ويكيبيديا

    "أنه من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu
        
    • daha
        
    • ki
        
    • olacağını
        
    • en
        
    • kadar
        
    • olacak
        
    • diye
        
    • olduğuna
        
    • olmadığını
        
    Kuzey tarafı olarak adlandırılan mahalle için bir logo tasarımına davet edilmiştim ve bir mahallenin logosu olmasının aptalca olduğunu düşündüm. TED كنت مدعوة لأصمم شعارا لهذا الحي الذي يدعى الحي الشمالي وكنت أعتقد أنه من السخافة أن يكون هنالك شعار لحي معين
    İki insana da ilgi duymanın mümkün olduğunu kendin söyledin. Open Subtitles أنت قلت بنفسك أنه من الممكن أن يكون مشاعر لشخصين.
    Herhalde ortaya çıkıp elinizdeki kayıtları mahkemeye vermenin göreviniz olduğunu biliyorsunuzdur. Open Subtitles أنت تدرك أنه من واجبك اٍعطاء أى دليل يمكنك الحصول عليه
    Sorun sadece malzemedeydi, o zamanlar mekanik anlamda bu daha zordu, bunun basit nedeni de malzemelerin elverişli olmamasıydı. TED المشكلة أنه من الناحية العملية الميكانيكية كان ذلك صعباً في الماضي للسبب البسيط أنه لم تتواجد الوسائل لفعل ذلك
    Doğru düzgün bir eğitim alamadıkça, korkarım ki doktor olmaya mahkumum. Open Subtitles أعتقد أنه من دون التدريب المناسب سيتحتم عليّ أن أكون طبيباً
    Bu büyük işi bitirene kadar bir seyahate çıkmamın uygun olacağını düşündü. Open Subtitles ويعتقد أنه من المنسب أن أتمتع بهذه الرحلة بينما يتم هو صفقته
    Sanırım buna dünya tarihindeki en büyük yanlış kaynak dağıtımı demek de doğrudur. TED أعتقد أنه من المناسب أن نسميها أعظم سوء توزيع الموارد في تاريخ العالم.
    Bu yüzden mi benim krallığım yerine Mısır'lılara katılmanın, daha güvenli olduğunu düşündünüz.? Open Subtitles ألهذا ظننتم أنه من الأمان الإنضمام إلى القوات المصرية فى غزو مملكتى ؟
    Çünkü kızım gelmemin kendisi için çok önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles لأن أبنتى أكدت لى أنه من المهم لها أن أحضر
    Bu adil değil! Görev sorumluluğu duymanın yanlış olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ليس هذا إنصاف، لا أظن أنه من الخطأ الإحساس بالواجب
    Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın zor olduğunu yazmıştı. Open Subtitles لقد كتب تشارلي أنه من الصعب الحصول علي مستلزمات الحمام هذه
    Böyle bir şeyi yapmanın delilik olduğunu biliyordum ama çok çaresizdim. Open Subtitles كنت أعلم أنه من الجنون تجربة هذه الأشياء، ولكني كنت بائساً
    Sonrasında da kedi köpeği birbirine düşürenin kendisi olduğunu söyledi. Open Subtitles ثم ادّعى أنه من أشعل الخلاف الأزلي بين القط والفأر
    Yanlış ellere düşmesin diye onu yok etmemiz daha iyi olmaz mı? Open Subtitles ألا تعتقدين أنه من الأفضل أن نمزقه حتى لا يقرأه الشخص الخطأ؟
    Unutma ki bu hayatta önemli olan, gerçekten hissettiğin şeyleri söylemektir. Open Subtitles وتذكر أنه من المهم في الحياة أن تقول ما في خاطرك
    Karım bir şefin imzasına sahip olsaydı, iyi olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles توقعت أنه من الجميل أن تحصل زوجتي على توقيع موسقار
    Kanımca ortalık sakileşene dek birkaç günlüğüne uzaklaşman en hayırlısı. Open Subtitles أرى أنه من الأفضل أن تخرج من هنا لعدة أيام
    Aynı yıl, aynı ülkede ikisine de kütüphane denen iki binanın bu kadar farklı gözükmesi nasıl mümkün oluyor? TED إذن كيف أنه من الممكن أنه في نفس السنة، في نفس الدولة، تبدو بنايتان، كلتاهما مكتبتان، بشكلين مختلفين تماما؟
    Sanırım odama gidip yarınki dersler için hazırlansam daha iyi olacak. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن اذهب إلى غرفتي وأحضر لدروس الغد
    Kadın liderler yaratmak için yapmanız gereken tek bir şey olduğuna inanıyorum: lider olmak için gerekli vasıflara sahip olduklarını onlara gösterin. TED أؤمن بشدة أنه من أجل أن تصنع نساءً قائدات تحتاج لفعل شيء واحد فقط أن تخبرهن أن لديهن ما يلزم ليصبحن قائدات
    Bugün çocuğun biri bana bunun çok da zor olmadığını söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني رفيقي في العمل الوم أنه من السهل تحقيق ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد