ويكيبيديا

    "تحضر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • getirir
        
    • getir
        
    • getirmedin
        
    • getirebilir
        
    • getirmek
        
    • getiriyorsun
        
    • getirmen
        
    • al
        
    • getirmeni
        
    • getirmesini
        
    • gelmedi
        
    • getiriyor
        
    • getirme
        
    • gelmeni
        
    • gelmedin
        
    Bakar mısın, bana ve arkadaşıma birer tane daha getirir misin? Open Subtitles بعد إذنك، هل يمكنك أن تحضر لنا دورة أخرى لصديقي ولي
    Roger, buz kutusuna gidip bana oradaki büyük kırmızı şişeyi getir. Open Subtitles روجر أريدك أن تذهب للثلاجة و تحضر زجاجة حمراء وضعتها هناك
    Neden bana yiyebileceğim bir şeyler getirmedin? Open Subtitles لا , لماذا لم تحضر لى شيئاً استطيع ان آكله
    Elektrik süpürgesini de getirebilir misin? Open Subtitles حسنا يا عزيزي ثم أريدك أن تحضر المكنسة الى فوق
    Canlı bir tanesini buraya getirmek gerçekten de güvenli mi? Open Subtitles هل تعتقد أنه آمن أن تحضر واحد حي إلى هنا؟
    Bir de şu haline bak, eve bu çocuğu getiriyorsun. Open Subtitles والآن هاأنت تحضر هذا الطفل الي المنزل أنت جليس أطفال
    - Pete, müşteriyi senin getirmen benim de çalışmak için sana yalvarmam gerekiyordu. Open Subtitles أعتقد أنك مفترض منك أن تحضر حساباً وانا يفترض مني أن أعمل عليه
    Tek atış, sen en iyisi arabayı getir. al şu anahtarı. Open Subtitles أعتقد, ون روند يجب أن تحضر السيارة هذا هو المفتاح
    Peter Vincent'i bizim eve getirmeni istiyorum-- sadece ikiniz. Open Subtitles اريدك ان تحضر انت و بيتر فنسنت لمنزلي.انتما الاثنين فقط
    Seninle ilgilenirken taksın diye sahte bıyık getirmesini de istedim. Open Subtitles لقد طلبت منها أن تحضر شارب زائف عندما يحين دورك
    Louis, bir kap su getirir misin, içine ayaklarını sokacak kadar büyük olsun. Open Subtitles أيمكنك أن تحضر لي وعاءً من الماء كبير لدرجة تكفي لوضع قدميها فيها
    Sydney, bize biraz daha kahve getirir misin? Open Subtitles سيدني.هل من الممكن لك ان تحضر المزيد من القهوه من فضلك؟
    Hiç çörek falan getirmedin mi? Open Subtitles ألم تحضر لى بعض الكعك أو اللفائف الحلوة ؟
    Bana dosyasını getirebilir misin? Open Subtitles هل من الممكن أن تحضر لى سجله المرضى؟ حاضر سيدي
    Benim işim düzenleyicileri almak. Senin işin de yeni paralar getirmek. Open Subtitles انا عملى ان اتخطى القوانين وانت عملك ان تحضر اموال جديدة
    Bence buradalar. İhtiyacımızdan fazla yemek getiriyorsun. Open Subtitles أنهم هنا ، فأنت تحضر طعام أكثر من اللازم
    Bir hanımefendiye, onu çıkarmak için... yalvardıktan sonra, bir şey getirmen gerektiğini düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أنه يجب عليك أن تحضر شيئًا إلى الآنسة عندما تطلب منها الخروج معك؟
    Özür dilerim, efendim. Gidip daha büyük bir kutu ve naftalin al. Open Subtitles ربما تحضر صندوق كبير و كرات العث و تحفظنى جانبا ايضا
    Eğer susamışsam, bana su getirmeni istemem. Open Subtitles إذ كنتُ عطشة لا اريدك ان تحضر لي كأس من الماء
    Acınız çoğalırsa, Hallie'ye getirmesini söylerim. Open Subtitles لو اشتد بك االالم ساطلب من هالى ان تحضر لك احداها
    Dün işe gelmedi, bugün de maaşını almak için de gelmedi. Open Subtitles لكنها لم تحضر إلى العمل مساء أمس ولم تأت لأخذ شيكها اليوم
    Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor, değerlendiriyor, kalitesine bakıyoruz ve değerini hesabına yatırıyoruz. TED وبنهاية يومها، تحضر لنا ما جمعته، حيث نزنه ونتحقق من جودته، ونضيف ثمنه إلى حسابها.
    Akşam altıdan önce getirme. Ve bir defada en fazla üç kişi! Open Subtitles ولكن ليس قبل السادسة مساء ولا تحضر أكثر من ثلاثة أشخاص سوية
    Düğüne gelmeni istiyoruz doktor. Tabii oyununu bölmeyecekse. Open Subtitles و نود أن تحضر الزفاف أيها الطبيب إن لم يتعارض ذلك مع لعبك للبوكر
    Hiçbir zaman oyunlarıma gelmedin. Hiç sette beni ziyaret etmedin. Open Subtitles لم تحضر مسرحياتي قط ولم تزرني في موقع التصوير قط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد