Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir: | TED | وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل : |
Yine de işin sonunda bir şeyler eksik gibi hissediyorsunuz. | TED | لكن في نهاية الأمر كله، تشعر أن شيئا ما مفقود. |
Ama bir çocuğa üçgen verdiğinizde... onunla hiçbir şey yapamaz. | TED | لكن اعط طفلا مثلثا، لن يستطيع أن يفعل شيئا له. |
Bu günlerde bilgisayar gizli servisin şifre kırmada kullandığı bir şeydi. | TED | كان الحاسوب في تلك الأيام شيئا تستعمله أجهزة المخابرات لفك الشيفرة. |
Kanun onlara dokunamıyor. Yasak bir şeyleri yok ve huzur içinde yaşıyorlar. | Open Subtitles | القانون لا يمكنه الاقتراب منهم لأنهم يعيشون بسلام ولا يفعلون شيئا ممنوعاً |
Bu yüzden harekete geçmezsek, bugün bir şeyler yapmazsak, çok yakın bir zamanda, bazılarının tabiriyle zaman ayarlı tedavi bombasıyla yüzleşeceğiz. | TED | لذلك ما لم نتصرف ، ما لم نفعل شيئا اليوم فسنواجه في القريب العاجل ما أسماه البعض قنبلة الزمن بالنسبة للعلاج. |
İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. | TED | ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً. |
Ve Maysoon'un Çocukları'nı kurdum, Filistinli göçmen çocuklara benim ailemin bana verdiği şansın birazcığını verebilmeyi amaçlayan bir hayır kurumu. | TED | أسست مؤسسة ميسون للأطفال، وهي مؤسسة خيرية تأمل أن تعطي الأطفال من اللاجئين الفلسطينيين شيئا بسيطا مما قدمه والديَّ لي. |
Ve bazen bu şekilde hızlıca bir şeyler yapmak isteyebilirsiniz. | TED | و هناك أوقات ربما تريد فيها أن تفعل شيئا بسرعة |
Bakın, sizin asıl yaşadığınız yeri bilmiyorum, ama dünyada öyle bir yer olduğunu biliyorum kendinizden daha çok seveceğiniz bir şey. | TED | انظروا، لا أعرف المكان الحقيقي الذي تعيشون فيه، لكنني أعرف أن هناك شيئا في هذا العالم تحبونه أكثر مما تحبون أنفسكم. |
Stanley McChrystal: Bence Rick çok önemli bir şey söyledi. | TED | ستانلي ماكريستال : أعتقد أن ريك قال شيئا مهما جدا. |
Ve herkesin buradan alacağı ders şuydu: insanları mutlu etmenin yolu onlara daha pahalı bir şey vermek, arzulanacak bir şey. Değil mi? | TED | و كان الدرس المستفاد لكل شخص هو أن طريقة جعل الناس سعداء هي أن تعطيهم شيئا أكثر سعرا, شيئا يطمحوا إليه. اليس كذلك؟ |
Yine de şunu aklımızın bir köşesinde tutalım: Çok dik bir yükselişin başındayız. | TED | الذي قال، احفظ شيئا واحد في عقلك: نحن في بداية منحنى شديد الانحدار. |
Bahçecilikle uğraşanlarınızın bilebileceği gibi kök-gövde oranı diye bir şey vardır. Ve bitkiler kök ağırlığını yaprak ağırlıkları ile kabaca bir dengede tutarlar. | TED | أي منكم يعمل في البستنة يعلم أن هناك شيئا يدعى نسبة الجذر والنبات يجب أن يبقي جرم الجذر بتوازن مع الأوراق ليكون سعيدا |
Sözlü ironi ise, bir şey söylerken aslında bunun tam tersini kastetmektir. | TED | المفارقة اللفظية هي عندما يقول شخص شيئا ، ولكنه بالحقيقة يقصد عكسه. |
O gece uyuyamadım ve bir şeyler yapmaya karar verdim. | TED | لم أستطع النوم في تلك الليلة، وقررت أن أفعل شيئا. |
Bu ve diğer sorulara cevap bularak belki bir gün kendimizi yaralar sadece hatıralarda kalacak kadar iyi iyileştirebiliriz. | TED | حين نجد إجابات على مثل هذه الأسئلة وغيرها ربما سنتمكن من شفاء أنفسنا جيداً وتبقى الندوب شيئا من الماضي |
Bütün istediğim her gün baktığım soğuk, çelik, gri dış yüzeylerde sıcak, flu ve insana özgü bir şeyler görmekti. | TED | كل ما أردت أن أراه كان شيئا دافئاً وغامضاً وإنسانياً على الواجهة الرمادية الباردة والحديدية التي انظر إليها كل يوم. |
Trish veya kendisi hakkında bir şeyleri açığa vurması için konuşmayı sürdürmeye çalışın. | Open Subtitles | حاول ان تجعله يستمر بالحديث حتى يكشف شيئا عن تريش او عن نفسه |
Keşke başka bişey dileseydim. bir dahaki sefere sormadan önce düşün. | Open Subtitles | اتمنى لو سالت شيئا اخر المرة القادمة فكر قبل أن تسأل |
En sonunda, elimde ona söyleyebileceğim pozitif birşeyler oldu, ama gitmiş. | Open Subtitles | واخيرا , وجدت شيئا ايجابيا حتى اخبرها به فوجدتها قد ذهبت |
- Böyle birşeyi yapmam. - Evet yapacaksın bay Watson. | Open Subtitles | لن أفعل شيئا بلى سوف تفعل ذلك يا سيد واتسون |