ويكيبيديا

    "تغيّر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değişmiş
        
    • değişiklik
        
    • Değişen
        
    • değiştiğini
        
    • değiştirir
        
    • değiştirme
        
    • değişmedi
        
    • değiştiriyor
        
    • değiştirmek
        
    • değiştirebilir
        
    • değişiyor
        
    • değiştirdi
        
    • değiştirip
        
    • değişikliği
        
    • değişimi
        
    Plajın ismi değişmiş. O park da eskiden futbol sahasıydı. Open Subtitles لقد تغيّر اسم الشاطئ وموقف المكتب كان ملعب كرة قدم
    Kadın seslerine gelirsek, her hamilelikte değişir ve her menapozda büyük değişiklik olur. TED وبالنسبة لصوت الإناث، فهناك تغيّر عند كل حمل وتغيّر كبير في سن اليأس.
    Son erdiğindeyse Değişen tek şey güneşin iki defa battığı olur. Open Subtitles وعندما تنتهي، الشيء الوحيد الذي تغيّر هو أن الشمس غربت مرتين
    O yaşlı kadının ruhu hala oradaysa neden tadının değiştiğini öğrenemez miyim? Open Subtitles ،إذا كانت السيدة العجوز مازالت حية لم أكُن لأعرف لماذا تغيّر الطعم؟
    Dünya üzerindeki yaşamlar, gaz değişimi yoluyla havayı değiştirir ve şu anda da bunu yapıyoruz. TED جميع أشكال الحياة على الأرض تغيّر الهواء من خلال تبادل الغازات، وجميعنا نفعل ذلك الآن.
    İşim bittiğinde. Konuyu değiştirme. Biriyle mi görüşüyorsun? Open Subtitles ،عندما أنتهي، لا تغيّر الموضوع هل تواعد أحد ما؟
    Ham ipeğin elde edilmesindeki işlem keşfinden bu yana pek değişmedi. Open Subtitles مبدأ إنتزاع الحرير الطبيعي ما تغيّر منذ إكتشافه.
    Bakış açım bilişsel bir dönüşüm geçiriyor, beni değiştiriyor. TED تغيّر إدراكي واستيعابي للأمور، وغيّرني معه.
    Şunu bilmeni isterim ki, bu evdeki konumunun değişmiş olmasına rağmen, sana hak ettiğin saygı ve sevgiyi göstermeyi istiyorum. Open Subtitles -جوسي" ". أريدك أن تعلمي أنه برغم تغيّر منزلتك داخل هذه الأسرة، أعتزم أن أعاملك بكل الاحترام والمودة الذين تستحقينهما.
    Mevsim kışmış ve o kadar fazla değişmiş ki memleketi kardan başka tanıdık hiçbir şey yokmuş ortada. Open Subtitles .كان في موسم الشتاء .وبسبب الثلج , لم يميّز أي شيء في بلده .تغيّر الكثير
    Hayatı geri dönülemez bir şekilde değişmiş olan bir Weems. Open Subtitles واحد الذي الثروات كانت تغيّر بشكل غير قابل للنقض بشكل دائم؟
    Tek tanığınız birden kayboluverdi yani değişiklik oldu demek ki. Open Subtitles شاهدك الوحيد قد فُقد فجأة لذا ، هنالك تغيّر واحد
    Büyük bir duygusal değişiklik, iyi bir şey bile olsa bağımlılığı tekrar tetikleyebilir. Open Subtitles أيّ تغيّر عاطفي كبير، حتى وإن كان جيّداً، يمكنه إحداث إنتكاس لدى المدمن.
    Değişen tek şey, artık sırrımızı biliyor olman. Open Subtitles والشيء الوحيد الذي تغيّر هو أنك عرفت سرّنا
    Değişen hava düzeni, rüzgâr değişimi, alize rüzgarlarının(8*) düzeni... Open Subtitles تغيّر حالة الطقس, اتجاه الريح اتجاه الرياح التجارية
    Dünyanın tamamen değiştiğini ve kimsenin bunu fark etmediğini hayal et. Open Subtitles تخيّلي لو أنّ العالم قد تغيّر تمامًا، ولمْ يلحظ أحد شيئًا.
    Aslında size zaten bildiğiniz bir şeyi söylüyorum: yani, karşılaştırma her şeyin değerini değiştirir. TED إذاً فأنا أخبركم بشئ تعرفونه بالفعل: بالأسم، أن المقارنة تغيّر قيمة الأشياء.
    Soygun, günlük kaset değiştirme anımızda gerçekleşti. Open Subtitles السرقة وقعت خلال وقت تغيّر الأشرطة اليومي
    Babam hakkında konuşabilirim. Hiçbirşey değişmedi. Open Subtitles . سأستمر في الحديث بشأن والدي لا شيء تغيّر
    İşin aslı, odada duran bu şeyler, deneklerin patates cipsinin ne kadar hoşlarına gideceği hakkındaki düşüncesini değiştiriyor. TED في الحقيقة، هذه الأشياء الموجود في الغرفة تغيّر مدى إعتقاد الأشخاص بالإستمتاع بالبطاطس المقلية.
    Konuşmalara,karşılıklı anlaşmayı arttırmak ve fikirleri değiştirmek için ev sahipliği yapıyoruz. TED نحن نستضيف النقاشات التي تروّج للفهم المتبادل ونأمل بأن تغيّر العقول.
    Ama müzeler yüzlerce milyon insanın kadınları nasıl gördüğünü ve hangi kadınları gördüğünü değiştirebilir. TED ولكن المتاحف قد تغيّر حرفيًّا كيف يرى مئات الملايين من الناس النساء، وأي نساءٍ يرون.
    Ve görünen o ki, iklim değiştikçe su dağılımı da temelli değişiyor TED ويتضح أنه مع تغيّر المناخ، فإن توزيع تلك المياه يتغيّر على نحو كبير.
    Sadece değerlendirildiğimi bilmek performansımı etkilemeye yetti ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi. TED بسبب معرفة أنني كنت أُقيّم غيّر ذلك من أدائي ومن بعدها تغيّر تفكيري للأبد عن تأثير حالتنا العقلية على أدائنا.
    Hayat müziği değiştirip duruyor, ama sen çaçaça yapmak zorundasın, değil mi? Open Subtitles الحياة تغيّر موسيقتها دوماً ولكن لا بد أن تتمسكي بالحماس، صحيح ؟
    Zayıf beslenme, su ihtiyacı, iklim değişikliği, ağaçların yok edilmesi, beceri eksikliği, güvensizlik, besin eksikliği, sağlık hizmeti yetersizliği, çevre kirliliği. TED سوء التغذية، الحصول على الماء صالح للشرب، تغيّر المناخ، اختفاء الغابات، قلة المهارات، عدم الأمن، قلة الغذاء، قلة الرعاية الصحية، التلوّث.
    Ağırlık değişimi mayını patlatmasa bile yedek bir zamanlayıcı var. Open Subtitles إن لم يتسبب تغيّر الضغط بإنفجار هذا، فهناك مؤقت إحتياطي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد