işine burnunu sokamaz. | Open Subtitles | يارجل , هذا كان جميل لن يصاب اى احدا بالربكه معك |
Bu çok hızlı olmuş, ben böyle bir şeye kalkışamazdım bile. | Open Subtitles | ذلك كان سريعًا جدًا حتى أني لن أحاول أن أقوم بذلك |
Evet, Bu çok bariz ve bunun normal olarak gerçekleşeceğini düşünüyoruz, ancak olmuyor. | TED | الآن هذا يبدو واضحاً جداً، و نحن نظن انها طبيعياً ستحدث، لكنها لا تحدث. |
Bu çok heyecan verici, ama artık üsse doğru yola koyulalım derim. | Open Subtitles | كل هذا مثير جدا، لكن برأيي أنه علينا أن نسير نحو القرية.ي |
Bütün bu suyu tuvaletten aşağı boşaltıyoruz, Bu çok kötü. | TED | لقد قمنا بوضع جميع هذه الأمور جانبا، إنه أمر مفزع. |
Bunda iki küçük çekirdeği alırsınız, birleştirirsiniz ve helyum yaparsınız. İşte Bu çok güzel. | TED | تأخذ ذرتين صغيرتين، تأخذ ذرتين صغيرتين، تجَمِّعهما، تحصل على الهيليوم، هذا أمر جميل جدا. |
Ve Bu çok basit. | TED | هذا أمر بسيط للغاية، لم علينا أن نهتم بهذا ؟ |
İtiraf etmelisin adamım, Bu çok iyi bir bitiriş cümlesiydi. | Open Subtitles | يجب أن تعترف يا صاح لقد كان هذا مخرجاً جيداً |
Bu çok ayıptı, baba. Demek istediğim, okulda başka bir kız da denerse... | Open Subtitles | كان هذا فظاً جداً يا أبي, ماذا لو حاولت فتاةٌ أخرى القيام بـ.. |
- Bu çok çirkindi anne. - Tamam canım, anladık. | Open Subtitles | ـ كان ذلك فظيعاً، يا أمي ـ حسناً، فهمنا ذلك |
Hukuk diplomamı almamı; elbette Bu çok zordu ve kınayanların çatık kaşları vardı. | TED | للحصول على شهادة في القانون، وبكل تأكيد كان ذلك في غاية الصعوبة، وكان هناك رفض واستنكار من البعض |
Bu çok uygunsuz. Hayır, ondan daha da kötü. Bu yanlış. | Open Subtitles | هذا غير ملائم جداً لا، هذا أسوأ من ذلك, إنه خاطئ |
Kötü olduğunu ve diğer şeyleri biliyorum ama Bu çok inanılmazdı. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك شر وكل شيء ولكن هذا كان مدهش جداً |
Bu çok seksiydi, aygır. Ama benim ayağımın havada olması lazım. | Open Subtitles | ذلك كان مثيراً لكني أعتقد أن قدمي يجب أن تكون فوق |
Şimdi, Bu çok yakın bir tarih. Neden daha önceden yaşamaya başlamadık? | TED | حسنا، هذا يبدو متأخرا جدا، لماذا لم نبدأ بالرحيل مبكرا؟ |
İşte Bu çok ilgimi çekti, bayan. Nedenini sorabilir miyim? | Open Subtitles | هذا مثير للأهتمام يا أنسه هل لى أن أعرف السبب؟ |
J.D. Bu çok tuhaf. Tüm geleceğim önümdeydi ve ben bir kalemde sildim. | Open Subtitles | إنه أمر غريب ، مستقبلي بأكمله كان أمام ناظري ولكن تركته وتخليت عنه |
Birlikte geçirebildiğimiz Bu çok odaklanmış süre ikimizin de yıl boyunca dört gözle beklediğimiz ve değer verdiğimiz bir süre. | TED | إن هذا الوقت المخصص لنا الذي كنا نقضيه سوية هو في الحقيقة ما نعتز و ننتظره طيلة العام |
Oh. Bu çok tatlı. Bu Ogre'ye iyi duygular beslemeniz gerekmez. | Open Subtitles | كم هذا جميل لا داعي لأن تتوقع السلوك المهذب من غول |
Bu çok sıkıcı, değil mi? | Open Subtitles | .. و الآن هذا حقاً مُضجر للغاية أليس كذلك؟ |
Sadece kulağından duman çıktı mı merak ediyorum, Bu çok mu yanlış? | Open Subtitles | .فقط أريد معرفة إذا خرج دخان من أذنه هل هذا شيء خاطيء؟ |
İtiraf etmeliyim... Bu çok çirkin, çok çirkin | Open Subtitles | عليا ان اعترف000 انه امر غير سار , محزن جدا00 |
Özellikle Bu çok önemli bir kitapsa. Ki bu öyle. | Open Subtitles | .خاصه اذا كان الكتاب حقا مهما حيث ان هذا الكتاب |