ويكيبيديا

    "أريد أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gerek
        
    • istiyorum
        
    • lazım
        
    • gerekiyor
        
    • istemedim
        
    • gereken
        
    • istediğimi
        
    • isterdim
        
    • istediğim
        
    • isterim
        
    • istedim
        
    • size
        
    • olduğunu
        
    • istiyordum
        
    • ben
        
    Kendine dikkat etmen gerek. Bu senin son davan olmayacak. Open Subtitles اٍننى أريد أن أراك تنقذ نفسك اٍنها ستكون قضيتك الأخيرة
    Dinle, sana birşey sormam gerek. Benim için kolay değil. Open Subtitles أريد أن أطلب منك شيئا وهو ليس سهلا بالنسبة لي
    Sizlerle önümüzdeki 18 dakika boyunca inanılmaz bir fikri paylaşmak istiyorum. TED أريد أن أشارك معكم في خلال الدقائق القادمة فكرة رائعة جدا
    Bilmem lazım. Hala Andy'e karşı bir şeyler hissediyor musun? Open Subtitles أريد أن أعرف هل ما ذلت تشعر تجاة أندي بشيى
    Birkaç şeyi açıklığa kavuşturmamız gerekiyor, ve sıra falan bekleyemem. Open Subtitles أريد أن أتحدث معة لمناقشة بعض الامور ولا يمكننى الانتظار
    - Bunu sana yapmayı hiç istemedim. - Numara yapmayı bırak. Open Subtitles ــ لم أريد أن أفعل ذلك بك ــ ضع منديلك جانباً
    - Ne? - Lütfen, sadece söylemeniz gereken kişilere söyleyin. Open Subtitles أخبروا من يلزم, لا أريد أن أكون مسؤولاً عن الرعب
    Bugün, size hayatımda bunu neden yapmak istediğimi ve neler öğrendiğimi anlatmak istiyorum. TED واليوم أريد أن أخبركم لماذا قررت أن أفعل ذلك في حياتي ومالذي تعلمته
    Onu avlayıp öldürebilmem için, türünün ne olduğunu bilmem gerek. Open Subtitles أريد أن أعرف ماذا كان نوعه لكى أعرف كيف أقتله
    Bu şekilde geldiğim için üzgünüm. Sana bir şey sormam gerek. Open Subtitles آسف لدخولى بدون اذن هكذا أريد أن أسألك عن بعض الأشياء
    Bir 8 yılı daha bu şekilde geçiremem. Konuşmam gerek. Open Subtitles أنا لا أستطيع قضاء ثمانى سنوات أخرى هكذا.أريد أن أتحدث.
    Bu yüzden, bugün sosyal medya gölgesinde genç insanlar hakkında konuşmak istiyorum. TED لذا اليوم أريد أن أتحدث عن الشباب من خلال وسائل الاعلام الاجتماعية.
    SP: Senin keşiflerin sonucunda gerçekleşen bazı harika şeyleri sana söylemek istiyorum. TED س. ب: أريد أن أخبرك عن بعض الأشياء المدهشة الناتجة عن اكتشافاتك.
    Birisinin benimle Mr. Lippman'ın oğlunun bar mitzvah törenine gelmesi lazım. Open Subtitles أريد أن يرافقني أحد ما إلى حفل بلوغ ابن السيد ليبمان.
    Bilmem lazım. Hala Andy'e karşı bir şeyler hissediyor musun? Open Subtitles أريد أن أعرف هل ما ذلت تشعر تجاة أندي بشيى
    İkinizin de bana karşı göstermiş olduğu güvensizliğe kırıldığımı söylemem lazım. Open Subtitles أريد أن أقول لكم إنني أشعر بالإهانة بسبب ضعف ثقتكما بي
    Yanlış anlamanızı istemem, efendim, fakat herkesin nerede olduklarını bilmem gerekiyor. Open Subtitles لا أريد أن تسيء فهمي لكن علي حساب مكان تواجد الجميع
    Anneni, babanı, kız kardeşini, erkek kardeşini her şeyini bilmem gerekiyor. Open Subtitles أريد أن أعرف عن أبوك وأمك أخوك ، أختك كل شيء
    Pardon kaba olmak istemedim. Ya göz görüyorum ya da peçe Open Subtitles معذرةً ، لا أريد أن اكون وقحـاً لا أثـق بك حقـاً
    Eğer Orochimaru'yla irtibat kurduysa, Ona sormam gereken bazı şeyler olucak. Open Subtitles إذا كان له صلة بأوريتشمارو عندها ثمة ما أريد أن أسأله
    Hayatımın kalanını yağ sifonlarını temizleyerek geçirmek istediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظنين بأنني أريد أن أقضي حياتي أنظف أماكن الدهون ؟
    size yardım edebilmeyi çok isterdim. Ama korkarım yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles بقدر ما أريد أن تساعدك، أخشى عدم القدرة على القيام بأي شيء.
    Bugün sizinle konuşmak istediğim okyanus, başlı başına ayrı bir hikâye. TED المحيط، الذي أريد أن أحدثكم عنه اليوم، هو قصة مختلفة تمامًا.
    Kaptan, bu tarihi bir an. Bir dilekte bulunmak isterim. Open Subtitles أيها القبطان, في هذه اللحظة التاريخية أريد أن أطلب طلباً
    ben de insanların geçmişte doğaya ne şekilde baktığını görmek istedim. TED لذا هنا، أريد أن اعرف كيف نظر الناس للطبيعة في الماضي.
    Çünkü insanlara, veri saklamanın ne demek olduğunu göstermek istiyorum. TED لأني أريد أن يعرف الناس ما الذي يعنيه الاحتفاظ بالبيانات.
    ben de seninle bunu konuşmak istiyordum. İşler biraz acayipleşti. Open Subtitles هذا ما كنت أريد أن أحدثك بشأنه الأشياء أصبحت غريبة
    Ancak gerçek olan şu ki, ben bir trafik polisi olmak istemiyorum. TED لكن الشيئ هو , أنا لا أريد أن أكون مثل شرطي المرور

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد