ويكيبيديا

    "أستطيع أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • miyim
        
    • Seni
        
    • veremem
        
    • Bunu
        
    • edemem
        
    • Onu
        
    • Sana
        
    • yapamam
        
    • Sizi
        
    • olabilirim
        
    • olduğunu
        
    • edemiyorum
        
    • ki
        
    • yapabilirim
        
    • edebilirim
        
    Derslerden sonra okulda kalmanın, yıllarca denenmiş bir cezalandırma yolu olduğunu hatırlatabilir miyim? Open Subtitles هل أستطيع أن أشير إلى أن وقت الإحتجاز هو وقت الشرف للعقاب ؟
    - Seni fazlasıyla ciddiye alıyorum. - Ben bu uçakta kalamam. Open Subtitles انا أخذ هذا بجدية لا أستطيع أن أكون على هذة الطائرة
    Dünyadaki herkese 'D' veremem ya. Ne kadar çok istesem de, kimi zaman... TED لا أستطيع أن أعطي كل البشر علامات رسوب، رغم أنّني أرغب في ذلك.
    Eğer ben Bunu sahnede canlı olarak yapabiliyorsam, her birinize beş dakika içerisinde bu tür cihazlardan birini nasıl kontrol edebileceğinizi gösterebilirim. TED وإذا استطعت فعل ذلك بشكل مباشر على المنصة، عندها أستطيع أن أريكم جميعًا في خمس دقائق كيف تشغلون واحدة من هذه الأجهزة.
    Ben,başka bir atışı israf edemem. Eğer kurtulursa başka bir çıkmaz yol olur. Open Subtitles تباً , لا أستطيع أن أهدر هجوماً آخر لن يكون لذلك أي معنى
    Altı ay sonra Onu Sefaret Balosunda bir düşes gibi yutturabilirim. Open Subtitles في ستة أشهر أستطيع أن أجعل منها دوقة في القصور الدبلوماسية
    Ooo.. Sera, burada olduğun için ne kadar mutluyum Sana anlatamam. Open Subtitles آه ياسارة, لا أستطيع أن أعبر عن مدى سعادتي بوجودك هنا
    Demek istediğim, bu konuşmanın aramızda kalacağı konusunda Sana güvenebilir miyim? Open Subtitles ما أعنيه هل أستطيع أن أثق أن هذه المحادثة ستبقى بيننا؟
    Sence bu gece gidip o şeyle sen olmadan karşılaşabilir miyim? Open Subtitles أتعتقدين أني أستطيع أن أخرج الليلة و أواجه هذا الشيء بدونك
    Bak, ben, uh... Sana birkaç kişisel soru sorabilir miyim? Open Subtitles اسمعي, هل أستطيع أن أسألك سؤالين شخصيين من عندي أنا؟
    Miriam ve Beulah, ayinden çıktığımızda Seni görünce ne düşündüler biliyorum. Open Subtitles مريم وبيولا، أستطيع أن أرى ما الذي كانتا تعتقدانه عندما خرجنا
    Mardis Gras'ın ortasında Seni vursam bile yine de bana dokunamazlar. Open Subtitles أستطيع أن أطلق النار على منتصف جبهتك ولا يمكنهم أن يلمسوني
    Seni evlat edinemem ama istersen Baba-Oğul gününe seninle giderim. Open Subtitles ..لا أستطيع أن أتبناك, ولكنى سآتى معك إلى يوم الأب0
    Tamam. O zaman ben de Sana büyük haberi veremem. Open Subtitles لا بأس, لكن حينها لن أستطيع أن أخبركِ بالخبر الكبير
    O boklardan hiç birini eve götürmüyoruz, Buna izin veremem, Open Subtitles لا أستطيع أن أعيد أياً من تلك القذارة إلى ديارنا
    Savannah'ya gelip, Onu ziyaret edip, edemeyeceğimi yazmıştı, ben de Bunu yapıyorum. Open Subtitles تتسائل إذا كنت أستطيع أن آتى إليها وأرها، وهذا ما أفعله هنا
    Ama en azından Bunu yapamasam bile, penisimi bir çubuk gibi kullanabilirdim ve bu oralarda dolaşmamın bir yolu olabilir. Open Subtitles لكن لاأستطيع ان أفعل ذلك , على الاقل استطيع ان أستعمل قضيبي كلعبة القفز بالنابض وبهذه الطريقة أستطيع أن أتقدم
    Hapse girmemek çok hoşuma giderdi. Ne kadar hoşuma gideceğini tarif bile edemem. Open Subtitles أنا حتى لا أستطيع أن أبدأ وصف مدى حبي عدم الذهاب إلى السجن.
    Altı ay sonra Onu Sefaret Balosunda bir düşes gibi yutturabilirim. Open Subtitles في ستة أشهر أستطيع أن أجعل منها دوقة في القصور الدبلوماسية
    Başka bir jüri başkanı altında görev yapamam. Böyle olmayacak. Open Subtitles لا أستطيع أن أخدم تحت رئيس آخر هذا لن ينفع
    Bu cerrahi keresteyle Sizi bütün gün dövebilirim ve bayılmazsınız. Open Subtitles أستطيع أن أضربك بهذا اللوح طوال اليوم دون أن تسقط.
    Ama en az onlardan birisi kadar güçlü bir düşman olabilirim. Open Subtitles ولكني أستطيع أن أكون عدواً لدوداً كأي واحد منهم. تذكّري ذلك.
    Hikayeni seninle gözden geçirip niye boktan olduğunu tek tek açıklayabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أخوض معك خطوة خطوة، في توضيح سبب فشل قصتك،
    Ben başka bir yerde yaşayan kendimi hayal bile edemiyorum, Open Subtitles لا أستطيع أن أتخيل نفسي أعيش في أي مكان آخر
    Ama şunu söyleyebilirim ki benim için bu çok, çok doğru. TED لكن أستطيع أن أقول لكم أن الأمر صحيح للغاية بالنسبة إليّ.
    Haydi ama. 79'da en değerli oyuncu seçildim. Ne istersem yapabilirim. Open Subtitles ربحت جائزة أفضل لاعب عام 79، أستطيع أن أفعل ما أشاء
    Bu şekilde devam edip hayatını yavaş yavaş yok edebilirim. Open Subtitles أستطيع أن أستمر بتوجيه الضربات لك حتى أقضى عليك تماماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد