ويكيبيديا

    "شيئا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir
        
    • şeyleri
        
    • bişey
        
    • birşey
        
    • hiçbir şey
        
    • birşeyler
        
    • birşeyi
        
    Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: TED وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل :
    Yine de işin sonunda bir şeyler eksik gibi hissediyorsunuz. TED لكن في نهاية الأمر كله، تشعر أن شيئا ما مفقود.
    Ama bir çocuğa üçgen verdiğinizde... onunla hiçbir şey yapamaz. TED لكن اعط طفلا مثلثا، لن يستطيع أن يفعل شيئا له.
    Bu günlerde bilgisayar gizli servisin şifre kırmada kullandığı bir şeydi. TED كان الحاسوب في تلك الأيام شيئا تستعمله أجهزة المخابرات لفك الشيفرة.
    Kanun onlara dokunamıyor. Yasak bir şeyleri yok ve huzur içinde yaşıyorlar. Open Subtitles القانون لا يمكنه الاقتراب منهم لأنهم يعيشون بسلام ولا يفعلون شيئا ممنوعاً
    Bu yüzden harekete geçmezsek, bugün bir şeyler yapmazsak, çok yakın bir zamanda, bazılarının tabiriyle zaman ayarlı tedavi bombasıyla yüzleşeceğiz. TED لذلك ما لم نتصرف ، ما لم نفعل شيئا اليوم فسنواجه في القريب العاجل ما أسماه البعض قنبلة الزمن بالنسبة للعلاج.
    İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. TED ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً.
    Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. TED أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي.
    Ve bazen bu şekilde hızlıca bir şeyler yapmak isteyebilirsiniz. TED و هناك أوقات ربما تريد فيها أن تفعل شيئا بسرعة
    Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. TED انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم.
    Stanley McChrystal: Bence Rick çok önemli bir şey söyledi. TED ستانلي ماكريستال : أعتقد أن ريك قال شيئا مهما جدا.
    Ve herkesin buradan alacağı ders şuydu: insanları mutlu etmenin yolu onlara daha pahalı bir şey vermek, arzulanacak bir şey. Değil mi? TED و كان الدرس المستفاد لكل شخص هو أن طريقة جعل الناس سعداء هي أن تعطيهم شيئا أكثر سعرا, شيئا يطمحوا إليه. اليس كذلك؟
    Yine de şunu aklımızın bir köşesinde tutalım: Çok dik bir yükselişin başındayız. TED الذي قال، احفظ شيئا واحد في عقلك: نحن في بداية منحنى شديد الانحدار.
    Bahçecilikle uğraşanlarınızın bilebileceği gibi kök-gövde oranı diye bir şey vardır. Ve bitkiler kök ağırlığını yaprak ağırlıkları ile kabaca bir dengede tutarlar. TED أي منكم يعمل في البستنة يعلم أن هناك شيئا يدعى نسبة الجذر والنبات يجب أن يبقي جرم الجذر بتوازن مع الأوراق ليكون سعيدا
    Sözlü ironi ise, bir şey söylerken aslında bunun tam tersini kastetmektir. TED المفارقة اللفظية هي عندما يقول شخص شيئا ، ولكنه بالحقيقة يقصد عكسه.
    O gece uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. TED لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا.
    Bu ve diğer sorulara cevap bularak belki bir gün kendimizi yaralar sadece hatıralarda kalacak kadar iyi iyileştirebiliriz. TED حين نجد إجابات على مثل هذه الأسئلة وغيرها ربما سنتمكن من شفاء أنفسنا جيداً وتبقى الندوب شيئا من الماضي
    Bütün istediğim her gün baktığım soğuk, çelik, gri dış yüzeylerde sıcak, flu ve insana özgü bir şeyler görmekti. TED كل ما أردت أن أراه كان شيئا دافئاً وغامضاً وإنسانياً على الواجهة الرمادية الباردة والحديدية التي انظر إليها كل يوم.
    Trish veya kendisi hakkında bir şeyleri açığa vurması için konuşmayı sürdürmeye çalışın. Open Subtitles حاول ان تجعله يستمر بالحديث حتى يكشف شيئا عن تريش او عن نفسه
    Keşke başka bişey dileseydim. bir dahaki sefere sormadan önce düşün. Open Subtitles اتمنى لو سالت شيئا اخر المرة القادمة فكر قبل أن تسأل
    En sonunda, elimde ona söyleyebileceğim pozitif birşeyler oldu, ama gitmiş. Open Subtitles واخيرا , وجدت شيئا ايجابيا حتى اخبرها به فوجدتها قد ذهبت
    - Böyle birşeyi yapmam. - Evet yapacaksın bay Watson. Open Subtitles لن أفعل شيئا بلى سوف تفعل ذلك يا سيد واتسون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد