Ve herkesin evindeki köpekler belirli dereceye kadar otobiyografik benliğe sahiptir. | TED | وكل الكلاب الموجوده في المنزل لديها الذهن المبرمج الى حد ما. |
biraz basit olabilir. Ne de olsa pek eğitim almamış. | Open Subtitles | ربما كان بسيطا إلى حد ما لكنه تلقى تعليما قليلا |
Ve New York şehrinde büyüdüğüm için, anlatabildiğim kadarıyla, koşuşturma oldukça normaldi. | TED | وحيث أنني ترعرعت في نيويورك، فعلي حد علمي، التعجّل شيء طبيعي جدًا. |
Farklı oldukları tek bir şey var: son derece sosyaller. | TED | يختلفون بطريقة واحدة فقط: و هى أنهم إجتماعيون لأبعد حد. |
Bazıları orduda kaldı ve psikolojik anlamda az çok iyi durumdalardı. | TED | والبعض الآخر بقي في الجيش وكانوا إلى حد ما بخير، نفسيًا. |
Başlayalım öyleyse; çünkü Afrika, bir dereceye kadar, bir dönüm noktasındadır. | TED | لذلك دعونا نمضي لأن أفريقيا، إلى حد ما، تمضي نحو التحول. |
Gen sürücülerinin şimdiye kadar çok iyi çalışmamış olması aslında bir bakıma iyiydi. | TED | إلى حد الآن، حقيقة عدم نجاح عملية التحكم الجيني تبعث نوعاً من الإرتياح. |
Bugüne kadar da düşüş henüz durmuş değil. Hala daha düşüyorum. | TED | و إلى حد اليوم لم يتوقف ذلك السقوط ؛ لازلت أسقط. |
Sadece hayal kırıklığına uğradım. Ve tabi biraz da şaşırdım. | Open Subtitles | انني خائب الامل الي حد ما , انني مفاجي قليلا |
Yalnız top biraz daha büyük ve kafam gibi yumurta şeklinde. | Open Subtitles | فقط الكرة أكبر إلى حد ما وعلى هيئة بيض، مثل رأسي |
Cıvalı tetikleyiciler on iki yaşında bir velede göre biraz karmaşık. | Open Subtitles | مفاتيح الزئبق متطورة إلى حد ما بالنسبة لطفل بعُمر الثانية عشر |
'Semiz bir buzağı'yı hatırlıyorum, ama, hatırladığım kadarıyla, hayli hassas bir hayvandı. | Open Subtitles | أتذكر أن به بقرةٌ سمينة، لكن, على حد علمي أنه حيوانٌ عاقل. |
Görebildiğim kadarıyla trafik sıkışıklığına yola açan küçük bir kaza var. | Open Subtitles | يبدو أن لدينا حادث مروري وقد أوقف السيارات إلى حد الأفق |
Anladığım kadarıyla oğlunu ziyaret etmek için planlarında değişiklik yapmış. | Open Subtitles | على حد علمي فقد خرج عن جدول مواعيده ليزور ولده |
Çabuk! Bay Boodman, bu yetim işi bir son bulmalı! | Open Subtitles | سيد بودمان، شغل الايتام هذا يجب أن يقف عند حد |
Planlarınızı tam olarak biliyorum ve buna bir son vermek için burdayım. | Open Subtitles | انا اعلم بالتحديد ما تخطط له و انا هنا لوضع حد له |
Ama yüklenici savunucusu olarak 30 dakika çalışmanın ardından, çok geçmeden sanal alem hakkındaki fikrimin birazı aklıma geldi. | TED | ولكن بعد 30 دقيقة من العمل كمقاول دفاع، علمت فورا أن فكرتي عن السيبرانية كانت إلى حد ما خاطئة. |
Ama bu köpek kanseri oldukça dikkat çekici, çünkü tüm dünyaya yayıldı. | TED | ﻟﻜﻥ ﻫﺬﺍ ﺍﻟﺴﺮﻃﺎﻥ ﻣﻤﻴﺰ الي حد ما ﻷﻧﻪ ﺍﻧﺘﺸﺮ ﻓﻲ ﺃﺭﺟﺎﺀ ﺍﻟﻌﺎﻟﻢ |
Çocuk güvenliğine yönelik kuralların ulaşabileceği çılgınlık seviyesinin sınırı yok gibi görünüyor. | TED | لا يبدو أن هنالك حد للهوس في لوائح سلامة الأطفال التي لدينا |
Sergi, insanların aktif bir şekilde etkileşime geçebilmesi için oldukça eğlenceli biçimde tasarlanmıştı. | TED | تم تصميم المعرض ليكون مرحًا إلى حد بعيد لجعل الناس يتفاعلون حرفيًا معه. |
Her ikisi de muhteşem ve arada ortaya çıkan bilgisayarlar hariç, neredeyse aynı. | TED | كليهما رائعة ومتشابهة إلى حد كبير، عدا الذي حدث فيما بين أجهزة الكمبيوتر. |
Ancak, buna benzeyen bazı bölgelere baktığınız zaman, yıldızlardan daha fazla sayıda galaksi göreceksiniz ki bu bir tür muamma. | TED | ولكن عندما تنظرون الى بعض هذه المناطق مثل هذا، سترون مجرات أكثر من نجوم، وهذا أمر محير الى حد ما. |
Biz bunu başardık, gizlilikle ilgili bu sorulardan bazılarını ele almaya başladık ve bu konunun hemen hemen kapandığını hissediyoruz. | TED | لقد أنجزنا هذا، بدأنا نعالج بعض من مسائل الخصوصية تلك ونحن نشعر أن هذا الأمر قد انتهى إلى حد كبير. |
Hayati derecede önemli bir şey bulduğumu bilmek seni memnun edecektir. | Open Subtitles | ستكون مسرور لمعرفه أنى قد وجدت شيئا مهما الى حد كبير |
- oldukça ateşliydi - öyle mi? Yani fantezi yaptınız. | Open Subtitles | لا، ماريس إلى حد ما غريبة لكن ليليث غريبة الأطوار |