Bir gün bir Afgan kabilesi beni hapis tutan asileri öldürdü. | Open Subtitles | ذات يوم قام رجل من القبائل الأفغانية بقتل الثوّار الذين أسروني |
Belki de ikisini birden öldürdü. Vasiyette daha fazla para kalırdı. | Open Subtitles | ربما قام بقتل كلاهما وهكذا سيحصل على المزيد من مال الميراث |
Eh, belki de sana hayvanları öldürmekle ilgili olan kısmı okumalıyım. | Open Subtitles | حسناً ، لربما يجب أن أقرأ لك الجزء المتعلق بقتل الحيوانات |
bizden farklı göz ve deri renginizle siz piç kurularının her birini öldürmek. | Open Subtitles | بقتل أخر واحد منكم أيها الحقيرين, أنتم و ألوان أعينكم و بشرتكم المختلفه |
Arthur Tins, Mark Rawls'ın 10 yaşındaki oğlunu öldürdüğünü itiraf ediyor... | Open Subtitles | حينها يعترف آرثر تينز بقتل ابن مارك رولز ذو العشرة اعوام |
Sen onların peri masalı mefhumlarından birini öldürdün, tanrının gazabını, Brady'i ve eyalet meclisini her zaman senin üzerine salacaklar. | Open Subtitles | بطريقة ما ، أنت كذلك كما تعلم ، لقد قمت بقتل أحد مفاهيمهم فى حكاياتهم الخرافية و سوف يسقط |
Siyaset sanatını öğrenmen gerek canım. Aleyhine konuşanları öldürerek destek kazanırsın. | Open Subtitles | إنّك بحاجة لتعلّم فن السياسات يا حبّ، ستنالين الدعم بقتل معارضيكِ. |
Artık onunla sevişmediği için kızını öldüren adamı mı? Bunu bilmiyordun ki. | Open Subtitles | رجل قام بقتل إبنته لأنها لا تريد ممارسة علاقة معه بعد الآن |
Haylaz bir oğlan çocuğu annesini ve babasını öldürmüş olan! | Open Subtitles | طفل بذئ سيئ السلوك قام بقتل أمه و مات أبوه |
Bütün Ejder Sürücülerini öldürdü, bir tek ben kaçmayı başardım. | Open Subtitles | قام بقتل كل شخص من نوعي أنا الوحيد الذي هربت |
1994'te VUK adını verdikleri bir adamı senin verdiğin emirle adamların öldürdü. | Open Subtitles | عام 1994 الوحده التى كنت تديرها لقد قاموا بقتل رجل أسموه فوك |
Sonra orada birisini öldürdü ama ceza almadı, deli olduğunu kanıtladı. | Open Subtitles | وقام بعدها بقتل شخص ما، ولكنه هرب وذلك يثبت أنه مجنون |
Başka bir zaman, sarhoş olduğunda Mary ve iki çocuğunu öldürmekle tehdit etmiş, ama kaçmışlar ve evlerine SWAT ekibi çağrılmış. | TED | وذات مرة، عندما كان في حالة سكر، هدد بقتل ماري، وطفليها، ولكنهم تمكنوا من الهرب، وتم استدعاء فرقة التدخل للمنزل. |
Eh, çok bağışlayıcı bir tavır sizinki pratik olarak sizi kız kardeşini öldürmekle suçladığını düşününce. | Open Subtitles | هذا بالتأكيد غفران كبير من ناحيتك نظرا لكونها اتهمتك فعليا بقتل اختها |
Peki, biz sadece birbirlerini öldürmek için triatlarında olsun biz gerek sanmıyorum. | Open Subtitles | حسنا،أنالا أعتقد أنناسنكون بحاجة لذالك إذا فقد جعلنا الثالوث يقوم بقتل المزيد. |
Kendimi öldürmek istedim, geçen seferkinden daha çok hem de. | Open Subtitles | جعلني أرغب بقتل نفسي , حتى أكثر من المرة الآخرى |
Kitap yüzünden karını kimin öldürdüğünü sormuştun ama cevabı biliyordun. | Open Subtitles | سألتنا لماذا تسبب الكتاب بقتل زوجتك، و لكنك علمت مسبقا. |
Kayıtlara geçsin, Marty Nilsen'ı sen mi öldürdün? | Open Subtitles | من أجل المحضر هل قمت بقتل مارتى نيلسون ؟ |
İçerideki zavallıyı öldürerek cinayetlerine başlayan insan öldürmeye meraklı bir psikopat. | Open Subtitles | مُختلة قاتلة تُعاني من حالة هياج بدأت بقتل ذلك الولد المسكين |
Kızını öldüren adamın oy verdiği adam olduğunu öğrenince ne hissedecek dersin? | Open Subtitles | كيف سيشعر برأيك عندما يعرف أن الرجل الذي انتخبه أمر بقتل ابنته؟ |
Efsaneye göre 300 takipçisini öldürmüş ve Yunanistan'dan bir daha görülmemiş. | Open Subtitles | فى الاسطوره قام بقتل 30 من اتباعه ثم اختفى من اليونان |
Şunu biliyorum, insanlığın çöküşünün sebeplerinden biri... size özgü olan, diğerlerini öldürme davranışıdır. | Open Subtitles | أنا أعرف أحد أسباب سقوط البشر الحقيقيون كانت عادتهم غريبة بقتل بعضهم البعض |
Tamam mı? Eğer size deseydim ki bir salgın önümüzdeki sene 15,000 Amerikalıyı öldürecek, eğer bunun grip olduğunu bilmeseydiniz teleşlanırdınız. | TED | صحيح؟ لو قلت لك أن هناك طاعون سيقوم بقتل 15 ألف أمريكي العام القادم، ستكون منزعجاً اذا لم تعرف أن ذلك كان الأنفلونزاء. |
Tersine çevirmenin tek yolu da genç erkekleri öldürüp hayatlarını emmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لأيقافُها تقتضي بقتل و سلب الأرواح من الرجال الشُبان |
Az öncekileri çıplak elle adam öldürmekten hoşlanan birine söyledim. | Open Subtitles | لقد قلتُ هذا للتو لرجل يستمتِع بقتل الناس بيديه العاريتين |
Yaşamaya dahi hakkın yok.' Ve işte o zamandı kendimi öldürmeyi düşünmeye başlamam." | TED | أنت حتى لا تستحقين العيش.' و هنا حقاً كانت بداية تفكيري بقتل نفسي." |
Ama eğer bir ünlü yakında ölmez ise, bu geceki ilk konuğumu öldüreceğim. | Open Subtitles | لكن إذا لم يمت أحد المشاهير قريباً، ساقوم بقتل ضيفي الأول لهذه الليلة |
Önce düşmanını öldürüyor ve sonra evine gidip kasaya giriyor ve ailenin mücevherlerini çalıyor. | Open Subtitles | لذا أولاً قام بقتل خصمه ثم ظهر في المنزل ليكسر الخزنة ويسرق مجوهرات العائلة |