ويكيبيديا

    "أكثر من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fazla
        
    • daha fazlası
        
    • fazlasını
        
    • kadar
        
    • bir
        
    • daha fazlasına
        
    • daha iyi
        
    • daha çok
        
    • Artık
        
    • fazladır
        
    • öte
        
    • en çok
        
    • aşkın
        
    • ün
        
    • ziyade
        
    Bu, bağlama göre mevcut deniz seviyesi ve bu da 4 milyondan fazla insanın yerinden olmaya karşı savunmasız kaldığı deniz deviyesi. TED للإيضاح، هذا هو المستوى الحالي للبحر، وهذا هو مستوى البحر الذي إذا تجاوزناه فإن أكثر من 4 ملايين شخص قد يضطرون للنزوح.
    Ve arkalarında saklanan 500'den fazla bu küçük yaratıktan var. TED وكان لدينا أكثر من 500 من هذه الأقزام مختبئة خلفها.
    Bu şunu söylüyor, bu salonda olmayan kişiler ortalama bin dolara ulaşmak için bin dolardan daha fazla harcıyorlar. TED إذن ذلك يخبرنا أن هؤلاء الأشخاص غير الموجودين في هذه الغرفة ينفقون أكثر من ألف لكي يصبح المتوسط ألفا.
    Kendimi daha net bir şekilde görebiliyorum da ve istediğim şeyin makul olarak istenebilecek olandan daha fazlası olduğunu anlayabiliyorum. TED ولكن يمكن أن أرى نفسي بوضوح أكثر، وأستطيع أن أعترف بأن ما أريده في بعض الأحيان هو أكثر من المعقول.
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    bir yıl öncesine kadar kimse böyle bir manzara görmemişti. TED منذ أكثر من عام، لم يرى أي أحد مشهدًا كهذا.
    Kalp hastalığından erkeklerden iki, üç, dört kat daha fazla kadın ölüyor. TED النساء يمتن بسبب أمراض القلب أكثر من الرجال بمرتين وثلاث وأربع مرات
    İçinde koyduğumdan daha fazla enerjiyi üretmiyor, ama yinede birkaç harika şey yapabiliyor. TED وهو لا يولّد طاقة أكثر من الداخلة إليه، لكن له بعض المزايا الفريدة.
    Eğer denizden yaklaşık sekiz litre su alsam bu sekiz litrenin içinde bu gezegendeki insanlardan daha fazla bakteri olacaktır. TED لو كنت سأغرف جالونين من مياه البحر، سيكون هناك بكتيريا في هذين الغالونين أكثر من أعداد الناس على هذا الكوكب.
    İnsanlar aslında işadamlarına hükümetlere ve liderlere güvendiklerinden daha fazla güveniyorlar. TED فالناس في الحقيقة يثقون برجال الأعمال أكثر من ثقتهم بالحكومات والسياسيين
    Dünyada 20 binden fazla arı türü var ve hepsi kesinlikle muhteşem. TED هناك أكثر من 20.000 نوع من النحل بالعالم، وهي غاية في الروعة.
    Sadece son 3 yıl içinde, 12.000'den fazla mülteci hayatını kaybetti. TED خلال الثلاث سنوات الماضية فقط، فقد أكثر من 12000 لاجئ حياته.
    Hatta George Orwell'den daha fazla, Yazar tabiki de Aldous Huxley'di. TED حتى أكثر من جورج أرويل، إن المؤلف هو، بالطبع، ألدوس هكسلي.
    Duruşmaya çıkana kadar sekiz ay boyunca hapiste kaldı ve vergi mükelleflerine 9 bin dolardan fazla maliyeti oldu. TED و ظلّ في السجن ثمانية شهور حتى وصلت قضيته للمحاكمة، و بتكلفة أكثر من 9,000 دولار من أموال الضرائب.
    Doktor olmak için karıncık arteriyle ilgili konuları ezberlemekten daha fazlası olduğuna inanıyorum. Open Subtitles أعتقد أن إهتمامي لكي أكون طبيب أكثر من معرفة الحقائق حول الشريان البطيني
    İşaretler vardı, benim kaypak arkadaşım. Fısıltılardan daha fazlası da. Open Subtitles كانت هناك علامه أيها الصديق المراوغ و أكثر من دليل
    İkincisi, online olduğunu bildiğin üç kişiden daha fazlasını takip etmelisin. TED ثانياً، عليك أن تتابعي أكثر من ثلاثة اشخاص تعرفينهم على الأنترنت.
    Bu sene 1 Haziran, Monson Kasırgası'nın birinci yıl dönümüydü. Ve toplulumumuz daha önce hiç bu kadar birbirine bağlı ve güçlü olmamıştı. TED شهد 1 يونيو من هذا العام الذكرى السنوية لاعصار مونسون. و لم يكن مجتمعنا ابدا أكثر ارتباطا أو قوة أكثر من تلك اللحظة.
    Bu, tüm dünyayı etkileyen devasa bir hata, hayret verici derecede absürd bir hata bir şeytanlık dizisi değil. TED أعتقد أن هذه مسألة خطأ عالمي مأساوي خطأ سخيف على نحو مذهل أكثر من كونه موجة عارمة من الشر.
    Ancak kaslar gelişmek için aktiviteden daha fazlasına gerek duyar. TED مع ذلك، تعتمد العضلات على أكثر من مجرّد نشاط لتكبر.
    Belki de daha az düşünüp daha çok öpüşsek daha iyi olur. Open Subtitles ربما كنا أفضل حالا عندما كنا نظن أقل والقبلات أكثر من ذلك.
    Bazı kültürlerde ebeveynler erkek çocuk sahibi olmayı daha çok seçiyor. TED إنهم ، في بعض الثقافات، يختارون إنجاب ذكور أكثر من النساء.
    Artık her zamankinden daha çok güç ağımızın bir parçası oldu. TED إنها حاليًا جزءاً من شبكتنا للطاقة أكثر من أي وقتٍ مضى.
    Ama sen bir yıldan fazladır evde değilsinki, değil mi? Open Subtitles ولكنك لم تكن متواجد في البيت أكثر من عام، صحيح؟
    "Sinyora, kızınızı o adamla evlendirmekle hatadan da öte, suç işliyorsunuz. Open Subtitles سيدتي بالسماح لاببنتك وخطيبها بالزواج ترتكبين أكثر من خطأ ترتكبين جريمة
    Kardeşim bütün dünyadan nefret ediyor, en çok da senden. Open Subtitles أخي يكره العالم كله ويكرهك أنت أكثر من أي شئ
    O zamanlar bir milyonu aşkın Kuzey Koreli açlıktan öldü, ve 2003'te, ben 13 yaşımdayken, babamda açlıktan ölen insanlardan biri oldu. TED أكثر من مليون كوري شمالي ماتوا جوعاً في ذلك الوقت وفي عام ٢٠٠٣، عندما كان عمري ١٣ سنة أصبح والدي واحداً منهم
    Sadece Guatemala City'de 400'ün üzerinde işyeri ve okul kapılarına kilit vurdu. TED في مدينة جواتيمالا فقط أكثر من أربعمائة مكان عمل ومدرسة أغلقوا أبوابهم.
    Ama sadece iki kişiyiz. Bu daha ziyade çizgi olur. Open Subtitles ولكن ليس هناك غيرنا إنها تحتاج إلى أكثر من خطّ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد