Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. | TED | والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة. |
Ve bence gerçekten gerimizde olduğundan daha çok yenilik önümüzde var. | TED | أنا أظن أن هناك الكثير من الإبتكار أمامنا أكثر مما خلفنا. |
Bazı kültürlerde ebeveynler erkek çocuk sahibi olmayı daha çok seçiyor. | TED | إنهم ، في بعض الثقافات، يختارون إنجاب ذكور أكثر من النساء. |
elektromanyetik dalgalardan daha kullanışlı ve karmaşık başka iletişim araçlarını keşfedecek. | TED | يكتشفون بسرعة تكنولوجيات اتصال أكثر تطورا وعملية بكثير من الموجات الكهرومغناطيسية. |
Fakat bu muhtemelen başarısızlıkla sonuçlanacak, bu yüzden biraz daha odaklanmamız gerek. | TED | لكن هذا على الأرجح سينتهى بالفشل، لذا فعلينا أن نكون أكثر تركيزا. |
Bu nedenle, artık bunu yapabilecek daha akıllı birşeye ihtiyacımız var. | TED | لذا علينا ان نقوم بأمر أكثر ذكاءاً فيما يتعلق بهذا الخصوص |
her geçen gün daha çok sayıda hastaya takılıyorlar. Hala klinik deney aşamasındalar ama, bunları rutin olarak kullandığınızı hayal edin, | TED | و يستفيد منها عدد أكثر فأكثر من المرضى. هي لا زالت قيد التجارب السريرية ، لكن تخيلوا حين نتمكن من توصيلها، |
Kesinlikle gerçek özgürlükler hakkında Magna Carta'dan daha çok şey söylemektedir. | TED | هي بالتأكيد تقول أكثر بكثير حول الحريات الحقيقية من ماغنا كارتا. |
Bekli insanların daha çok paraları olduğunda daha çok tasarruf yapmalarını sağlamalıyız. | TED | ربما ينبغي علينا أن نجعل الناس يدخرون أكثر عندما يكسبون مالا أكثر. |
15 yıl sonra, küresel ısınmanın kanıtları çok daha güçlüydü. | TED | بعد 15 سنة، الدليل على الاحترار العالمي كان أكثر قوة. |
En çok bildikleriniz, artarak tarihsel ilgi kaynağı haline gelenler: Ani ölüm. | TED | الطريقة التي تعرفونها أكثر هي التي أصبحت ذات أهمية تاريخية: الموت الفجأة. |
Ben daha çok %99.5 in neler yaptığıyla ilgileniyorum. Bunu yapmak istemeyen insanların. | TED | أنا أكثر اهتمام بما يحدث لل99.5 الباقين من الناس الذين لايريدون فعل ذلك. |
Eğer yalnız olma yeteneğimiz yoksa, daha çok yalnız kalmaya mahkumuz. | TED | إذا لم نكن قادرين على أن نكون وحيدين، فسنكون أكثر وحدانية. |
Bu onun gibi değil, ben daha çok Scotty gibiyim. | TED | هذه ليست من هذا القبيل. أنا أكثر شبها بـ سكوتي. |
Evren başka bir şeyden yapılmış olsa veya daha az ya da çok madde içerse onların geçmişleri nasıl değişirdi? | TED | كيف كان تاريخها ليختلف إذا كان الكون مصنوع من موادٍ أخرى؟ أو إذا كان يحتوي على مادة أكثر أو أقل؟ |
Benim yanıtıma karşı biraz daha ritmik, biraz daha şiddetli bir yanıt oldu. | TED | صار أكثر إيقاعية بقليل، أكثر حدة بقليل كاستجابة للكيفية التي تجاوبت بها معه. |
Evet, artık 5000 şifremiz ve çok daha detaylı bilgiye sahibiz. | TED | حسنًا، الآن لدينا 5000 كلمة مرور وبالتالي لدينا معلومات تفصيلية أكثر |
Açıkçası hedefim insanlara yardım etmek kendilerini daha iyi tanıyabilmeleri için. | TED | هدفي بسيط جدا، أن أساعد الناس ليصبحوا أكثر انسجاما مع أنفسهم، |
Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum. | TED | ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول. |
Ama en şaşırtıcı tarih öncesi sanat eserleri bunlardan daha da eskidir. | TED | لكن أكثر تحف ما قبل التاريخ إثارة للاهتمام أقدم من هذه بكثير. |
Mimarlar daha çevreci, daha akıllı ve daha rahat binaları yapmayı zaten biliyorlar. | TED | يعرف المهندسون مسبقا كيف يبنون بنايات صديقة للبيئة أكثر ذكاء وأسهل في الاستخدام. |
California 100 milyar üzerinde Microsoft 38 milyar Google yaklaşık 19 milyar harcayacak. | TED | ستنفق كالفورنيا أكثر من 100 مليار، مايكروسوفت، 38 مليارا غوغل حوالي 19 مليارا |
Şimdi başa dönelim, kadınlar neden erkeklerden daha uzun yaşıyor? | TED | الآن، دعونا نعود للبداية، لماذا يعيش النساء أكثر من الرجال؟ |
- Daha eğlenceliler. - Seks bittikten sonra da daha eğlenceliler mi? | Open Subtitles | ـ إنّهم أكثر متعةً ـ هل لا يزالون ممتعين بعد ممارسة الجنس؟ |
Burada geçirdiğimiz her dakika bizi hayal ettiğimiz sona biraz daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | كل دقيقة نمضيها هنا, نقترب أكثر من النهاية السعيدة التي حلمنا بها دائماً |