Ona gözlerini dikmeni ve o şekilde dans etmeni mi istedim? | Open Subtitles | هل طلبتُ منكِ أن تحدّقي فيه وترقصي معه بتلك الطريقة ؟ |
Ama ben, o eski tavada piştiğini düşündüğüm için yemedim. | Open Subtitles | ولكني لم آكله لأني ظننت أنه مطبوخ بتلك المقلاة القديمة |
o uçağı hissetmesini sağla, sonra onu konuşa konuşa yere indir. | Open Subtitles | دعْه يَحْصلُ على الاحساس بتلك الطائرةِ، ثمّ تقوده للهبوط علي الأرض. |
Evde bakım sürecinden geçmiş birini tanıyorsanız, bu gerçeği kabul edin. | TED | إذا كنت تعرف شخصاً ما قد مر بتلك التجربة، عليك تقديره. |
Dil hayatlarımızın önemli kısımlarını ve terminolojisini yansıtır ki bu bizim duygularımızla bağlantılıdır | TED | أبدا. اللغة تمثل مراحل معينة في حياتنا. ترتبط عاطفتنا بها، وترتبط بتلك المصطلحات. |
öyle görmek için güzel bir gün ama Amerika'da işler öyle yürümez. | Open Subtitles | أجل، طريقة جميلة للنظر إلى الأمر لكن أمريكا لا تسير بتلك الطريقة |
o noktayı düşünmeye devam ettim. Beni hiç etkileyemedi bile. | Open Subtitles | و ظللت أفكّر بتلك النّقطة لم يُزعجني أبداً، سأخبرك بهذا |
Andy, dün gece kendini o şekilde bağlamayı nasıl becerdin? | Open Subtitles | آندي، كيف تمكنت من ربط نفسك بتلك الطريقة ليلة امس؟ |
o günlerde, zenginler zeplinlerine binerek insanların üzerine bozukluk atarlardı. | Open Subtitles | بتلك الأيام ، الأثرياء يركبون المناطيد ويرمون العملات على الناس |
Adam da evine gelip, onun, o tür bir kadın olmadığını anlamıştır. | Open Subtitles | ربما أتى الى المنزل رأى بأن كوريتا ليست بتلك النوعية من النساء |
Kuzeni o kızla... değiş tokuş edildiğinden beri bana çok kötü davranıyor. | Open Subtitles | لقد كان مزاجه سيء. منذ أن قايض عودة ابن عمه بتلك الفتاة. |
o davaları kazanmak, paraları almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | تفوز بتلك القضايا ثم تأخذ المال كنا نعرف بأنهم مذنبين |
Doğum gününe gittim ve tam mumları üflemeden bana o kötü bakışı attı. | Open Subtitles | أذهب إلى حفل عيد ميلاده ومباشرة قبل أن يطفئ الشموع يرمقني بتلك النظرة. |
bu aletle ne yapabiliriz: ekonomi için bir motor oluşturabiliriz. | TED | ماذا يمكنك أن تفعل بتلك الأداة. يمكننا توفير محرك اقتصادي. |
Üzerimize düşeni yapmalı ve kararlı bir şekilde bu keşifleri başarmalıyız. | TED | علينا القيام بعملنا بأنفسنا، احزم أمرك بشأن ذلك، وقم بتلك الاستكشافات. |
Ama bu kadar basit olsaydı hepimiz her şeyi aynı şekilde görürdük. | TED | لكن لو كان الأمر بتلك البساطة، لكنا رأينا الأشياء كلها بنفس الطريقة. |
"Yaşayan canlılar yaratmak bu kadar kolaysa, neden kendimizden birkaç tane yaratmayalım?" | TED | إذا كانت صناعة الكائنات الحية بتلك السهولة، لما لا تصنع بعضها بنفسك |
bu tür konuşmadan nefret ederim. bunu biliyor olman lazım. | Open Subtitles | أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا |
bu tür konuşmadan nefret ederim. bunu biliyor olman lazım. | Open Subtitles | أعني، أنني أكره التحدث بتلك الطريقة يجب أن تعلم هذا |
öyle görmek için güzel bir gün ama Amerika'da işler öyle yürümez. | Open Subtitles | أجل، طريقة جميلة للنظر إلى الأمر لكن أمريكا لا تسير بتلك الطريقة |
şu denizaltıyı haklamak için hepimizden daha çok sebebin var. | Open Subtitles | لديك السبب الذى يفوقنا جميعا كونك تريد الإمساك بتلك الغواصه |
Ona Böyle davrandıktan sonra hiç sızlanmadan bunu kabulleneceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أكنت تعتقد أن ذلك سيهون لأجلك بعد أن عاملتها بتلك الطريقة |
Sözlediğiniz gibi, gazetecilik bakış açısıyla iyi bir hikâye sayılmaz. | Open Subtitles | كما قلت، إنها ليست بتلك القصة التي تستحق الاهتمام الصحافي |