Hava kararmadan önce onu yamaçtan indirip güvenli Bir yere götürün çocuklar. | Open Subtitles | يا رفاق، أنزلوا من هذا المنحدر .إلى مكان أمن قبل حلول الظلام |
Öyleyse, kim oluyorsunuz da bana güvenli olup olmadığını söylüyorsunuz? | Open Subtitles | اذن من تكون لتخبرنى اذا كان المصعد أمن ام لا؟ |
Amerika'nın güvenliği tehdit edildiğinde, ne kadar olursa olsun harcıyoruz. | TED | عندما يكون أمن أمريكا مهدّدا، سننفق أيّ مبلغ من المال. |
Şehrin güvenliği böyle emin ellerde olduğu için çok mutluyum. | Open Subtitles | يسعدني أن أعرف أن أمن الوطن في هذه الأيدي القادرة |
Vurulma gerçekleştiği gün olan 4 Mayısta, güvenlik görevlisi olarak mı çalışıyordunuz? | Open Subtitles | وهل كنتِ تعملين كحارسة أمن في 4 مايو، يوم إطلاق النار؟ نعم |
Terörizm modellerini düşünün, çocuk kaçırma, havayolu ya da araç güvenliğini. | TED | لنفكر بنماذج الإرهاب، اختطاف الأطفال، أمن الطيران، أمن السيارات. |
Br güvenlik alanına bakıp da soracağınız soru bizi daha güvende yapıp yapmayacağı değil, Bir değiş tokuşa değip değmeyeceği olur. | TED | و السؤال الذي يطرح عند النظر إلى أمن أي شيء هو ليس هل بإمكانه أن يجعلنا بأمان أكبر، لكن هل هو يستحق المقايضة. |
Bizim evlilik anlaşmamız senin sırlarını bilmek hakkını vermiyor mu bana? | Open Subtitles | أمن المقبول ألا أعلم شيئاً عن الأسرار التي تخصك؟ |
- Formaliteden ormanda gezicektik güvenli Bir şekilde ve sonra evinize dönecektiniz. | Open Subtitles | كان المفروض أن نذهب ألى مكان أمن فى الغابة ونعيدكم ألى أوطانكم |
güvenli olduğuna yemin etmiştiniz ama on iki metrelik Bir tane bulunduğunu öğrendik. | Open Subtitles | انت تمشي هنا وهناك والمكان أمن لكن الان هنا واحد بطول 44 قدم |
güvenli Bir yere gitmeni istiyorum. Bir yer bulmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكي ان تذهبي إلي مكاناً أمن أريدكي ان تجدي مكاناً |
Ortam kontrolü için hava geçirmez conta. Bu katta gördüğüm en güvenli şey. | Open Subtitles | أجَل، ستائِر هواء للتحكم في الجو، أكثَر رجال أمن رأيتهم في هذا الطابِق. |
Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار |
Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار |
Bu Johnny D'Franco, Kampüs güvenliği. Bana Lynn Johnson'u bulabilir misiniz? | Open Subtitles | أنا جوني ديفرانكو من أمن الجامعة أيمكنك أن تصليني بالعميد جونسون؟ |
Bina güvenliği anında gelir, beş dakikaya polis de gelir. | Open Subtitles | أمن البناية يكون هنا خلال دقيقة، والشرطة خلال خمسة دقائق |
Burada Bir daire çiz bakalım. İtfaiyeciyiz! Kimse var mı? | Open Subtitles | إقطع خطاً مستقيماً هنا قسم الحرائق , أمن أحد هنا؟ |
İçinde bu kadar karışıklık yaşanırken şehirden ayrılmak akıllıca mı? | Open Subtitles | أمن الحكمة مغادرة حوائط المدينة والأمور غير مستقرة معهم هكذا؟ |
Ama benim için küresel sağlığın güvenliğini korumak ve kitleleri evlerinde ve yurt dışında güvenli tutmak Bir onurdu. | TED | ولكن بالنسبة لي الفرصة لحماية أمننا الصحي العالمي والحفاظ على أمن المجتمع في الداخل والخارج إنها كانت شرفاً. |
Güvenlik konusuna herkes uymalıdır, aksi taktirde kimse güvende olamaz. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك أمن للجميع ، أو, لا أحد سيكون آمن. |
-Vurmak zor mu? | Open Subtitles | مِسْبار من منشأ غابر. أمن العسير إصابته؟ |
O hergün kontrol edecek, gizlediği yerin güvenliğinden emin olma için. | Open Subtitles | هي ستراقب إختفائها إستطلع الصحيفة اليومية لتتأكد انه ما زال أمن |
Olaya devlet güvenliğinin mâlum örgütleri müdahil olur diyelim sadece. | Open Subtitles | لنكتفي فقط بالقول أن بعض أجهزة أمن الدولة سوف تتدخل |
Nargileci Kız, eğer evsiz sevgilin Bir daha konuşursa benimle, okul güvenliğine söylerim. | Open Subtitles | يا فتاة الشيشة ، إذغ تحدث إلي صديقك المتشردمرة أخرى سأخبر أمن المدرسة |
- Tanrı aşkına. Sınır güvenliği üzerini aradı, temiz çıktı. | Open Subtitles | أمن الحدود تحققوا منه ، لم يكن بحوزته سلاح. |
Hükümetlerin ülkelerinin ve insanlarının güvenliklerini koruma ihtiyaçlarıyla oldukça ilgiliyim. | TED | أنا حريص جدا على أن تقوم الحكومات بحماية أمن بلدانهم وشعوبهم. |
Eğer ekiplerin oraya ilk önce giderse otel güvenliğiyle işbirliği yaparak zaman kaybetmemelerini söyle. | Open Subtitles | لو وصلت الفرق أولاً أخبريهم ألا يضيعوا الوقت وأن ينسقوا مع أمن الفندق |
Bir alışveriş merkezinde gece vardiyasında çalışan güvenlikçi olmadan önce neden bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تتوقف و أنت متقدم قبل أن ينتهي بك الأمر كحارس أمن يعمل نوبة ليلية في ملهى للتعري؟ |
Ama evet, aynı zamanda doğru Internet'in problemleri var, çok ciddi problemler güvenlikle ilgili problemler ve gizlilik ile ilgili problemler. | TED | لكن في نفس الوقت تواجه الانترنت مشاكل ,مشاكل جدية جدا مشاكل مع أمن المعلومات ومشاكل مع خصوصية المستخدمين |